Aşağıdaki bağlantı üzerinden makaleye ulaşabilirsiniz.
Bediüzzaman Said Nursî’nin dinî ilimler-fen bilimleri ilişkisi bağlamında yaptığı tecdîd – Prof. Dr. Ali Bakkal
Özet
Tecdîd, temel kaynaklara, öze ve köklere dönüş faaliyeti olup; bir tebdîl,
bir tağyîr ve bir değiştirme hareketi değildir. Genellikle müdeceddidler ya
ilmî veya uygulama alanında tecdîd yapmışlardır. Bediüzzaman Said Nursî
ise her iki alanda tecdîd yapan nadir müceddidlerdendir. Bediüzzaman’ın
tecdîdde bulunduğu alanlardan birisi, dinî ilimler-fen bilimleri ilişkisiyle
ilgilidir. Bediüzzaman mekteplerin dine lakaytlığı, medreselerin de fen
bilimlerinden uzaklaşması karşısında, fen bilimleriyle dini ilimleri uzlaştırma
yolunu seçmiştir. Fen bilimlerini Allah’ı tanıtan delil olarak gören
Bediüzzaman gerek medreselerde, gerekse mekteplerde dinî ilimlerle
fen bilimlerinin birlikte okutulması gerektiğini söyledi. Bu çalışmada
Bediüzzaman’ın bu noktada yaptığı tecdid ele gözler önüne serilmektedir.
Anahtar Kelimeler
Tecdîd, fen bilimleri, dinî ilimler, mânâ-yı harfî, ilmî tefsir, Medresetüzzehra
Abstract
Tajdid is an act of return to original sources, essence and roots, but not
that of change and alteration. In general mujaddids have carried out tajdid
either in scientific area or in practice. However Bediuzzaman is an unusual
mujaddid who has achieved tajdid in both areas. One of the domains
he made renovation was related to the relationship between religious and
natural sciences. Against the indifference of schools towards religion and
the divergence of madrasas from natural sciences, Bediuzzaman preferred
a compromise between religious and natural sciences. Regarding natural
sciences as proofs denoting Allah, Bediuzzaman indicated the necessity of
studying religious and natural sciences together both in schools and madrasas.
This study explain the tajdid movement by Bediuzzaman.
Key Words
Tajdid, natural sciences, religious sciences, denotation meaning, exegesis,
Madrasatuzzahra