Günümüz ve Gelecek Nesil Gençleri İçin Şaşmaz Bir Pusula: “Gençlik Rehberi”

An Unfailing Adviser For Today’s And Future Generations Of Young People: The “Youth Guide”

Ahmet KÜÇÜK, Dr. Öğr. Gör. Düzce Üniversitesi

 

“Gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek. Eğer o fâni ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse onunla ebedî, bâki bir gençliği kazanacağını bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar.”[1]

 

 

Özet

Risale-i Nur Kur’an-ı Kerimin günümüze bakan hakiki bir tefsiri olma özelliğini taşımaktadır. Bunu içerdiği konuların kapsam alanına bakıldığında görmek mümkündür.  İçerik açısından bakıldığında da günümüz birey ve toplumunun sorunlarını teşhis ettiğini ve bu sorunlar için tedavi yöntemleri içerdiğini görmek mümkündür. Bu anlamda toplumun en dinamik tabakası olan gençler ve onların günümüzde karşılaştıkları sorunlar da Risale-i Nur’un özeti niteliğinde olan Gençlik Rehberi’nde ele alınmaktadır. Gençlik Rehberi’ne göre, günümüz gençlerinin karşılaştığı sorunlar arasında amaçsızlık, materyalizm, hazcılık, ahlaki yönlendirmenin eksikliği, kimlik bunalımı ve sosyal izolasyon bulunmaktadır. Bu sorunlar birbiriyle bağlantılıdır ve bu nedenle bütüncül bir yaklaşımla ele alınmaları gerekir. Gençlik Rehberi, gençlerin postmodernizm toplumun belirsizlikleri içerisinde kendilerini en kısa ve tehlikesiz yoldan hakiki dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştıracak güvenilir kaynaklara ve ahlaki yönlendirmelere ihtiyaç duyduklarını vurgulamaktadır. Bunu yaparken gençlerin karşılaştığı sorunlara dair değerli içgörüler sunmakta ve sorunlarının çözümünün nasıl olması gerektiği konusunda gençlere rehberlik etmektedir. Bu belirtilen nedenlerden hareketle bu çalışmanın amacı Gençlik Rehberi’ni inceleyerek diğer çalışmalardan farklı olarak ortaya koyduğu çözüm önerilerini gözler önüne sermektir. Bu amaç için çalışmada doküman analizi yöntemi tercih edilmiştir. Konuyla ilgili çalışmalardan elde edilen sonuçlara bakıldığında Gençlik Rehberi dışındaki çalışmaların gençlerin sorunlarını genelde maddi açıdan yaklaştıkları için tam teşhis edemedikleri bu nedenle de kalıcı değil geçici çözümler ürettikleri tespit edilmiştir. Gençlik Rehberi ise bu çalışmalardan farklı olarak gençlerin sorunlarına sadece maddi açıdan yaklaşmanın yetersizliğini, manevi doyumsuzluğun ortaya çıkardığı olumsuz sonuçları somut örneklerle gözler önüne sererek göstermekte ve Yaratan’ın rızasına uygun dairedeki keyfî, dünyevi ve uhrevi mutluluğun merkezine yerleştirmektedir.

Anahtar Kelimeler: Postmodernizm, Risale- Nur, Gençlik Rehberi, Gençlik, hedonizm, Amaçsızlık, Ahlaki boşluk, Sosyal izolasyon

 

Abstract

The Risale-i Nur, when examined in terms of its scope, possesses the characteristic of being a genuine commentary on the Qur’an. From a content perspective, it can be observed that it diagnoses the problems of contemporary individuals and society and provides remedies for these problems. In this sense, the Youth Guide, which is a summary of the Risale-i Nur, addresses the issues faced by the most dynamic segment of society, namely the youth, in today’s world. According to the Youth Guide, among the problems encountered by today’s youth are aimlessness, materialism, hedonism, lack of moral guidance, identity crisis, and social isolation. These challenges are interconnected and require a holistic approach to address them. The Youth Guide emphasizes that young people need reliable sources and moral guidance to lead them to genuine happiness in both this world and the hereafter, especially in the uncertainties of postmodern society. In doing so, it offers valuable insights into the problems faced by young people and provides guidance on how these problems should be resolved. Based on these reasons, the purpose of this study is to examine the Youth Guide and present the solution proposals it offers, which differ from other studies. For this purpose, the document analysis method has been chosen in this study. When examining the results obtained from related studies, it is observed that other studies generally fail to fully diagnose the problems of young people because they approach them mainly from a material perspective, resulting in temporary rather than permanent solutions. In contrast, the Youth Guide, unlike these studies, demonstrates the inadequacy of solely approaching the problems of young people from a material standpoint and illustrates the negative consequences of spiritual insatiability with concrete examples, ultimately emphasizing the centrality of genuine worldly and spiritual happiness within the framework of seeking the pleasure of the Creator.

