Risale-i Nur Kongreleri

 

Editör

 

Risale-i Nur Külliyatı ve müellifi Bediüzzaman Said Nursî’nin daha iyi anlaşılması ve tanıtılması için ilmî faaliyetlerde bulunmak amacıyla kurulan Risale-i Nur Enstitüsü, kurulduğu yıldan bu yana sosyo-kültürel, iktisadi, dinî, siyasi alanlarda insanlığın yaşadığı problemlere çareler üretebilmek ve günümüz meselelerine Risale-i Nur perspektifinden yorumlar getirerek Risale-i Nur’un reçetelerini insanımıza ulaştırabilmek maksadıyla çeşitli organizasyonlara imza atmaktadır. Risale-i Nur Enstitüsü tarafından her yıl düzenli olarak tertip edilen Risale-i Nur Kongreleri ve çeşitli akademik faaliyetler sözü edilen alanlardaki sıkıntılara çözüm arayışlarına yardımcı olabilecek nitelikte kaynak çalışmalardır.

Risale-i Nur Enstitüsü’nün 2 Mayıs 2004 tarihinde düzenlediği “Farklılıkların Buluşmasında Bediüzzaman Said Nursî’nin Rolü” konulu “I. Risâle-i Nur Kongresi” bugün gelenekselleşen bir faaliyetin ilk adımı olmuştur. Geçtiğimiz yıl on beşincisi düzenlenen, Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden akademisyenlerle birlikte birçok fikir adamını buluşturan bu kongrelerin düşünce dünyamıza kattıkları elbette ki yadsınamaz. Bu kongrelerde bugün Türkiye’de ve İslam dünyasında tartışılan birçok mesele akademik bir yaklaşımla ele alınmış, tartışılan konular Risale-i Nur ışığında değerlendirilerek kamuoyunun ve ilgililerin faydasına sunulmuştur.  Türkiye’nin Meşrutiyet’ten günümüze kadar tartışageldiği anayasal problemler, ülkemizin demokratikleşme sürecinin farklı boyutları, din- devlet ve siyaset bağlamında tartışılan meseleler, temel hak ve hürriyetlerle ilgili temel hususlar, İslam dünyası ile  birlikte tüm insanlığın geleceğini ilgilendiren konular bu kongrelerin ana başlığını oluşturmuş ve bütünüyle değerlendirildiğinde muazzam bir akademik birikim ortaya çıkmıştır. Hiç şüphesiz bu birikimi değerli kılan Bediüzzaman Said Nursî’nin Kur’anî yaklaşımlarının bu kongrelerin özüne yansıtılmasıdır.

Günümüzün temel problemlerinden biri haline gelen ve dinî, etnik, kültürel ve sosyal tabakalar arasındaki farklılıklardan doğan çatışmaların nasıl aşılacağı “Farklılıkların Buluşmasında Bediüzzaman Said Nursi’nin Rolü” konulu I. Risâle-i Nur Kongresi’nde tartışılmıştır. Bir arada yaşayabilmenin anahtar kavramlarından olan “barış ve hoşgörü”ye vurgu yapılan kongrede Bediüzzaman Said Nursî’nin fikirleri ışığında, farklılıklara rağmen barış içinde bir arada yaşayabilmenin imkânları gösterilmiştir.

26-27 Mart 2005 tarihlerinde düzenlenen “II. Risale-i Nur Kongresi” ise “Bilim ve Din” ana başlığı ile düzenlenmiştir.  İnsanın yaratılışı gereği kendisini ve çevresini tanımaya çalışan ve bu amaçla inceleyip, sorgulayan bir varlık olduğuna dikkat çekilen kongrede, varlığı anlamlandırmaya yönelik sorulara cevaplar aranmıştır. Pozitivizmin temel çatışma alanlarından biri olan “bilim ve din” konusunun ele alındığı kongrede, bilim ve dinin çatışan bir özellik göstermediği, aksine bunların birbirini destekleyen bir mahiyet arz ettiği gözler önüne serilmiştir. Bu noktada, Bediüzzaman Said Nursî’nin akıl ve vahiy bütünlüğü içerisinde varlığı anlamlandırma yaklaşımının bilim-din çatışmalarını ortadan kaldırıp, insanlığa yeni bir bakış açısı ve çözüm yolu sunduğu deklare edilmiştir.

