Bediüzzaman Said Nursi’ye göre İslam Ekonomisi Perspektifinden Aile Hayatını Mahveden “İktisatsızlık”
Hakan Murat ARSLAN, Doç.Dr., Düzce Üniversitesi
Özet
Ailede iktisatsızlığın aile hayatını zorlaştıran etkileri, Risale-i Nur eserlerinde kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır. Bediüzzaman Said Nursi’ye göre, modern kapitalist sistem beş temel olumsuz ilke üzerine inşa edilmiştir: Dayanak noktası kuvvettir, asıl amacı menfaattir, hayat düsturu güçsüzü ezmektir, uluslararası ilişkilerde mantalitesi ırkçılıktır, cezbedici hâli ise insanın hayvani duygularını harekete geçirerek insaniyeti melek derecesinden hayvan derecesine indirmektir.[1]
Bediüzzaman’a göre, kapitalist sistemin aşırı tüketimi teşvik eden yapısı ailelerin gereksiz ihtiyaçlar peşinde koşmasına ve ailede gelir-gider dengesinin bozulmasına yol açmıştır. Bunun sonucunda kazanç, harcamalara yeterli gelmediği için insanlar hile ve harama yönelmiş ve ahlakın esası tahrip olmuştur. Kapitalizmin yıkıcı etkisine karşı Bediüzzaman; bilimin, teknolojinin, çoğulcu toplum anlayışının benimsenmesini ve otoriter eğilimlerden kaçınarak üreten, farklı fikirlere, düşüncelere, değerlere, inançlara saygı gösteren geniş kapsamlı ve uzlaşmacı iletişimi hayatın her alanına yayan bir sosyal adalet modeli sunmuştur. İslam ekonomisi anlayışı da kanaat, paylaşım, kaynakların verimli kullanımı ve sermaye-emek uyumu gibi ilkeler üzerine inşa edilmiştir. Bu anlayış, ailelerin ve dolayısı ile toplumun huzurlu ve müreffeh bir yaşam sürmesine olanak sağlar. Kriz ve savaş dönemlerinde de İslam’ın öngördüğü adalet ve dayanışma değerleri ailelerin zorluklarla baş etmesinde yol göstericidir.
Bediüzzaman Said Nursi, Avrupa’nın teknolojik ve bilimsel ilerlemelerinden faydalanmayı önerirken kapitalist sistemin olumsuz unsurlarının benimsenmemesi gerektiğini vurgular. İslam toplumlarının, kendi dinî ve kültürel değerleriyle uyumlu bir ekonomik model geliştirmeleri, aile kurumunun refah ve huzurunu sağlamak için hayati öneme sahiptir. Aile içindeki iktisatsızlık hastalığı ise, toplumun en küçük yapı taşı olan ailenin içten çürümesine yol açmakta ve bu durum, toplumsal yapının da zayıflamasına neden olmaktadır. Bu nedenle, ekonomik sistemlerin yeniden gözden geçirilmesi, sürdürülebilir bir refah için elzemdir.
Anahtar kelimeler: İktisat, Adalet, Toplumsal Refah, Aile Hayatı
“Inefficiency” from the Perspective of Islamic Economics on Family Life According to Bediüzzaman Said Nursi
Abstract
The negative effects of economic irresponsibility that complicate family life are comprehensively addressed in the Risale-i Nur works. According to Bediüzzaman Said Nursi, the modern capitalist system is built upon five fundamental problematic principles: its foundation is based on power, its primary aim is self-interest, its life motto is crushing the weak, its international mentality is racism, and its attractive aspect is that it activates the animalistic desires of humans, thus lowering them from the angelic level to the animal level.
According to Bediüzzaman, the capitalist system’s structure that promotes excessive consumption has led families to chase unnecessary needs, disrupting the income-expenditure balance within the household. As a result, since earnings have become insufficient for expenses, people have turned to deception and unlawful means, and the essence of morality has been destroyed. In the face of the destructive impact of capitalism, Bediüzzaman has proposed a model of social justice that is broad in scope, conciliatory, respects diverse ideas, thoughts, beliefs, and values, and diffuses communication into all areas of life, while avoiding authoritarian tendencies and embracing science, technology, and a pluralistic understanding of society. The Islamic economic approach, on the other hand, is built upon principles such as contentment, sharing, efficient use of resources, and harmony between capital and labor. This understanding enables families and, consequently, society to live in peace and prosperity. Even during times of crisis and war, the values of justice and solidarity prescribed by Islam serve as a guide for families to cope with difficulties.
Bediüzzaman Said Nursi advocates for the utilization of Europe’s technological and scientific advancements while emphasizing the need to reject the negative aspects of the capitalist system. It is crucial for Islamic societies to develop an economic model that aligns with their own religious and cultural values in order to ensure the welfare and harmony of the family institution. The issue of economic imprudence within families leads to the internal decay of this fundamental societal unit, consequently weakening the overall social structure. Therefore, a reassessment of economic systems is essential for achieving sustainable prosperity.
Keywords: Economy, Justice, Social Welfare, Family Life
Giriş
Aile, toplumun en temel ve hayati kurumudur. Sağlıklı ve huzurlu bir aile yapısı, toplumsal refah ve istikrarın da güvencesi olarak kabul edilmektedir.[2] Ancak günümüz dünyasında aile kurumu giderek zorlaşan ekonomik koşullarla mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Modern kapitalist sistemin aşırı tüketim odaklı yapısı ailelerin ekonomik refahını ve dolayısı ile sosyal ve psikolojik uyumunu tehdit eden önemli bir unsur hâline gelmiştir.
