Aşağıdaki bağlantı üzerinden makaleye ulaşabilirsiniz.
Said Nursî ve dini azınlıklar – Yrd. Doç. Dr. Ömer Ergün
Özet
Azınlık kavramı ilk olarak 16. yy.’da ortaya çıktığında azınlıkta olan Protestan
Hıristiyanların dini algılayış biçimini, çoğunlukta olan Katolik Hıristiyanların
zorbalığından korumak için düşünülmüş bir kavram iken, daha sonraları, din
ile birlikte, dil, düşünce ve etnik yapı itibariyle, çoğunluktan farklı olan kimselerin
haklarını korumak, anlamlarını da kapsar hale gelmiştir. Bu makalede birinci
bölümde, azınlık kavramının ilk ortaya çıkışı ve daha sonra bu kavrama yüklenen
anlamlar, Türkiye’deki azınlık anlayışı, özellikle Türkiye’deki azınlık anlayışının
alt yapısını oluşturan Lozan Antlaşması’nın azınlıklara ilişkin hükümleri değerlendirilmeye
çalışılacaktır. İkinci bölümde ise, Said Nursi’nin Hıristiyanlarla
ilgili, eserlerinde geçen düşünceleri bir bütünlük içinde verilecektir.
Anahtar Kelimeler
Azınlık, zımmi, Lozan Antlaşması, etnisite, din, hak
Abstract
The concept of minority was originally used to protect the religious perception
style of Christian Protestants who were in minority when they first
appeared in the 16th century. Later it came to cover the meaning of protecting
all the rights of the people who are different from the majority in terms of
language, thought, ethnic structure, including religion. In the first part of this
article we will consider the original use of minority concept, the later meanings
ascribed to the concept, the understanding of minority in Turkey, and especially
the rules in The Treaty of Lausanne concerning minorities which bases the
ground for the understanding of minority in Turkey, while in the second part
we will try to express as a whole the ideas taking place in Said Nursi’s works
on Christians.
Key Words
Minority, dhimmi, The Treaty of Lausanne, ethnicity, religion, rights