26 Mart 2006 tarihli “III. Risale-i Nur Kongresi”nin ana başlığı “Ahlak” olmuştur. Bugün, dünyevileşme bağlamında değerlendirilebilecek hazcılık, hırs, bencillik, kanaatsizlik ve ahlaksızlığa karşı hoşgörünün yaygınlaşması gibi hususlardan yola çıkarak “ahlak” konusunda yeni yaklaşımlar belirlemeyi hedefleyen kongre, dikkate değer sonuçlara ulaşmıştır. Bugün dünyada yaşanan ahlak krizinin İslam toplumlarından bağımsız bir olgu olmadığının dikkat çekildiği kongrede, bütün insanlığın bir ahlak krizi ile karşı karşıya olduğu ifade edilerek, İslam’ın hayatın tüm alanlarını kuşatan bir değerler sistemi sunduğu vurgulanmıştır. Bu yönüyle “III. Risale-i Nur Kongresi”, vahiy ve sünnete dönük bir hayat tarzına ve ahlak anlayışına insanlığın ne kadar ihtiyacı olduğunu gözler önüne sermekte ve Risale-i Nur’un bu husustaki yorumlarına dikkat çekmektedir.

“Küresel Kriz ve Said Nursi’nin İktisat Görüşü” ana başlığını taşıyan “IV. Risale-i Nur Kongresi” ise 21-22 Mart 2009 tarihlerinde tertip edilmiştir. Bu kongrede, dünyada ve ülkemizde çok önemli değişikliklere sebep olan küresel ekonomik kriz ele alınmıştır. Kongrede, insanın bitmek tükenmek bilmeyen hırsının ve sınır tanımaz hazcılığının insanlık tarihi boyunca dramatik değişikliklere yol açtığı vurgulanmıştır. Buradan hareketle, bütün dünyayı yeni bir dönemin eşiğine getiren küresel kriz, Bediüzzaman Said Nursî’nin eserlerinde yer alan iktisadi, ahlaki prensipler eşliğinde yorumlanmış ve çözüm yolları önerilmiştir.

Risale-i Nur Enstitüsü, Bediüzzaman Haftası etkinlikleri kapsamında 20-21 Mart 2010 tarihlerinde de “V. Risale-i Nur Kongresi”ni “Çağımız Sorunlarına Çözüm Arayışları ve Said Nursi Modeli” ana başlığı ile düzenlemiştir.

Din ve Siyaset; Demokrasi ve İnsan Hakları; Kürt Sorunu, Dünya Barışı; Kadın ve Aile; İman, İnsan ve Ahlak; Eğitim, Kültür ve Sanat ve Gençlik başlıkları altında sekiz masa etrafında yürütülen kongre çalışmalarında, insanlık tarihinin en buhranlı dönemlerinden birinin yaşandığına dikkat çekilmiştir.  Çağımız insanının birçok alanda yaşadığı problemleri ele alan kongre, bunlara Bediüzzaman Said Nursî’nin görüşleri ışığında çözümler üretmeye çalışmıştır. Bu çözümler, insanın kendi varlığını anlamlı kılacak arayışlara cevap verebilmeye yönelik olmuştur. V. Risale-i Nur Kongresi ile bilhassa, ülkemizde yaşanan farklı sahalardaki problemlere de dikkat çekilmiştir. Kongre ile Türk demokrasisinin temel sorunları tekrar gözden geçirilmiş, Kürt Sorunu’na ilişkin gerçekçi çözümler önerilmiş ve din-siyaset-devlet üçgeninde yaşanan düğümlenmenin nasıl çözüleceği gözler önüne serilmiştir.

Risale-i Nur Kongresi’nin altıncısı 19-20 Mart 2011 tarihlerinde Şam’da ‘Said Nursi’nin İslam Dünyası Tasavvuru: Hutbe-i Şamiye’ başlığı altında düzenlenmiş ve yüze yakın ilim adamının katılımıyla altı adet masa çalışması yapılmıştır. Kongre çalışmalarıyla İslam dünyasındaki büyük dalgalanmalara ve değişimlere dikkat çekilmiş, İslam toplumlarının yaşadığı temel sorunlara çözüm önerileri dile getirilmiştir. Bediüzzaman Said Nursî’nin 1911 yılında Şam Emeviye Camii’nde Arapça olarak irad ettiği Hutbe-i Şamiye’nin her yönüyle tahlilini de içeren Kongre iki günlük bir çalışmanın ardından kongre sonuç bildirilerinin açıklanmasıyla sona ermiştir. Sonuç bildirilerinde  yüz yıl önce yazılan Hutbe-i Şamiye’deki insaniyet kavramına dikkat çekilerek eserdeki dünya barışına katkıda bulunabilecek fikirlere vurgu yapılmış ve genel bir değerlendirme ile Hutbe-i Şamiye, İslam medeniyetini yeniden ihya sürecinde bir manifesto olarak değerlendirilmiştir.