İslam ekonomisi, Müslüman bilim insanları arasında “İslam dini ve kaideleri ile uyumlu bir ekonomik düzen olarak“ tanımlanır. İnsan, diğer alanlarda olduğu gibi ekonomi ile ilgili faaliyetlerinde de Allah’ın (cc) koyduğu sınırlara uymak zorundadır. İslam faizi ve gararı (risk almadan para kazanmayı), kumarı ve ticarette aldatmayı yasaklar. Zenginlerden mallarının bir kısmını fakirlere zekât olarak vermeyi zorunlu kılar. Ekonomik dünyada ise İslam ekonomisi kavramı ile daha çok İslam dininin faizi yasaklamasından dolayı oluşan “faizsiz bankacılık sistemi” anlaşılır.[3]
Müslüman bilim insanları İslam ekonomisini ne kapitalist ne de sosyalist olarak tanımlar. İslam ekonomisinin her iki sisteminde negatif özelliklerine sahip olmayan bir “üçüncü yol” olduğunu iddia ederler. Bu bağlamda, İslam ekonomisi geleneğinin aile hayatına dair perspektifi ve önerileri büyük önem arz etmektedir. Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur eserleri aracılığıyla kapitalist sistemin beş temel olumsuz ilkesine şu şekilde dikkat çeker: “Medeniyet-i hazıra ile Şeriat-ı İslâmiye esas itibariyle muvazene edildiğinde (karşılaştırıldığında); İşte “medeniyet-i hâzıra”, beş menfi (zararlı) esas üzerine teessüs etmiştir. Nokta-ı istinadı (dayanak noktası) kuvvettir. O ise şe’ni (gereği) tecavüzdür. Hedef-i kasdı (asıl amacı), menfaattir. O ise şe’ni tezahumdur (zahmet vermek). Hayatta düsturu cidâldir (mücadeledir). O ise şe’ni tenazudur (münakaşa). Kitleler mabeynindeki (arasında) rabıtası, aheri (diğerlerini) yutmakla beslenen unsuriyet (milliyetçilik) ve menfi milliyettir. O ise şe’ni müdhiş tesadümdür (çarpışma). Câzibedar hizmeti, hevâ ve hevesi teşcî (uyandırarak) ve arzularını tatmin ve metalibini (isteklerini) teshildir. O hevâ ise şe’ni insaniyeti derece-i melekiyeden (melek derecesinden) dereke-i kelbiyete (köpekliğe) indirmektir. İnsanın mesh-i mânevîsine (manevi hayatı mahvetmek) sebep olmaktır”.[4] Bu ilkeler, aile hayatının temellerini sarsmakta ve toplumsal huzuru tehdit etmektedir.[5]
Ayrıca aile içinde bireye kazandırılan imani olgunluğun neticesinde Bediüzzaman’ın ifade ettiği “Şükrün mikyâsı kanaattir ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir. Şükürsüzlüğün mizanı hırstır ve israftır, hürmetsizliktir, haram-helâl demeyip rast geleni yemektir. Evet, hırs, şükürsüzlük olduğu gibi, hem sebeb-i mahrumiyettir, hem vasıta-i zillettir.”[6] Kişi muktesit bir hayat tarzına alışamadığı takdirde kanaatsizlik ve şükürsüzlüğün neticesinde zillete düşmesi muhtemeldir.
Bediüzzaman’a göre, kapitalist sistemin aşırı tüketimi teşvik eden yapısı, ailelerin gereksiz ihtiyaçlar peşinde koşmasına ve ailedeki gelir-gider dengesinin bozulmasına yol açmaktadır. Bunun sonucunda “kazanç, harcamalara yeterli gelmediği için insanlar hile ve harama yönelmiş ve ahlakın esası tahrip olmuştur.”[7] Dolayısıyla, modern ekonomik sistem ailelerin karşı karşıya kaldığı iktisatsızlık sorununu derinleştirmekte ve aile kurumunu giderek zora sokmaktadır.[8]
Bu bağlamda, İslam ekonomisi anlayışının aile hayatına dair sunduğu çözüm önerileri önem kazanmaktadır. İslam ekonomisi, kanaat, paylaşım, kaynakların verimli kullanımı ve sermaye-emek uyumu gibi ilkeler üzerine inşa edilmiştir. Bu yaklaşım, ailelerin huzurlu ve müreffeh bir yaşam sürmesine olanak sağlar. Kriz ve savaş dönemlerinde de İslam’ın öngördüğü adalet ve dayanışma değerleri, ailelerin zorluklarla baş etmesinde yol gösterici olmuştur.
Bediüzzaman, Avrupa medeniyetinin teknolojik ve bilimsel ilerlemesinden faydalanılması gerektiğini ancak kapitalist sistemin menfi unsurlarının benimsenmemesi gerektiğini vurgular. İslam coğrafyasındaki toplumların, kendi dinî ve kültürel değerlerine uygun İslami ekonomik modeli geliştirmeleri önem taşımaktadır. Böylece aile kurumunun refahı ve huzuru tesis edilebilecektir.[9]
Bu çalışma, İslam ekonomisi perspektifinden hareketle, aile hayatının bozulmasına neden olan “iktisatsızlık” kavramını incelemektedir. Çalışmada öncelikle kapitalist ekonomik sistemin aile kurumu üzerindeki olumsuz etkileri ele alınmıştır. Ardından, İslam ekonomisi geleneğinin sunduğu çözüm önerileri analiz edilmiştir. Bu kapsamda İslam ekonomisinin temel ilkeleri olan adalet, dayanışma, üretkenlik, sosyal sorumluluk gibi kavramların, ailenin ekonomik ve sosyal refahını nasıl destekleyebileceği irdelenmiştir.