Key Words: Postmodernism, Risale-i Nur, Youth Guide, Youth, hedonism, aimlessness, moral vacuum, social isolation.

  1. Giriş

Postmodern çağda gençlerin karşılaştığı sorunlar oldukça çeşitlidir. Bu yazıda, postmodernizmin gençlik üzerindeki etkilerine odaklanarak, Risale-i Nur’un ve özelde Gençlik Rehberi’nin bu konudaki görüşlerini inceleyeceğiz.

Postmodernizm, modernizmin karşıtı olarak ortaya çıkmış bir felsefi akımdır. Modernizmin aksine postmodernizmde gerçeklik, evrensel değil; kişisel ve kültürel olarak algılanır.[2] Bu nedenle postmodern çağda gençler, geçmişteki kuşaklardan farklı bir deneyim yaşamaktadır.

Risale-i Nur, gençlerin yaşadıkları problemlerinin temelinde, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanmamaları olduğunu savunur. Postmodernizm ise maneviyatı yok sayarak, insanların maddi dünyaya odaklanmasına neden olmaktadır. Bu da gençlerin amaçsızlık, materyalizm, hazcılık, ahlaki yönlendirmenin eksikliği, sosyal izolasyon umutsuzluk, anlamsızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Bu nedenle, Risale-i Nur ve Gençlik Rehberi, günümüz gençlerinin ahlaki değerleri benimsemeleri ve bu değerlerin hayatlarında merkezi bir rol oynaması gerektiğini vurgular.

Ayrıca, Risale-i Nur ve Gençlik Rehberi, gençlerin fıtratlarında var olan akıl ve kalplerini aynı anda tatmin edebilecek hakiki bilgiye ulaşma açlığına da değinir. Postmodern çağda, gençlerin bilgiye kolay erişimi olmasına rağmen akıl, kalp ve ruhlarını aynı anda tatmin edebilecek güvenilir bilgiye erişmek konusunda zorluk yaşayabilmektedirler. Bu da gençlerin yanlış bilgilerle donanmalarına ve yanlış kararlar almalarına neden olabilmektedir.

Sonuç olarak modernite sonrası çağda gençlerin karşılaştığı sorunlar oldukça çeşitlidir. Gençlerin maneviyatlarını korumaları, ahlaki değerleri benimsemeleri ve ihtiyaç duydukları hakiki ve güvenilir bilgiye erişmeleri, sorunların üstesinden gelmeleri için önemlidir. Bu nedenle gençlerin kendilerini geliştirmeleri ve bu manevi değerleri hayatlarında uygulamaları, postmodern dünyada da mutlu ve verimli bir hayat sürmelerine yardımcı olacaktır.

Çalışmanın ilk bölümünde konuya ilişkin kavramsal bir çerçeve çizilerek zihinsel bir ön hazırlık sağlanmaya çalışılacaktır. Ardından çalışmanın yöntemi ifade edilecektir. Üçüncü bölümde günümüz gençliğinin karşılaştığı sorunlar ve bu sorunların ele alınış biçimleri ilgili literatürden hareketle ortaya konmaya çalışılacaktır. Son bölümde ise Risale- Nur’da ve Gençlik Rehberi’nde, belirtilen diğer çalışmalardan farklı olarak gençlerin karşılaştığı bu sorunların nasıl yorumlandığı ve ne tür çözüm önerileri sunulduğu tartışılmaya çalışılacaktır.

  1. Kavramsal Çerçeve

Bu bölümde konu ile yakından bağlantılı olan; Postmodernizm, modernizm, Risale-i Nur, Genç(lik) ve Hedonizm gibi kavramlar üzerinde durulacaktır.