Risale-i Nur Kongresi’nin yedincisi 23-25 Mart 2012 tarihlerinde Saraybosna’da ‘Said Nursî’nin Medeniyet Anlayışı’ başlığı ile düzenlenmiştir. Beş masa çalışmasının yapıldığı kongre iki gün sürmüş ve kongre sonunda sonuç deklarasyonları düzenlenen bir panelle kamuoyuna duyurulmuştur. Çağımızın ilahi mesajlardan arındırılmış seküler medeniyet anlayışının günümüz insanını çeşitli problemlerle karşı karşıya bıraktığı ifade edilen çalışmalarda maddeten her istediğini elde eden modern çağ insanının varlığın anlamını yitirerek iç dünyasında gerilediğine; ahlaka, iyiye ve güzele dair temel değerlerini kaybederek para, güç, kariyer ve sefahatin pençesine düştüğüne dikkat çekilmiştir. Hazcılık ve faydacılıkla sefihleşen, bencilleşen insanlığın ve sosyal, kültürel ve ekonomik krizlerle karşı karşıya kalan dünyanın bir medeniyet kriziyle karşı karşıya olduğu ifade edilerek çözüm önerisi olarak Bediüzzaman Said Nursi’nin çerçevesini çizdiği “Kur’an Medeniyeti”nin temel özellikleri irdelenmiştir. Tüm insanlığı huzura kavuşturacak, evrensel değerlerle bezenmiş bir medeniyet anlayışına ihtiyaç olduğu ifade edilerek “hak, adalet, yardımlaşma, dayanışma ve kardeşlik ilkeleriyle birlikte barış ve sevgi toplumlarının temelini atan ‘Kur’an Medeniyeti’ insanlığın yaşadığı krizleri aşacak bir öneri olarak teklif edilmiştir.

Risale-i Nur Kongresi’nin sekizincisi 30-31 Mart 2013 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiş ve Kongre’nin konusu olarak belirlenen “İnsanlık ve Dünya Barışı için Said Nursî’nin Milliyet Anlayışı” başlığı altında beş masa çalışması düzenlenmiştir.  19. asrın temel ideolojilerinden olan ve bugün de devam eden milliyetçilik ideolojisinin etnik aidiyetler üzerinden tanımladığı millet kavramı ve bu kavram etrafında şekillenen ulus devletler yapılanmasının son asırlardaki etkilerine dikkat çekilen kongrede milliyetçiliğin Müslüman toplumlar üzerindeki sonuçları irdelenmiştir. Bununla birlikte Kur’ânî bir kavram olan milliyetin yeni bir toplum inşasında yerinin nasıl belirleneceği, kardeşlik ve dayanışma odaklı bir milliyet anlayışının nasıl hayata geçirilebileceği kongrede tartışılmış, bu bağlamda Bediüzzaman Said Nursî’nin milliyet kavramına çizdiği genel çerçeve belirlenerek ‘müsbet milliyet’ kavramının önemine dikkat çekilmiştir.

Risale-i Nur Kongresi’nin dokuzuncusu 5-6 Nisan 2014 tarihlerinde İstanbul’da “Said Nursî’ye göre toplumsal hareketler ve bir arada yaşama” başlığı altında düzenlenmiş ve konu beş masa çalışmasıyla tartışılmıştır. Farklı inanç, kültür ve etnik yapıları içinde barındıran toplumların bir arada yaşama formülünü hangi ilkeler üzerine kuracağı sorusunun tartışıldığı kongrede,  farklılıkları bir arada barış içinde tutabilecek çoğulcu, kucaklayıcı arayışlara çözüm önerisi olarak Said Nursî’nin barış, hürmet, muhabbet, hürriyet-i şeriye, hak, adalet, kardeşlik ve müsbet hareket gibi kavramlar çerçevesinde Kur’ânî bir bakış açısıyla geliştirdiği bir arada yaşama prensipleri sunulmuştur.