1. Kavramsal Çerçeve
Aile; toplumun en temel kurumlarından biri olup ekonomik, sosyal, psikolojik ve kültürel işlevleri büyük önem taşımaktadır.[10] Aile kurumunun biyolojik, psikolojik, toplumsal, ekonomik ve kültürel işlevleri vardır.[11] Buna göre aile; ekonomik açıdan bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, tasarruf ve yatırım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, aile üyelerinin eğitim ve sağlık giderlerinin karşılanması gibi kritik işlevleri yerine getirmektedir. Dolayısıyla ailenin ekonomik refahı, toplumsal huzur ve refahın da belirleyicisi olmaktadır.[12]
Diğer yandan modern ekonomik sistemlerin aile kurumu üzerindeki olumsuz etkileri de çeşitli çalışmalarda vurgulanmaktadır. Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerinden hareketle kapitalist sistemin aile ve toplum yapısını nasıl tahrip ettiğini ele almıştır.[13] Bediüzzaman, kapitalizmin beş temel olumsuz ilkesine işaret eder. Bediüzzaman’a göre kuvvet ve tecavüz, menfaat hırsı, ırkçılık, başkalarını sömürme, insani duyguları istismar etme; ahlaki çöküntüyü beraberinde getirerek aile kurumunu da derinden sarsmakta ve toplumsal dengeyi bozmaktadır.[14]
Nitekim İslam’ın adalet, dayanışma ve iktisatlı yaşam değerleri, kriz dönemlerinde ailelerin karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarına destek sağlamaktadır. Bu ilkeler, aile bütçesinin dengeli yönetimi, kaynakların israf edilmemesi ve toplumsal yardımlaşma gibi hususlarda rehberlik ederek ailelerin ekonomik ve sosyal refahını güçlendirmektedir. Dolayısıyla İslam ekonomi geleneğinin sunduğu eğitim ve prensipler, ailelerin finansal ve manevi direncini artırarak onların refah ve huzuruna önemli katkılar sunmaktadır. Bu bağlamda, İslam ekonomisi perspektifinden aile ekonomisi eğitimine yönelik çalışmaların derinleştirilmesi, Müslüman toplumların aile yapısının güçlendirilmesi açısından büyük önem arz etmektedir.[15] Ayrıca İslam’ın adalet, dayanışma ve kanaatkârlık değerleri doğal afet, savaş ve kıtlık gibi süreçlerde ailelerin zorluklarla kolaylıkla başa çıkmasına yardımcı olmaktadır.[16]
İslam iktisadının aile ve toplum refahına sayısız olumlu katkılarını mevcuttur. İslam’ın aile kurumuna verdiği önemli destek arasında mal ve mülk edinme, infak, zekât gibi ekonomik ilkeler vardır. Bu unsurların aile refahını güçlendirici etkisi bulunmaktadır.[17] Özellikle paylaşım, kanaatkârlık ve ihtiyaç fazlasının infakı gibi ilkelerin, aile bireylerinin huzurlu ve müreffeh bir yaşam sürmesine imkân sağladığı belirtilmektedir.[18]
Öte yandan, İslam ekonomisinin Batı’nın bilimsel ve teknolojik ilerlemelerinden faydalanılması yönündeki görüşleri de dikkat çekicidir. Bediüzzaman Said Nursi “Lem’alar” adlı eserinde, “Avrupa ikidir. Birisi, İsevilik din-i hakikîsinden aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi (faydalı) san’atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları (fenleri) takip eden bu birinci Avrupa’ya hitap etmiyorum.”[19] diyerek, Batı medeniyetinin maddi ilerlemelerinden yararlanılması gerektiğini ancak bunun İslam’ın manevi ve ahlaki değerleri ile uyuşmaması durumunda temkinli olunması gerektiğine işaret etmektedir.[20]
İlgili literatür taraması sonucunda, aile kurumunun toplumsal fonksiyonları ve ekonomik refaha katkıları konusunda çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bununla birlikte, modern kapitalist sistemin aile hayatı üzerindeki olumsuz etkileri ve İslam ekonomisi geleneğinin sunduğu çözüm önerileri de önemli bir araştırma alanını oluşturmaktadır. Bu çalışmada, söz konusu perspektifleri bir araya getirerek özellikle Risale-i Nur ve Bediüzzaman’ın görüşleri ışığında aile hayatını mahveden iktisatsızlık kavramını İslam ekonomisi bağlamında incelenmiştir.
2.Yöntem
Bu çalışmanın temel amacı, İslam ekonomisi ve Bediüzzaman perspektifinden hareketle aile hayatının temellerini mahveden iktisatsızlık kavramını iktisadi boyutlardan incelemeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda aile, ekonomi ve toplumsal hayat arasındaki karşılıklı etkileşim ve dinamikler İslam ekonomisi geleneği çerçevesinde ele alınmıştır.
Araştırma metodolojisi olarak nitel araştırma yaklaşımı benimsenmiştir. Nitel araştırma yöntemi, sosyal olguları doğal ortamlarında derinlemesine incelemeye olanak sağlar.[21] Veri toplama sürecinde ağırlıklı olarak ikincil veri kaynaklarından yararlanılmıştır. Konuyla ilgili Risale-i Nur eserleri, ulusal ve uluslararası akademik makaleler, kitaplar, tezler ve raporlar incelenmiştir.
Böylelikle İslam ekonomisi perspektifinden aile hayatında yaşanabilen iktisatsızlık hastalığının muhtemel sonuçları ve çözüm önerilerine dair mevcut bilgi birikimi sistematik bir şekilde taranmıştır. Ayrıca, Bediüzzaman’ın kapitalist sisteme yönelik eleştirileri ve İslam ekonomisi perspektifinden aile kurumuna dair değerlendirmeleri çalışmanın kuramsal çerçevesini oluşturmaktadır.
Elde edilen veriler, betimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Bu kapsamda, İslam ekonomisi geleneğinin aile hayatına yönelik bakış açısı ve önerileri sistematik bir şekilde ele alınmış modern kapitalist sistemin aile kurumuna yönelik olumsuz etkileri analiz edilmiştir. Böylelikle, aile hayatını güçlendirmeye yönelik İslami ilkeler ve Risale-i Nur Külliyatı’nda geçen hakikatlerden faydalanılarak çözüm önerileri ortaya konulmuştur.