2.1. Postmodernizm

Postmodernizm, 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan ve objektif gerçeklik, evrensel akıl ve ilerleme gibi modernist ilkeleri sorgulayan çok yönlü bir kültürel, sosyal ve sanatsal harekettir. Aşağıda farklı bilim adamları ve düşünürler tarafından yapılan postmodernizm tanımları verilmiştir:

Şahin 2013 yılında yayımladığı makalede postmodernizmin, modernizmden ayrışan birçok felsefi, sanatsal, mimari ve eleştirel alanda gelişen geniş bir entelektüel bir hareket olduğuna işaret etti.[3]

Öte yandan, Willette Jeanne 2014’te başka bir çalışmada postmodern, meta-anlatıların ya da büyük teorilerin şüphecilik, kuşku ve reddini, ayrıca kimliklerin ve deneyimlerin parçalanması, merkezsizleşmesi ve çokluğunun vurgulanmasını içerdiğini vurgulamaktadır.[4] Harvey ise postmodern, modernizm sınırlamaları ve kusurları olarak görülen birçok entelektüel ve kültürel alanlarda ortaya çıkan bir tartışma şekli olduğunu ileri sürmektedir.[5]

Troc’a göre ise postmodernite; yüksek ve düşük kültür, sanat ve eğlence arasındaki ayrımların, gerçeklik ile onun temsil arasındaki ayrımların bozulduğu bir tarihsel durumdur.[6]

Farklı bir tanım getiren Huyssen’a göre postmodernite, bir tarz ya da hareket değil; farklı alanlarda farklı şekillerde ifade edilen genelleşmiş bir kültürel egemenliktir.[7]

Bu tanımlamalar, modernite sonrası dönemin karmaşıklığını ve çeşitliliğini göstermekle birlikte birey ve toplum üzerinde özellikle manevi/psikolojik boyutta gerçekleştirdiği yıkımları ortaya koyamamaktadır.

Postmodernizm konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiren Zygmunt Bauman’ın tespitlerine göre postmodern dünya olarak adlandırılan çağ, modern dünyanın hedeflediği yeryüzü cennetini vaat etmesine rağmen, bu vaadi gerçekleştirememiş ve gelişen koşulların etkisiyle farklı bir evreye girmiştir. Postmodern dünya, önceki dönemle karşılaştırıldığında tartışmalara yol açsa da kendine özgü bir yapıya sahiptir.[8]

Bauman bu yeni dünyayı şu özellikleriyle yorumlamaktadır.

  1. Canla başla inşa edilen her şeyin boşa çıkması.
  2. Çekici yönü, eski denemelerden bağımsız olması.
  3. Altından kalkılmayacak yenilgilerin olmaması.
  4. Postmodern tüketicilerin hayat oyununda oyunun kurallarının sürekli değişmesi. Oyunun kısa tutulması.
  5. Sabitlenmeyi reddetmek.
  6. Hiçbir şeye hiç kimseye bağlılık yemini etmemek.
  7. Geleceği denetlememek, ipotek altına almamak.
  8. Geçmişin şimdiye bağlanmasını engellemek.
  9. Bugünü tarihten koparmak.

Bauman, postmodern hayat stratejisinin temelinde kimlik oluşturma değil, sürekli hareket hâlinde olma ve sabitlenmekten kaçınma fikri olduğunu söyler. Bu çağda romantik aşk kompleksinin özellikleri olan “ebediyen” ve “bir ve tek” ile uyumlu olmayan “birlikte olma aşkı” yaygındır ve artık aşkın süreklilikle ilişkisi yoktur. Ayrıca “plastik cinsellik” denilen bir olgu da vardır; bu da üreme, akrabalık ve nesillerle bağlantısını kaybeden cinsel haz çağıdır. Bu nedenle bugünün tüm güçleri istikrarlı ilişkilerin aleyhinde çalışmaktadır. Zaman; parçalanmış, kendi geçmiş ve geleceğinden koparılmış sürekliliği olmayandır.[9]

2.2. Risale-i Nur

Risale-i Nur Kur’ân’ın i’caz-ı mânevisi olup Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri tarafından 1920-1960 seneleri arasında telif edilmiş bir eserdir.