Risale-i Nur Kongresi’nin onuncusu  28-29 Mart 2015 tarihlerinde İstanbul’da, Bir Tecdid Hareketi Olarak Risale-i Nur başlığı altında düzenlenmiştir. Günümüz İslam toplumlarının dinle bağını doğru ve aslına uygun bir şekilde kuracak imkanları tartışmak ve bu hususta Risale-i Nur’un tecdidî yönlerini ele alarak insanımıza ve genel olarak da İslam toplumlarına yol göstermek kongrenin temel amacı olarak belirlenmiş; İslam’ın özüne dair soru işaretlerinin çoğaldığı bir zaman diliminde dinle hayat arasında metodik ve sistematik bir ilişkinin nasıl kurulacağı, inancın hayata aslına uygun bir şekilde nasıl aktarılacağı, iman-ahlak-ibadet vb. noktalarda zaaflarla boğuşan İslam dünyasının zaaf-ı diyanetini ortadan nasıl kaldıracağı soruları Risale-i Nur’un ortaya koyduğu yöntemler açısından ele alınmıştır.

Risale-i Nur Kongresi’nin on birincisi 14-15 Mayıs 2016 tarihlerinde Almanya’da, Köln’de  gerçekleştirilmiştir. Kongre’nin konusu olarak belirlenen “Doğu’da ve Batı’da Doğru İslâmiyet” başlığı altında yüze yakın akademisyenin katılımıyla beş masa çalışması düzenlenmiştir. İslâm dünyasında iç savaşlarla neticelenen kanlı facialar; barış, kardeşlik ve hoşgörü medeniyetlerinin mümessili olan bu toprakların özlenilen huzur iklimlerine nasıl kavuşturulabileceğine ve Kur’anî değerlerin Batı ile nasıl buluşturulacağına dair soruların sorulduğu Kongre’de Asrı Saadet tecrübesini günümüze taşıyan Bediüzzaman Said Nursî ve eserleri hem İslâm dünyasının hem de insanlığın temel problem ve sorularına pratik bir cevap olarak gözler önüne serilmiştir. Bediüzzaman Said Nursî’nin “doğru İslâmiyet ve İslâmiyet’e layık doğruluk” şeklinde formüle ettiği İslâm ahlak ve akaidinin doğru bir şekilde hayata aktarma pratiği hürmet, muhabbet, hürriyet-i şeriye, hak, adalet, müsbet hareket, ahlak ve fazilet gibi Kur’ânî kavramlar etrafında değerlendirilerek ‘sahih İslam’ın pratikleri gözler önüne serilmiştir.

Risale-i Nur Kongresi’nin on ikincisi de 25-26 Mart 2017 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Kongrenin konusu olarak belirlenen “Said Nursî’ye Göre Hukukun Üstünlüğü ve Adalet Ekseninde Din-Devlet ve Cemaat İlişkileri” başlığı altında beş masa çalışması düzenlenmiştir. Türkiye’nin demokratikleşme serüveninde sorunlu alanlardan biri olarak tartışılan din-devlet ve toplum ilişkilerinin bilhassa ülkemizdeki son gelişmeler nedeniyle ‘cemaatler’ ekseninde farklı bir boyutta tartışılması, son birkaç yıla kadar din ve vicdan hürriyeti çerçevesinde tartışılan konunun cemaatlerin siyaset ve devletle ilişkisi bağlamında 15 Temmuz süreciyle birlikte farklı bir alana taşınması; cemaatlerin din, devlet ve siyaset üçgenindeki varlığı ve konumuyla devletin cemaatler karşısında tavrının ne olması gerektiği sorularını beraberinde getirmiş ve din devlet ve cemaat ilişkileri çok yönlü olarak bu kongrede ele alınmıştır. İslam düşünce geleneğinin çağımızdaki yansımaları olarak günümüzde önemli bir yere ve role sahip olan cemaatlerin siyaset ve devlet karşısında kendisini nasıl konumlandırması gerektiği; ahlak, fazilet, muhabbet, tesanüd, ittihad gibi kavramlarla içi doldurulan bir İslam medeniyeti tasavvurunun maneviyat sahasındaki ayağını temsil eden bu sivil yapıların son kertede güç, iktidar, hırs, makam gibi maddi alanlara işaret eden tartışmaların ve fundamentalist yaklaşımların odağında kalmasının temel sebepleri kongrede tartışılmış ve cemaatlerin asli vazifelerinin ne olduğu veya asli vazifelerine nasıl döndürüleceği, kamil bir insan ve toplum modelinin inşası yolunda İslam alemindeki bunalımları aşacak açılımların öncülüğünü nasıl yapacağı sorularına cevaplar aranmıştır.