3.Bulgular
3.1. Kapitalizmin Aile Hayatına Olumsuz Etkileri
Bediüzzaman’a göre kapitalizm, insanlığın yüzde seksenine yaşanmaz bir hayat; yüzde onuna hayalî bir mutluluk vermiş, diğer yüzde 10’nunu da ikisi arasında bırakmıştır. “İktisatsızlık yüzünden müstehlikler (tüketiciler) çoğalır, müstahsiller (üreticiler) azalır. Herkes gözünü hükûmet kapısına diker. O vakit hayat-ı içtimaiyenin medarı (kaynağı) olan “san’at, ticaret, ziraat” tenakus (noksanlaşır) eder. O millet de tedenni (geriler) edip sukut eder, fakir düşer.”[22]
Dolayısıyla, modern ekonomik sistemler ailelerin karşı karşıya kaldığı iktisatsızlık sorununu derinleştirmekte ve aile kurumunu giderek zora sokmaktadır.[23]
Kapitalist sistemin temelindeki sınırsız kazanç ve tüketim hırsının körüklendiği görülmektedir. Bu hırs, bireyleri maddiyata odaklanmaya ve ahiret hayatını ihmal etmeye sürüklemektedir. Risale-i Nur’da ise dünya hayatındaki faaliyetlerin ahiret kazancına bir vesile olarak görülmesi gerektiği vurgulanır. Kapitalist sistemdeki aşırı tüketim anlayışının insanları gerçek ihtiyaçlarından uzaklaştırdığı ve israf etmeye yönelttiği belirtilmektedir. Bu durum, ailelerin maddi-manevi dengesini bozmakta ve aile bireyleri arasındaki bağları zayıflatmaktadır.[24]
Ayrıca maddeperest tüm ekonomik sistemlerin dayandığı temel felsefe sınırsız kazanç hırsı ve tüketimin en üst düzeyde olması gerekliliğidir. Bu dünyevi çaba dolayısı ile ebeveynlerin aile hayatına gereken özeni göstermesini engellemektedir. Daha çok kazanmak ve tüketmek uğruna aile bireylerinin birbirlerine ayıracakları vakit ve özen azalır.[25]
İslam ekonomisinde önerilen paylaşımcı ve israftan kaçınan bir yaklaşım ise ailelerin maddi ve manevi olarak daha dengeli bir hayat sürmesine imkân tanımaktadır. İnsanın yaşaması için gerçek ihtiyaçlarına odaklanması aile bireyleri arasındaki bağları güçlendirir.[26]
Hülasa, çalışmadaki veriler ve İslami yaklaşım prensipleri doğrultusunda kapitalizmin aşırı maddeperest, bencil ve hırslı bireyleri teşvik eden yönünün aile hayatını olumsuz etkilediği aşikârdır. İslami bir bakış açısıyla orta yollu, paylaşımcı ve manevi değerlere önem veren bir ekonomik anlayışın aile hayatı için daha faydalı olacağı bilinmektedir.[27]
Bediüzzaman’ın tespitleri ve çalışmadaki bulgular, kapitalist ekonomik sistemin aile kurumuna yönelik yıkıcı etkilerini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Sınırsız kazanç ve tüketim hırsının körüklendiği kapitalist anlayışta ailelerin karşı karşıya kaldığı iktisatsızlık sorunu daha da derinleşmekte ve ailelerin temel yapısı giderek bozulmaktadır.
Buna karşılık İslam ekonomisinin adil, paylaşımcı, ölçülü ve manevi değerleri esas alan yaklaşımı ailelerin daha dengeli ve huzurlu bir hayat sürmelerine imkân tanımaktadır. İslami ilkelerin rehberliğinde, asıl ihtiyaçlara odaklanan ve israftan kaçınan bir ekonomik anlayış aile kurumunun maddi ve manevi yönden güçlenmesinde daha uygun bir çerçeve sunmaktadır. Bu bağlamda, İslam ekonomisi perspektifinden hareketle, aile hayatının iyileştirilmesine yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi önemli bir gereklilik hâline gelmiştir.
3.2. Ekonomik Dengesizliğin Aile Hayatına Olumsuz Etkileri
Ekonomik dengesizlik, özellikle aile içinde yaşanan gelir-gider dengesizliği aile hayatını maddi ve manevi açıdan derinden sarsmaktadır. Aşırı tüketim ve kısıtlı ekonomik imkânlar ailedeki bireyleri hile ve haram kazanç yollarına itebilmektedir.[28] İslam ekonomisinin adil, ölçülülük, dayanışma ve ihtiyaç temelli yaklaşımı ailelerin ekonomik istikrarını ve refahını desteklemektedir. İslami ilkelere dayanan bir ailede dengeli bir bütçe yönetimi ile gereksiz tüketim önlenir, ailelerin ekonomik kırılganlığı azalır ve finansal sıkıntılar karşısında daha dayanıklı hâle gelirler.[29] Söz konusu krizler ise özellikle dar gelirli ailelerde ciddi sorunlara neden olmakta aile içi huzursuzlukları ve çatışmaları tetikleyebilmektedir.[30] Dolayısıyla aile içi ekonomik dengesizlik sadece mali açıdan değil aile bireylerinin psikolojik ve manevi dengelerini de olumsuz etkileyerek aile kurumunun temellerini sarsmaktadır.
Aile içinde iktisatsızlık yüzünden yaşanan gelir-gider dengesizliği aile hayatını tehdit eden önemli bir sorundur. Düşük gelir seviyesi ve harcamaları karşılayamama durumu ailelerde ciddi gerginliklere yol açmaktadır.[31] Benzer şekilde, gelir yetersizliğinin eşler arasındaki çatışmaları arttırdığını ve çocukların psikolojik gelişimini olumsuz etkilediğini vurgulamaktadır.[32] Öte yandan aile içi gelir-gider dengesizliğinin sadece ekonomik bir sorun olmadığını aynı zamanda aile bireylerinin ruhsal dengelerini de bozduğunu ifade etmektedir.[33]
Düşük gelir seviyesine sahip aileler, sosyal baskılar ve tüketim kültürü nedeni ile ihtiyaç dışı yüksek harcamalar yapma eğilimindedir. Bu durum, aile bütçesi üzerinde ek bir yük oluşturarak stres, depresyon ve tükenmişlik gibi psikolojik sorunlara yol açar. Aile bireyleri arasındaki bu gerginlik, iletişimi olumsuz etkileyerek duygusal mesafelerin artmasına ve aile bağlarının zayıflamasına neden olur. Maddi sıkıntılar, sadece ekonomik durumu değil, aynı zamanda aile içindeki güven ve dayanışma duygularını da sarsar. Zamanla bu sorunlar, boşanma veya aile içi şiddet gibi ciddi sonuçlar doğurabilir ve çocukların sağlıklı sosyal ilişkiler geliştirmelerini zorlaştırabilir. Bu nedenle, ailelerin harcama alışkanlıklarını gözden geçirmeleri ve iletişimlerini güçlendirmeleri kritik bir önem taşımaktadır.