Risale-i Nur; asrımızın anlayış ve ihtiyacına göre yazılmış bir Kur’ân tefsiridir. Her asrın mânevî hastalığı ve ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Her asrın âlimleri, Kur’ân eczahanesinden aldıkları ilaçları ümmetin istifadesine sunmuşlardır.

Risale-i Nur, yaygın bir şekilde, “bir tefsir”olarak tarif edilmiştir. Doğrudan doğruya Kur’ân’a dayanması ve bilhassa imana dair bir kısım âyet-i kerimeleri geniş şekilde açıklaması sebebiyle, bu tarif bir hakikati aksettirmektedir. Ancak gerek tertip itibarıyla gerekse açıklama tarzıyla Risale-i Nur alışılagelen tefsirlerden ayrılmıştır.

Ayrıca Risale-i Nur, bir Kur’ân tefsiri olması itibarıyla, aklın yanı sıra kalp, ruh ve diğer bütün duygulara da hitap etmektedir. Ahlakın bütün boyutlarına ışık tutmakta ve birçok sosyal probleme çözümler sunmaktadır.[10]

Uzun yıllardır Risale-i Nur ve Bediüzzaman ile ilgili bilimsel çalışmalar gerçekleştiren Durham Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Colin Turner’in iddialı tanımı konumuz açısından kayda değer: Ona göre, Risale-i Nur kâinatı olduğu gibi takdim eden, Kur’ân’ı Resulullah’ın (asm) murat ettiği gibi tefsir eden, modern insana musallat olmuş asıl tehlikeli hastalıklara tedavi çareleri sunan yegâne İslâmî eserdir.[11]

2.3. Genç(lik)

Gençlik, genellikle ergenlik çağından başlayıp erken yetişkinliğe kadar süren bir dönemdir. Bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan büyük değişimlerin yaşandığı bu dönem insanın hayatında önemli bir yer tutar. Gençlik dönemi, insanın kimlik arayışının yoğun olduğu bir dönemdir ve bireyler bu dönemde kendilerini keşfetmeye, yeteneklerini geliştirmeye ve hayatta ne yapmak istediklerini bulmaya çalışırlar.

Gençlik dönemi, aynı zamanda insanın geleceğini şekillendiren bir dönemdir. Bu dönemde alınan eğitim, kazanılan deneyim ve edinilen alışkanlıklar, insanın gelecekteki hayatını belirler. Bu nedenle gençlik dönemi; insanın kendini keşfettiği, öğrendiği ve geleceğe hazırlandığı bir dönemdir.

Gençlik, toplumlar için de önemli bir dönemdir. Gençler, toplumun geleceği için büyük bir potansiyele sahiptirler ve toplumun gelişiminde önemli bir rol oynarlar. Bu nedenle, gençlere doğru eğitim vermek, onları doğru yönlendirmek ve yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmak, toplumların geleceği için büyük bir önem taşır.

Gençlik ile ilgili bazı tanımlara bakılacak olursak:

Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan tanımlamaya göre gençlik, ergenlik çağından erken yetişkinliğe kadar olan dönemdir. Bu dönemde bedensel, zihinsel ve sosyal açıdan büyük değişimler yaşanmaktadır.[12]

Birleşmiş Milletler Geliştirme Programına göre ise, gençlik, hayatın en önemli dönemlerinden biridir. Bu dönemde, bireyler kendilerini keşfederler ve hayatlarındaki amaçlarını belirlerler.[13]

Ulusal Sağlık Enstitülere göre ise gençlik dönemi, bireylerin kimliklerini keşfettikleri ve hayatlarının birçok alanında yeni ve farklı deneyimler kazandıkları önemli bir dönemdir.[14]

Gündüz, bu süreci şu şekilde ifade etmektedir: Gençlik dönemi bir yandan çatışmaların, kaygıların yaşandığı, öfkenin, isyanın, bencilliğin yüksek olduğu bir dönem iken diğer yandan bağımsızlık duygusu, sosyalleşme, kimlik arayışı, dini şuurun uyanması gayretlerinin yoğunlaştığı bir dönemdir.[15]

