VIth Risale-i Nur Congress Final Declarations

“Said Nursi’nin İslam Dünyası Tasavvuru”

KATILIMCILAR

Doç. Dr. Vedat DEMİR

Ahmet DURSUN

Doç. Dr. Kadir CANATAN

Doç. Dr. Yakup ASLAN

Nimet DEMİR

Mustafa AKYOL

Murat KARA

1. Hutbe-i Şamiye, İslam medeniyetini yeniden ihya sürecinde, asrın
gidişatı ve o asırda yaşayan Müslümanların yapısal problemlerini tahlil eden ve
bu konularda çözümler sunan içtimai ve İslami bir manifestodur.

2. İslam toplumlarını geri bırakan ve İslam âleminin gelişmesini
engelleyen hastalıkların en önemlilerinden biri ‘menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek’tir.
Bireysel menfaat ve çıkarların toplumsal fayda ve dayanışmanın üstüne çıkarılması
egoizm, narsisizm, benmerkezcilik ve ötekileştirme gibi sonuçları doğurmaktadır.

3. Hamiyet, ferdin ve toplumun farklılıklarını tanıyan, onların
gelişmesine imkân sağlayan, hak ve özgürlüklerini teminat altına alan uzlaştırıcı
bir kavramdır.

4. Hamiyet, ‘bireycilik ve toplumculuk’ fikirlerinin ötesinde, toplum
ve fert ilişkilerini sağlamlaştıran, muhabbet ve yardımlaşmayı artıran bir anlayıştır.
Ne ferdi topluma ne de toplumu ferde feda eder. Toplumun menfaatini ferdin; ferdin
menfaatini de toplumun gelişmesinde görür.

5. Hamiyet kavramı hak ve sorumlulukların dengeli olarak kullanılmasını
içermektedir. Haklar, yöneticiler tarafından güvence altına alınmalı, sorumluluklar
ise ferdin özgür iradesine bırakılmalıdır.

6. Hamiyet, ferdin kendi vicdanından, aile ve sosyal çevresinden
destek alan; geliştirilmesi gereken bir duygudur. Temelini imanın teşkil etmesi
gereken bu duygu, eğitim yoluyla doğru istikamete yönlendirilmelidir.

7. Hamiyet, ancak Allah ve ahiret inancıyla bezendiği, İslam ahlak
ve faziletiyle hayata geçirildiği takdirde sadakat, adalet ve mertlik gibi yüksek
hasletleri doğuran, ümitsizliği ortadan kaldıran bir değer haline gelir.

8. Hamiyet-i diniye, hamiye-i milliyeyi de içinde barındıran, aidiyetleri
reddetmeyen, daha üst bir kimliği ifade eder. Hamiyet-i milliye, hamiyet-i diniyenin
yerine geçemez. Ancak ona tabi ve hizmet etmekle gerçek anlamını kazanabilir.

9. Hamiyet, ancak meşveret-i hakikiye sonucu doğru bir mecra kazanabilir.
İslam toplumunun geleceği meşveret-i hakikiye sonucu oluşacak bir hamiyet anlayışıyla
inşa edilmelidir.

10. İttihad-ı İslam’a muhtaç olan İslam âlemi bunu ancak hamiyet-i
diniye ile gerçekleştirebilir. İslam toplumları ayrıştırıcı değil, birleştirici
ortak değerler etrafında kenetlenmelidir.