Aşağıdaki bağlantı üzerinden makaleye ulaşabilirsiniz.

Rüyada Tavzîf – Prof. Dr. Ali Bakkal

 

 

Özet

Rüyaların çoğu Kur’an’da “adgâsü ahlâm” tabir edilen nefsanî ve şeytanî rüyalardır.
Bunların doğru bir tabiri yoktur. Çünkü bunlar hastalık ve hayal mahsulü olan şeylerdir.
Sadık rüyalar açık veya kapalı olarak bazı gerçekliklere işaret ederler. Ancak genellikle
insanlar kendi rüyalarını tabir edemezler. Bazen rüya o kadar kapalı olur ki onu ancak
Hz. Yusuf gibi bir zat yorumlayabilir.
Bediüzzaman, bazen açık bazen kapalı şekilde pek çok sadık rüya görmüştür. Kapalı
olan rüyalarını dahi kendisi tabir eder, mânasını anlardı. O, pek çok rüyayı Cenâb-ı
Allah’ın kendisi hakkında bir ikazı, bir ihtarı ve bir tavzîfi şeklinde değerlendirmiş, hayatını
bu rüyalara göre yönlendirmiştir. “Rüyada Bir Hitâbe” makalesinde anlattığı rüyayı
da kendisi hakkında “İlâhî bir tavzîf” olarak kabul etmiştir.
Anahtar Kelimeler
Rüya, sadık rüya, hiss-i kablelvuku, Rüyada bir hitabe, rüyada tavzif, ilham

 

 

 

Abstract

Majority of dreams have sensual and evil content which are considered
as “adgâsü ahlâm” in the Quran. These dreams have no interpretation, as
they are results of illness and imagination. True dreams point to some facts
overtly or covertly. Bur in general people can not interprete their dreams.
Dreams are sometimes so ambiguous that they can only be interpreted by a
person similar to Hadrat Yusuf.
Bediuzzaman has seen many true dreams some of which are clear, while
the others are covert. He could understand and interpret even his covert
dreams. He considered many of the dreams as admonitions, warnings and
assignment by Allah for himself and arranged his life accordingly. He also
accepts the dream he relates in the essay “An Address in Dream” as “a divine
assignment.”
Key Words
Dream, True dream, a sense of premonition, an address in dream, assignment
in dream, inspiration