Birleşmiş Milletler Örgütü (BM), gençlik dönemini 12-24 yaş aralığı olarak tanımlamıştır ve Türkiye de bu tanımı benimsemiştir. Bu nedenle, gençlik dönemi ergenlik çağıyla başlar ve 18 yaşından sonra genç yetişkinlik dönemine girilir. Bu açıklama, gençlik döneminin biyolojik faktörlere dayalı bir yaklaşımla ele alındığını göstermektedir. Ancak gençlik dönemi sadece biyolojik faktörlere değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik faktörlere de bağlıdır. Bu nedenle gençlik dönemi sadece biyolojik açıdan değil, aynı zamanda sosyal, kültürel, ruhsal, zihinsel ve cinsel gelişim gibi diğer faktörlerle de ilişkilendirilir. Gençlik döneminin başlangıcı biyolojik açıdan belirlenirken sosyal, kültürel ve psikolojik faktörlerle de çevrelenmiştir. Bu dönem, iş hayatına atılma, ekonomik bağımsızlık kazanma ve yetişkinlik statüsüne ulaşma gibi sosyal ve kültürel faktörlerle de ilişkilendirilir.[16]

Bediüzzaman Said Nursi’ye göre gençlik, hayat yolculuğunun en güzel aynı zamanda en kritik devresidir.[17] Güzeldir çünkü bu devrede insan, güç ve enerjisinin zirvesindedir. Önünde uzun bir hayat vardır ve gençlik, bu hayatı verimli kılmak için sayısız fırsatlarla doludur. Gençlik aynı zamanda çok kritik bir devredir. Çünkü gençlerin his dünyası olabildiğince dalgalı ve hareketlidir. Duygular bu dönemde bazen öylesine taşkın bir hâle gelir ki irade dizginini kullanabilmek adeta imkânsızlaşır. Hislerin sevk ettiği bir anlık zevkin tercihi, bazı hâllerde, insanı hayatı boyunca pişmanlığından kurtulamayacağı fiillere sürükleyebilir.

“Evet, gençlik damarı akıldan ziyâde hissiyâtı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez; bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker ve bir saat sefâhet keyfiyle, bir nâmus meselesinde, binler gün hem hapsin, hem düşmanın endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur.”[18]

2.4. Hazcılık/Hedonizm

Hazcılık, zevk ve mutluluğun insanlık için en önemli şeyler olduğuna inanan felsefi bir düşüncedir. “Hedonizm” terimi, Yunanca “haz” anlamındaki “hedone” ifadesinden türetilmiştir. Hedonistlere göre haz mutlak iyidir. İnsanlar eylemlerini, sonunda haz almasını sağlayacak şekilde planlamalıdır. Öğreti, insanların devamlı haz peşinde olmasını ve haz verene yönelmelerini öğütler.

Aristippos’a göre her davranış mutlu olma isteğinden kaynaklanır. Dolayısıyla haz, hayatın bir numaralı gerekliliğidir ve insanı insan yapan duygudur. Edinilen bilgiler, duygularla alınabildiği kadardır; bunun ötesine geçemez. Bu yüzden Aristippos, duyguların yol açtığı hazza yönelmeyi ve acıdan daima kaçmayı salık vermiştir. Hedonizmde bireyin anlık istekleri, zevkleri ve hazları her şeyin önündedir. Bu nedenle insanlar, diğer insanları önemsemeden “an”da yaşamalı ve bencil olmalıdır. Bazen “aşırı tüketim” anlamında da kullanılan hedonizmin birçok farklı varyasyonu vardır.[19]

Hedonist ise fiziksel zevk arayışını hayattaki en önemli hedef olarak belirleyen dünya görüşüne sahip kişidir. Mutluluğu zevk çeşitleri olarak algılayan hedonistler, tipik olarak kendilerini mutlu eden şeyleri birincil erdem olarak görürler. Sürekli mutluluğun peşinde koşarlar. Bir hedonist, hayatının her aşamasında mutlak zevke ulaşmak için çaba harcar. Hayatın nihai amacının hazzı en üst düzeye çıkarmak ve acıyı en az düzeye indirgemek olduğuna inanır.[20]