3.3. Hile, Haram Kazanç ve Ahlaki Çöküş
Ekonomik sıkıntılar ve yeterli gelir elde edememe durumu bazı aile bireylerini hileye, haram kazanç yollarına ve ahlaki değerlerden uzaklaşmaya itebilmektedir. Bu durum, aile hayatını olumsuz manada derinden sarsmakta ve aileyi yıkıma sürüklemektedir. Ekonomik sıkıntıların haksız kazanç yollarına yönelimi artırdığını ve bu durumun aile hayatındaki güven ve sadakati zedelediğini belirtmektedir. Ayrıca bu durumun özellikle gençleri intihara sürüklediği de gözlemlenmektedir.[34] Unutulmamalıdır ki haramın, faizin ve haksız kazancın tüm semavi kitaplarda yasak kılındığı açıktır; bu yasaklar esasen hem bireyi hem de toplumun huzurunu korumak amacı ile Allah (cc) tarafından koyulmuştur.
Ayrıca, yoksulluk ile hile ve haram kazanç illeti arasında doğrudan bir ilişki vardır ve bu sorunlar özellikle çocukların ahlaki gelişimini olumsuz etkilemektedir.[35] Dolayısıyla ekonomik dengesizlikler ve ailenin yetersiz geliri, aile bireylerini hile ve haram yollara sürükleyerek aile kurumunun temellerini sarsmakta dolayısı ile ailede ahlaki değerlerin ve güven ortamının yıkılmasına neden olmaktadır.
3.4. Aile Hayatında Kanaat, Paylaşım ve Verimlilik Gibi İlkelerin Önemi
Kanaat ilkesi, kişinin sahip oldukları ile yetinmesi ve israf etmemesini öngörür. Kanaatin aile bütçesini dengelediği ve gereksiz harcamalardan koruduğu belirtilmektedir. Böylece aile fertleri arasında huzursuzluklara neden olan maddi sıkıntıların önüne geçilmektedir.[36]
Paylaşım ilkesi ise kazancın ve nimetlerin ailedeki diğer fertler ve muhtaçlarla paylaşılmasını içerir. Paylaşım, aile bireyleri arasındaki dayanışmayı güçlendirmekte karşılıklı sevgi ve saygıyı pekiştirmektedir. Ayrıca Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olduğundan manevi huzuru da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla kanaat, paylaşım ve verimlilik gibi İslami ilkeler, maddi-manevi dengeyi sağlayarak aile hayatının huzur ve mutluluğuna katkıda bulunmaktadır.[37]
İslam iktisadının aile ve toplum refahına katkıları ele alınmaktadır. Ayrıca çalışmasında, İslam’ın aile kurumuna verdiği önemi mal ve mülk edinme, infak, zekât gibi ekonomik ilkeler bağlamında incelemiş ayrıca bunların aile refahını güçlendirici etkisi vardır.[38] Özellikle paylaşım, kanaatkarlık ve ihtiyaç fazlasının infakı gibi ilkelerin aile bireylerinin huzurlu ve müreffeh bir yaşam sürmesine imkân sağladığı belirtilmektedir.[39]
Dahası İslam’ın adalet, dayanışma ve kanaatkârlık gibi muhkem değerleri toplumda yaşanan kriz dönemlerinde ailelerin zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olmaktadır.[40]
Şekil 1. Yıllık Gıda Enflasyonu ve Açlık Sınırı Kaynak: haber.doviz.com
Şekil 1’de yüksek gıda enflasyonu ve artan açlık sınırı, ailelerin ekonomik durumunu olumsuz etkileyen ciddi bir durum olduğu açıkça görülmektedir. Çünkü gıda enflasyonu artarken doğal olarak açlık sınırı da artmaktadır. Buna karşılık asgari ücret ve emekli maaşları bu değerler karşısında daha erken erimektedir. Bu şartlar altında aileler temel gıda maddelerine ulaşmada dahi zorluk yaşayabilir ve dolayısı ile sosyal huzursuzluğun çıkması muhtemeldir. Hükümetin acil olarak gıda fiyatlarını kontrol altına alacak ve açlık sınırını düşürecek politikalar geliştirmesi gerekmektedir.
Özetle, İslam ekonomisi modelinin aile ve toplum refahına katkıları sayılamayacak derecededir. İslam’ın mal ve mülk edinme, infak, zekât gibi ekonomik ilkeleri ailelerin ve dolayısı ile toplumun huzurlu ve müreffeh bir yaşam sürmesinin teminatıdır.
3.5. İslam Ekonomisi Modelinin Aile Hayatına Olumlu Etkileri
İslami değerlere uygun bir ekonomik modelin benimsenmesi topluma özellikle aile hayatına birçok olumlu katkı sağlayacaktır, bunlar aşağıda başlıklar hâlinde sıralanmıştır:
Adil gelir dağılımı: İslami ekonomik modelde, fırsat eşitliğine ve hakkaniyete dayalı bir gelir dağılımı öngörülür. Böylece dar gelirli ailelerin yaşam standartları yükseltilir ve dolayısı ile ekonomik dengesizlikler önlenmiş olur.
İsraf ve aşırı tüketimin engellenmesi: Kanaati ve israftan kaçınmayı esas alan İslami prensipler, aile bütçelerinin daha iktisatlı kullanılmasını ve gereksiz harcamaların azaltılmasını sağlar.
Faiz yerine adil kazanç: Faizin yerine emek, üretim ve adil ticaret esaslı İslami finansman modelleri benimsenir. Böylece haksız ve ahlaki olmayan kazançlar önlenir.
Sosyal dayanışma: Zekât, sadaka ve infak müesseseleriyle zenginden fakire bir gelir transferi olur. Yardımlaşma ve paylaşım duygusu aile bağlarını kuvvetlendirir.
Manevi huzur: Dinî ve ahlaki ilkelere uygun bir ekonomik yaşam kişide ve ailede vicdani rahatlık ve manevi tatmini sağlar. Bu da aile hayatının huzur ve mutluluğuna olumlu katkıda bulunur.