Risale-i Nur Kongresi’nin on üçüncüsü  “Risale-i Nur’a Göre Hürriyet ve Demokrasi Ekseninde İslam Kardeşliği ve Dünya Barışı” ana başlığı ile 24-25 Mart 2018 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Nebevî bir kavram olarak Asrı Saadet’te en güzel bir biçimde uygulanmış olan İslam kardeşliğinin yeniden tesisi konusundaki arayışlara katkı sağlamayı ve beraberinde İttihad-ı İslam, dünya barışı, istibdat ve hürriyet, hukuk ve adalet, demokrasi, aile, eğitim gibi kavramları da yeniden müzakereye açmayı amaçlayan kongrede Bediüzzaman Said Nursî’nin uhuvvet, muhabbet, sulh-u umumi, dayanışma, birlik ve beraberlik, müsbet hareket, hürriyet ve adalet kavramları çerçevesinde Kurânî bir bakış açısıyla geliştirdiği İslam kardeşliği ve dünya barışı anlayışının küresel ölçekte yaşanan problemlerin çözümüne de ışık tutacağı vurgulanmış ve İslam toplumlarının kardeşlik, birlik ve beraberlik potansiyeline dikkat çekilmiştir.

Pandemi döneminde online olarak 27-28 Mart 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen on dördüncü  Risale-i Nur Kongresi “İnsanlık İçin Yeniden Asrı Saadet” ana başlığı ile düzenlenmiştir. Yaşanan hadiseler nedeniyle dünyamızın büyük ve köklü bir değişimin eşiğinde olduğunun dile getirildiği kongrede insanlığın yeni bir arayış içerisinde olduğundan hareketle varlığı anlamlı kılacak, insanlığın tamamına huzur ve  refah getirecek bir paradigma değişikliğinin kaçınılmaz olduğu vurgulanmıştır. Başta iç dünyamızla ilgili arayışlar olmak üzere her alanda yaşanan krizlerin önüne geçmenin varlık algımızla birlikte medeniyet paradigmalarını da değiştirecek yeni bir bakış açısıyla mümkün olabileceğinin dile getirildiği kongrede, bu bağlamda Asrı Saadet değerlerini günümüze taşımanın yeni bir dünyanın inşası için gerekli olduğu dile getirilmiştir.

Son olarak  on beşinci Risale-i Nur Kongresi, “Bediüzzaman Said Nursi’nin Gelecek Tasavvuru”  ana başlığı altında 26-27 Mart 2022 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Tüm dünyada bir süredir devam eden toplumsal değişimlerin ve çalkantıların pandemi süreciyle birlikte hızlandığının dile getirildiği kongrede ekonomik, siyasî ve sosyal alanda daha da hızlanarak kendini gösteren değişimlerin ne anlama geldiği, geleceği hangi anlayışların ve ne tür sosyal yapıların şekillendireceği, değişen insan  ve toplum modelleri karşısında Bediüzzaman Said Nursî’nin müjdesi içinde yer alan İslam vurgusunun hangi değer ve argümanlarla gelecekte söz sahibi olacağı beş masa etrafında tartışılmıştır.

Risale-i Nur Enstitüsü olarak, kongrelerde tartışılan ve ülkemizle birlikte İslam aleminin bütününü ilgilendiren problemler yumağı karşısında, tüm insanlığı kuşatıcı çözümlere Bediüzzaman Said Nursî’nin ilmî birikimi ve tecrübesinin dikkate alınarak ulaşılabileceğini düşünmekteyiz. Bu bağlamda Risale-i Nur Kongreleri, insanlığı tarumar eden problemler karşısında Bediüzzaman Said Nursî’nin görüşlerini ve çözüm önerilerini bir kez daha düşünme imkânı sağlamaktadır. Bu tür çabalar, Kur’an’ın sunduğu medeniyet anlayışı ve hayat tarzının toplumda nasıl bir görünüm sağlayacağını anlamamıza da yardımcı olacaktır.

Bu özel sayımızda, Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenmiş Risale-i Nur Kongrelerinin sonuç deklarasyonlarının tamamını okuyabilirsiniz. Bununla birlikte yine Enstitü tarafından kongre harici düzenlenen Demokratlık, Demokrat Anayasa Arayışları ve Ortadoğu ana başlıklarını taşıyan masa çalışmalarının sonuç bildirilerini de bu sayımızda okuyucumuzun istifadesine sunmuş bulunmaktayız. Bu istifadenin tüm vatan sathına ve insanlığa yayılması temel gayemizdir. Sizleri dergimizle baş başa bırakırken bir sonraki sayıda farklı bir konu ile karşınızda olmayı ümit ediyoruz.

 

Tags: ,