Hedonizm, insanlık tarihi boyunca çeşitli biçimlerde var olmuş bir felsefedir. Geçmiş yirminci yüzyılda ortaya çıkan ve çağdaş düşünceye etkisi devam eden postmodernizm ise hedonizmin anlayışı ve ifadesinde bazı değişiklikler getirmiştir. Postmodernizm, geleneksel doğru, ahlak ve anlam anlayışlarını sorgulayarak göreceliliği ve öznelciliği öne çıkarmıştır. Yine Hedonizm, teknolojinin getirdiği yeniliklerle birlikte günümüzde farklı bir şekilde kendini göstermektedir. Hedonistler; hayatın sadece yeme, içme ve eğlenceden ibaret olduğuna inandıkları için eleştirilere maruz kalabilmektedirler. Bu düşünce tarzı, sadece fiziksel zevkleri önemseyen bir nesil yetişmesine sebep olmuştur. Bu nesil, kolay ve hızlı bir şekilde zenginleşmek için başkalarını umursamadan hatta başkalarına zarar verecek şekilde zevklerini tatmin etmek isteyebilirler. Hedonist felsefeyi benimseyen genç nesil, hayatlarını sadece zevk almaya odaklamaktadır. Toplum bilimciler bu durumu endişeyle karşılamakta ve bu neslin, ahlaki ve yasal olmayan yöntemlerle tüm engelleri kaldırarak haz ve zevklerini elde etmek isteyebilecekleri eleştirilerini yapmaktadırlar. Bu durum, toplumsal bir intihara sebep olabileceği endişesine neden olmaktadır. Ayrıca bu hayat biçiminin sadece sosyal değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da çözümlenmesi gereken sorunları olduğu belirtilmektedir.

  1. Araştırmanın Yöntemi

Bu çalışmada nitel bir araştırma yöntemi olan doküman analizi yöntemi tercih edilmiştir. Öncelikle sorunu araştıran farklı çalışmalar literatür taraması ile sistematik bir şekilde sunulacaktır. Buradan elde edilen veriler Bediüzzaman Said Nursi’nin, soruna farklı bir yaklaşım ve taze bir yorum getiren Gençlik Rehberi isimli eseri ve Risale-i Nur külliyatından konu ile ilgi yerler ile karşılaştırılarak tartışılacaktır. Bu sayede günümüz postmodern gençlerinin yaşadığı sorunları araştıran farklı çalışmalardan elde edilen veriler kullanılarak sorunun karmaşık ve farklı boyutlarına daha geniş bir perspektiften bakma ve analiz etme imkânı bulmak mümkün olacaktır.

  1. Literatür Taraması

4.1. “Günümüz Gençliğini ve Sorunlarını Gençlerin Kaleminden Süzülen Hikâyelerden Anlamak”

Budak, H ve Yıldız, Y. Tarafından 2022 yılında kaleme alınan çalışma modern kapitalist toplumlarda gençlerin karşılaştığı sorunları tespit etmeyi ve bu sorunların en yaygın olduğu alanları belirlemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, günlük hayatlarında karşılaştıkları sorunlar hakkında hikâyeler yazmaları istenen lise öğrencilerini içermektedir. Bulgular, gençlerin varoluşsal sorularla karşılaştıklarını ve biyopsikososyal sorunlarının farkında olduklarını ve gençlerin karşılaştığı sorunlar ile modern toplumun gerçekleri arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir.

Çalışmada lise öğrencilerinden günlük hayatlarında karşılaştıkları sorunlar hakkında hikâyeler yazmalarını istenmiş, hikâyeler daha sonra içerik analizine tabi tutulmuştur. Çalışmaya katılacak gençleri seçmek için amaçlı örnekleme kullanılmıştır. Seçim kriterini, şu anda Türk dili ve edebiyatı dersine kayıtlı on birinci sınıf bir lise öğrencisi olmak oluşturmuştur. Araştırma, bu kriteri karşılayan otuz öğrenci (yirmi dört kadın ve altı erkek) ile yürütülmüştür.