Özetle, İslami ekonomik model ile adalet, iktisat, paylaşım ve ahlak ön plana çıkar. Böylece ekonomik dengesizliklerin ve aşırılıkların neden olduğu pek çok ailevi sorunlara çözüm üretilebilir.
4.Sonuç ve Değerlendirme
Bu çalışmada, İslam ekonomisi perspektifinden üretim ve tüketim anlayışları incelenmiştir. Özellikle Risale-i Nur perspektifinden hareketle kapitalist sistemin aşırılıklarına alternatif bir bakış açısı sunabilmek amaçlanmıştır. Araştırmanın bulguları İslam ekonomisinin ölçülü, israftan kaçınan ve paylaşımcı bir yaklaşım benimsediğini ortaya koymaktadır.[41]
Kapitalist sistemin aşırı bencil, maddeperest ve sınırsız kazanç hırsı pek çok kaynakta aile kurumunu tehdit eden unsurlar olarak değerlendirilmektedir.[42],[43] Özellikle ebeveynlerin çocuklarına ayıracakları zaman ve özenin azalması, aile fertleri arasındaki manevi bağların zayıflaması bu tehditler arasında sayılabilir.[44]
İsraf ve iktisatsızlık hastalığı da önemli bir tehdit unsuru olarak öne çıkmaktadır. Ailelerin ihtiyaç fazlası harcamalar yapması, gereksiz borçlanma ve tüketim çılgınlığına kapılması aile bütçesini sarsmakta, huzursuzluk ve gerginliklere yol açmaktadır.[45],[46] İslami esaslarda ise israftan şiddetle kaçınılması, öz denetim ve kanaatkâr bir hayat tarzı tavsiye edilmektedir.[47]
İslam iktisadının paylaşımcı, israftan uzak ve ölçülü anlayışının aile refahını olumlu etkilediği çeşitli kaynaklarda ısrarla dile getirilmiştir.[48] Ayrıca ailelere verilecek sağlıklı bir iktisat eğitiminin de önemi vurgulanmaktadır.[49],[50]
Bediüzzaman’ın görüşleri ışığında, İslami bir iktisat anlayışının aile hayatının huzur ve mutluluğuna önemli katkılar sağlayabileceği söylenebilir. Özellikle israf, aşırı tüketim ve iktisatsızlık gibi olumsuz alışkanlıklardan uzak durulması, paylaşımcı ve kanaatkâr bir yaşam tarzının benimsenmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bediüzzaman, insanların maddi ve manevi dengeyi gözetmelerinin gerekliliğini vurgulayarak, kapitalist sistemin aşırılıklarından uzak ölçülü bir üretim-tüketim modelinin aile ve toplum hayatına olumlu yansımaları olacağını savunur.
İslam ekonomisinde ailelere özellikle iktisadi anlamda eğitim ve rehberlik yapılarak onların finansal okuryazarlık düzeyi artırılır, böylece bilinçli tüketim ve yatırım kararları almaları sağlanır. Bediüzzaman’a göre, aileler asli ihtiyaçlarını temin edip israfa kaçmadan eldeki kaynaklarını verimli kullanarak güven ve huzur ortamını pekiştirebilir ve manevi bağlarını güçlendirirler.
Ayrıca, İslam ekonomisinin aile kurumuna yönelik katkıları arasında dayanışma ve paylaşım kültürünün desteklenmesi, sosyal güvenlik sisteminin aile refahını gözetmesi, miras ve nafaka hükümlerinin ekonomik güvenliği sağlaması gibi unsurlar bulunmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, İslam ekonomisi modelinin uygulanması aile hayatının güçlendirilmesi için önemli bir fırsat olduğu belirtilmektedir.
Sonuç olarak, Bediüzzaman’ın perspektifinden bakıldığında İslam ekonomisi yaklaşımı, Müslüman toplumların karşılaştıkları ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne yönelik bütüncül öneriler sunmaktadır. Huzurlu aile hayatının oluşması için İslami değerlerin esas alındığı İslam ekonomisi rehberliğinde hareket etmek, bireylerin ve toplumun refahı açısından büyük önem arz etmektedir.
Kaynakça:
- ÂDEM, Hikmet, İslam’da Yönetim ve Adalet Anlayışı. Yeni Fikir Dergisi, 2017, 8(17), 72-92.
- AKYOL, Edip, İslâm Medeniyeti’nin Batı’ya Etkileri İle İlgili Bazı Değerlendirmeler. İstem, 2006, (7), 117-134.
- ATATANIR, Hicran ve KARATAŞ, Kasım, Yoksulluğa Hak Temelli Yaklaşım. İnsan ve İnsan, 2019, 6(21), 453-475.
- BALTACI, Ali, Nitel araştırma süreci: Nitel bir araştırma nasıl yapılır? Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019, 5 (2), 368-388.
- CHOUDHURY, Masudul Alam, Contributions to Islamic Economic Theory. St. Martin’s Press. 1986, s. 25
- ÇAKMAK TOLAN, Özlem, Boşanma ve Etkileri: Çocuklar ve Ergenler Üzerindeki Psikolojik Sonuçları. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023, (50), s. 321-338. https://doi.org/10.52642/susbed.1221560
- ÇOPUR, Zeynep ve ŞAFAK Şükran, Ailede Gelirin Kullanımına İlişkin Karşılaşılan Problemlerin İncelenmesi. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 2003, 6(6).
- DURMUŞ, Hasan, Aşırı Tüketim ve İsraf; Çözüm Olarak Orta Yollu Tüketim. International Journal of Islamic Economics and Finance Studies, 2022, 8(3), 272-298. https://doi.org/10.54427/ijisef.1179674.
- DURMUŞ, Hasan, İslam İktisadı Tüketim Anlayışı: İsraf Perspektifinden Değerlendirme. Ankara: Orion Kitabevi, 2022
- EFE, Ahmet, Risale-İ Nur’a Göre İslam Ekonomi Yönetiminde Üretim ve Tüketim. Şarkiyat, 2018, 10(1), 92-113.
- GÜLEÇYÜZ, Yasemin, Ailede İktisat Dersleri, 2017, https://www.yeniasya.com.tr/yasemin-gulecyuz/ailede-iktisat-dersleri_391470.
- İNCE, Eyüp, Mutasavvıfların Adalet Anlayışı. Dini Araştırmalar, 2024, (66), 99-128.
- KARA, Vehbi, Bediüzzaman Said Nursi’ye Göre Beşerî Yaşam Devirleri ve Malikiyet ve Serbestiyet Devri. Katre International Human Studies Journal, 2017, (3), 41-67.
- KARACA, Serden Onur, Eleştirel Teori ve Kapitalizm Eleştirisi. SDE Akademi Dergisi, 2024, 4(1), 93-120.
- KIR, İbrahim, Toplumsal Bir Kurum Olarak Ailenin İşlevleri. ESOSDER, 2011, C10, Sayı 36
- KÜÇÜK, Orhan, İslâm ekonomisi penceresinden temel iktisadi kavramlar, sorunlar ve öneriler. In International Congress of Islamic Economy, Finance and Ethics içinde 2017, (s. 1–10).
- MAHMUTOĞLU, Temel, Kur’an’a Göre Toplumsal Suçlar Bağlamında Haksız Kazanç Türleri. Baberti, 2023, (17), 151-176.
- MİRAKHOR, Abbas ve ASKARİ, Hüseyin, İslam and the Path to Human and Economic Development, Palgrave Macmillan, 2010, s. 27-51
- NURSÎ, Said, Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neşriyat, 2017
- NURSÎ, Said, İman ve Küfür Muvazeneleri, Yeni Asya Neşriyat, 2017
- NURSÎ, Said, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, 2017
- NURSÎ, Said, Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, 2017
- NURSÎ, Said, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, 2017
- ÖĞÜT-EKER, Gülin, Yazılı Kaynaklarda Türk Ailesi. Erdem, 2001, 13(37), 131-158.
- ÖZGENER, Şevki, Ekonomik sistemler ve ahlâk. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2000, 5(1).
- ÖZPOLAT, Ali Osman, Düşük Sosyo-Ekonomik Duruma Sahip Ailelerin İçinde Bulundukları Duruma İlişkin Değerlendirmeleri. Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 2023, 13(1), 1215-1242.
- SAĞLAM, Halil İbrahim ve ÖZDEMİR Duygu, Öğretmenlerin Görüşleri Işığında Aile Birliğini Korumada Değerlerin Rolüne Fenemolojik Bir Bakış. Sakarya University Journal of Education, 2017, 7(1), 78-90.
- SIRIM, Veli, İslam İktisadında İhtiyaç Kavramı. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi (IBAD), 2018, 3(2), 910-919. https://doi.org/10.21733/ibad.478646
- ŞARLAK, Zeynep, Aile Bütçesi ve Kaynak Yönetimi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Yayınları. Nakış Ofset: İstanbul, 2012.
- TEKÇE, Mahmut, Sınırsız Büyüme Paradigmasına Yükselen Bir İtiraz:” Büyümeme”. Ekonomi-tek, 2024, 13(1), 122-139.
- TURĞUT, Faruk, Tarihsel Süreçte Aile Kurumunun Dönüşümü ve Geleceğine Yönelik Çıkarımlar. Medeniyet ve Toplum Dergisi, 2017, C1, S1
- YANIKLAR, Cengiz, Tüketim kültürü, kapitalizm ve insan ihtiyaçları arasındaki ilişki üzerine bir tartışma. Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2010, 34(1), 25-32.
- YÜCE, Mehmet, İslam ekonomisinde temel ilkeler. İlahiyat Akademi Dergisi, 2021, 13, 57-96 İnternet Kaynakları:
- http://islamekonomisi.org/faiz-ekonomik-durgunluk-ve-kit-kaynaklar (Alıntılama tarihi: 01.05.2024).
- https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/7782/mod_resource/content/0/5.Hafta-A%C4%B0LE%20YAPISI%20%C3%96ZELL%C4%B0KLER%C4%B0.pdf (Alıntılama tarihi: 02.05.2024).
- https://haber.doviz.com/gundem-haberleri/aclik-ve-yoksulluk-siniri-rakamlari-aciklandi/738241 (Alıntılama tarihi: 01.05.2024).
[1] Kara, V. (2017). Bediüzzaman Said Nursi’ye Göre Beşeri Yaşam Devirleri ve Malikiyet ve Serbestiyet Devri. Katre International Human Studies Journal, (3), 41-67.
[2] https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/7782/mod_resource/content/0/5.Hafta-A%C4%B0LE%20YAPISI%20%C3%96ZELL%C4%B0KLER%C4%B0.pdf (Alıntılama tarihi: 02.05.2024).
[3] http://islamekonomisi.org/faiz-ekonomik-durgunluk-ve-kit-kaynaklar (Alıntılama tarihi: 01.05.2024).
[4] Bediüzzaman Said Nursî, Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neşriyat, 2017, s. 249
[5] Yasemin Güleçyüz, 2017, Ailede İktisat Dersleri. https://www.yeniasya.com.tr/yasemin-gulecyuz/ailede-iktisat-dersleri_391470.
[6] Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, 2017, s. 508
[7] Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, 2017, s. 967
[8] Ş. Özgener, Ekonomik sistemler ve ahlâk. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 5(1), 2000.
[9] M. Yüce, İslam ekonomisinde temel ilkeler. İlahiyat Akademi Dergisi, 13, 2021, s. 57-96
[10] F. Turğut, Tarihsel Süreçte Aile Kurumunun Dönüşümü ve Geleceğine Yönelik Çıkarımlar. Medeniyet ve Toplum Dergisi, C1, S1, 2017
[11] İ. Kır, Toplumsal Bir Kurum Olarak Ailenin İşlevleri. ESOSDER, C10, Sayı 36, 2011
[12] Z. Çopur ve Ş. Şafak, Ailede Gelirin Kullanımına İlişkin Karşılaşılan Problemlerin İncelenmesi. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 6(6), 2003.
[13] Ş. Özgener, Ekonomik sistemler ve ahlâk. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 5(1), 2000.