Makalenin sonuçları, modern kapitalist toplumlardaki gençlerin varoluşsal sorularla karşı karşıya olduklarını ve biyopsikososyal sorunlarının farkında olduklarını göstermiştir. Bu yüzyılın getirdiği sorunların ergenlik döneminde karşılaşılan sorunları hem tetiklediği hem de şiddetlendirdiği ve gençlerin potansiyelini ve enerjisini tükettiği görülmüştür. Çalışma ayrıca gençlerin karşılaştığı sorunlar ile modern toplumun gerçekleri arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur.[21]

4.2. Yeni Bir Gençlik Tipolojisi ve Ölçek Denemesi: Hedonist Gençlik

Şengün, F. N ve Aydınalp Halil tarafından yapılan başka bir araştırma ise hedonistik gençliğin yeni bir tipolojisini geliştirmeye ve onu ölçmek için bir ölçek oluşturmaya odaklanarak gençlik mutluluk ve hedonizm arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmadır.

Makale hem nicel hem de nitel araştırma yöntemlerini kullanmaktadır. 34 maddelik bir hazcılık ölçeği geliştirilmiş ve nicel bir yaklaşım kullanılarak 18-25 yaş arasındaki 172 üniversite öğrencisine uygulanmıştır. Belgelendirme teknikleri ile toplanan verilerin analizi için nitel bir yaklaşım kullanılmıştır. Ayrıca, 23 maddelik bir ölçek üzerinde keşifsel faktör analizi yapılmıştır.[22]

Çalışmadan elde ettikleri sonuç gençler arasında zevk ve keyif arayışında artan bir trend olduğu, bunun modernleşme, bireycilik, rasyonalizm ve tüketim kültürü gibi faktörler tarafından etkilendiği gerçeği olmuştur.

4.3. Loneliness and Life Satisfaction in Turkish Early Adolescents: The Mediating Role of Self Esteem and Social Support (Türk Erken Ergenlerinde Yalnızlık ve Yaşam Doyumu: Benlik Saygısı ve Sosyal Desteğin Aracılık Rolü)

2012 yayınlanan Kapıkıran Ş. tarafından yayımlanan çalışmada yalnızlık ve yaşam doyumu ilişkisinde benlik saygısı ve sosyal desteğin aracı olup olmadığı ölçülmeye çalışılmıştır.

Çalışmada kullanılan yöntemler arasında yapısal denklem modellemesi ve doğrulayıcı faktör analizi yer almıştır. Analiz için her bağımsız, bağımlı ve arabulucu değişkeni ile parseller üretilmiştir. Çalışmanın belirli bir yaş grubundan toplanan verilere dayandığı ve kesitsel bir metodoloji kullandığı için bazı sınırlamaları bulunmaktadır.

Makalenin sonuçları, benlik saygısı ile yaşam doyumu arasındaki pozitif ilişkiye kısmen iyimserlik ve dayanıklılığın aracılık ettiğini göstermiştir. Çalışma ayrıca benlik saygısı ile yaşam doyumu arasındaki ilişkinin kadınlar için erkeklerden daha güçlü olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca bulgular, benlik saygısını, iyimserliği ve dayanıklılığı artırmaya yönelik müdahalelerin ergenlerin yaşam doyumunu artırabileceğini göstermiştir.[23]

4.4. Sosyal Dışlanma Kıskacındaki Gençler

Baykal, B. tarafından 2020 yılında gerçekleştirilen çalışmada günümüz gençlerinin karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri olan sosyal dışlanma konu edilmiştir. Çalışmaya göre sosyal dışlanma süreci, gençleri yoksulluğa sürüklemekte ve kamusal hizmetlere erişimlerinde sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Bu durum ise sosyal ilişkilerin ve kültürel entegrasyonun bozulmasına yol açmaktadır. Araştırmanın amacı, gençler arasında sosyal dışlanmanın boyutlarını tespit etmektir.[24]

Çalışmada tesadüfi olarak seçilen 409 genç ve 30 yaş üzeri 464 kişi ile Ekim-Kasım 2019’da Kocaeli ilinde görüşmeler yapılmıştır. Sosyal dışlanma düzeyini belirlemek için Jehoel-Gijsbers ve Vrooman (2007) tarafından geliştirilen ve Bayram, Sam, Aytaç ve Aytaç (2010) tarafından Türkçeye uyarlanan Sosyal Dışlanma Ölçeği kullanılmıştır. Ölçekte, sosyal dışlanmanın maddi yoksunluk, sosyal haklar, sosyal katılım ve kültürel entegrasyon olmak üzere dört boyutunda hareket edilmiştir.