[14] Bediüzzaman Said Nursî, İman ve Küfür Muvazeneleri, Yeni Asya Neşriyat, 2017, s. 224
[15] M. Yüce, İslam ekonomisinde temel ilkeler. İlahiyat Akademi Dergisi, 13, 2021, s. 57-96
[16] H. Âdem, İslam’da Yönetim ve Adalet Anlayışı. Yeni Fikir Dergisi, 8(17), 2017, s. 72-92.
[17] V. Sırım, İslam İktisadında İhtiyaç Kavramı. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi (IBAD), 3(2), 2018, s. 910-919. https://doi.org/10.21733/ibad.478646
[18] G. Öğüt Eker, Yazılı Kaynaklarda Türk Ailesi. Erdem, 13(37), 2001, s. 131-158.
[19] Bediüzzaman Said Nursî, İman ve Küfür Muvazeneleri, Yeni Asya Neşriyat, 2017, s. 177
[20] E. Akyol, İslâm Medeniyeti’nin Batı’ya Etkileri İle İlgili Bazı Değerlendirmeler. İstem, (7), 2006, 117-134.
[21] A. Baltacı, Nitel araştırma süreci: Nitel bir araştırma nasıl yapılır? Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5 (2), 2019, s. 368-388.
[22] Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, 2017, s. 145
[23] Ş. Özgener, Ekonomik sistemler ve ahlâk. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 5(1), 2000.
[24] C. Yanıklar, Tüketim kültürü, kapitalizm ve insan ihtiyaçları arasındaki ilişki üzerine bir tartışma. Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 34(1), 2010, s. 25-32.
[25] M. Tekçe, Sınırsız Büyüme Paradigmasına Yükselen Bir İtiraz:” Büyümeme”. Ekonomi-tek, 13(1), 2024, s. 122-139.
[26] M.A. Choudhury, Contributions to Islamic Economic Theory. St. Martin’s Press. 1986, s. 25
[27] A. Efe, Risale-İ Nur’a Göre İslam Ekonomi Yönetiminde Üretim ve Tüketim. Şarkiyat, 10(1), 2018, s. 92-113.
[28] Y. Güleçyüz, 2017, Ailede İktisat Dersleri.https://www.yeniasya.com.tr/yasemin-gulecyuz/ailede-iktisat-dersleri_391470.
[29] Ş. Özgener, Ekonomik sistemler ve ahlâk. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 5(1), 2000.
[30] V. Sırım, 2018, İslam İktisadında İhtiyaç Kavramı Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi (IBAD), 3(2), 910-919. https://doi.org/10.21733/ibad.478646
[31] Z. Çopur, Z. ve Ş. Şafak, Ailede Gelirin Kullanımına İlişkin Karşılaşılan Problemlerin İncelenmesi. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 6(6), 2003.
[32] Ö. Çakmak Tolan, Boşanma ve Etkileri: Çocuklar ve Ergenler Üzerindeki Psikolojik Sonuçları. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi(50), 2023, s. 321-338. https://doi.org/10.52642/susbed.1221560
[33] A. O. Özpolat, Düşük Sosyo-Ekonomik Duruma Sahip Ailelerin İçinde Bulundukları Duruma İlişkin Değerlendirmeleri. Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 13(1), 2023, s. 1215-1242.
[34] T. Mahmutoğlu, Kur’an’a Göre Toplumsal Suçlar Bağlamında Haksız Kazanç Türleri. Baberti, (17), 2023, s. 151-176.
[35] H Atatanır ve K. Karataş, Yoksulluğa Hak Temelli Yaklaşım. İnsan ve İnsan, 6(21), 2019, s. 453-475.
[36] Z. Şarlak, Z. Aile Bütçesi ve Kaynak Yönetimi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Yayınları. Nakış Ofset: İstanbul, 2012.
[37] H. İ. Sağlam ve D. Özdemir, Öğretmenlerin Görüşleri Işığında Aile Birliğini Korumada Değerlerin Rolüne Fenemolojik Bir Bakış. Sakarya University Journal of Education, 7(1), 2017, s. 78-90.
[38] M. Yüce, İslam ekonomisinde temel ilkeler. İlahiyat Akademi Dergisi, 13, 2021, s. 57-96
[39] G. Öğüt-eker, G. Yazılı Kaynaklarda Türk Ailesi. Erdem, 13(37), 2001, s. 131-158
[40] E. İnce, Mutasavvıfların Adalet Anlayışı. Dini Araştırmalar, (66), 2024, s. 99-128.
[41] A. Efe, Risale-İ Nur’a Göre İslam Ekonomi Yönetiminde Üretim ve Tüketim. Şarkiyat, 10(1), 2018, s. 92-113.
[42] Ş. Özgener, Ş. Ekonomik sistemler ve ahlâk. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 5(1), 2000.
[43] S. O. Karaca, Eleştirel Teori ve Kapitalizm Eleştirisi. SDE Akademi Dergisi, 4(1), 2024, s. 93-120.
[44] A. Mirakhor, ve H. Askari, İslam and the Path to Human and Economic Development, Palgrave Macmillan, 2010, s. 27-51.
[45] E. İnce, Mutasavvıfların Adalet Anlayışı. Dini Araştırmalar, (66), 2024, s. 99-128.
[46] H. Durmuş, Aşırı Tüketim ve İsraf; Çözüm Olarak Orta Yollu Tüketim. International Journal of Islamic Economics and Finance Studies, 8(3), 2022, s. 272-298. https://doi.org/10.54427/ijisef.1179674
[47] H. Durmuş, İslam İktisadı Tüketim Anlayışı: İsraf Perspektifinden Değerlendirme, Ankara: Orion Kitabevi, 2022.
[48] O. Küçük, İslâm ekonomisi penceresinden temel iktisadi kavramlar, sorunlar ve öneriler. In International Congress of Islamic Economy, Finance and Ethics içinde (s. 1–10), 2017.
[49] Y. Güleçyüz, 2017, Ailede İktisat Dersleri. https://www.yeniasya.com.tr/yasemin-gulecyuz/ailede-iktisat-dersleri_391470.
[50] H. Durmuş, Aşırı Tüketim Ve İsraf; Çözüm Olarak Orta Yollu Tüketim. International Journal of Islamic Economics and Finance Studies, 8(3), 2022, s. 272-298. https://doi.org/10.54427/ijisef.1179674