Bu çalışmaya göre gençlerin sosyal dışlanması; onların hayat şartlarını, ekonomik ve sosyal katılımını, duygusal hayatlarını ve sağlık durumlarını derinden etkileyen bir süreçtir. Özellikle eğitim seviyesi düşük, işsiz ve düşük gelirli gençler bu süreçten daha fazla etkilenmektedir. Bu nedenle gençlerin kaybedilmemesi ve topluma entegre edilebilmesi için hedefe yönelik ve kapsamlı politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Bu politikalar; gençlerin eğitim seviyelerini yükseltmeye, iş fırsatları yaratmaya, ayrımcılıkla mücadele etmeye ve sosyal içermeyi sağlamaya odaklanmalıdır.[25]

4.5. Hedonist ve Püriten Etik Sarmalında Postmodern Gençlik

2011 yılında Bayhan tarafından gerçekleştirilen araştırmada püriten iş ahlakı ile hedonizme ve tüketime öncelik veren postmodern kültürel model arasındaki karşıtlığı tartışılmaktadır. Okulda ve evde püriten iş ahlakı öğretilen gençlerin, değerler çatışması yaratabilecek postmodern kültürel modelden nasıl etkilendiği araştırılmaktadır.

Çalışma 2001-2007 yıllarında 21.493 İnönü Üniversitesi öğrencisi üzerinde anket çalışması yöntemi ile gerçekleştirilmiştir.

Çalışmadan elde edilen sonuçlar şu başlıklar altında özetlenebilir:

Türkiye; tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilişim toplumu özelliklerini bir arada barındıran bir ülkedir ve bu nedenle geleneksel, modern ve postmodern kültürleri yaşayan toplumsal kesimlere sahiptir.

Modernite sonrası kültürün etkisi, Türkiye’nin modernleşme projesinin tamamlanmadan ortaya çıkması nedeniyle kaos ve anomi riski taşır.

Gençlik hem püriten hem de hedonist etiklerle yetiştirildiği için çoğul kimlik taşımaktadır ve bu durum, orta ve daha yaşlı kuşakların eleştirilerine neden olmaktadır.

Yaşlı kuşaklar tarafından yapılması gereken, daha duyarlı ve sorumlu bireyler yetiştirilebilmesi için liselerde felsefe, sosyoloji, psikoloji ve mantık derslerinin zorunlu hâle getirilmesidir.[26]

4.6. Gençlik Rehberi

Bediüzzaman Said Nursi tarafından ilk defa 1947 yılında Eskişehir’de yayımlanan bu eserin tarihine bakıldığında günümüzden oldukça önce kaleme alınmış bir eser olduğu görülecektir. Eser Risale-i Nur külliyatının müstakil kitaplarında geçen, iman, ahiret ve gençlik konulu bölümlerin derlenmesi ile oluşturulmuştur. Risale-i Nur külliyatının genelinden süzülen ve özünü yansıtan bir eser niteliğindedir.

Eser ile ilgili önemli bir anekdot ise eserin 1952 yılında İstanbul’da basılması dolayısıyla Said Nursi ve eseri bastıran üniversite öğrencisinin mahkemeye verilmiş olmasıdır. Mahkeme beraatla neticelenmiştir.

Eserde, gençlerin İslam inancına göre haram olan her türlü lezzete kapılmalarının, onlara bu dünyada maddi ve manevi acıları beraberinde getirmekle kalmadığı aynı zamanda sonsuz bir gençliği kazanma fırsatını da kaybettirdiği vurgulanmıştır. Günahlardan kaçınmanın, özellikle gençler için hem bu dünyada hem de kabir sonrası sonsuz hayatta gerçek mutluluğa kavuşmanın anahtarı olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Eser tartışma bölümünde daha detaylı ele alınacaktır.

Tartışma ve Sonuç

Gençlik ile ilgili sorunları el alan çalışmalara ve çözüm önerilerine bakıldığında ya maddi boyutuna (biyolojik) yöneldiklerini[27] ya da sosyo-ekonomik boyutuna odaklandıklarını görmek mümkündür.[28] Ayrıca gençliği ve genç insanların sorunlarının çözümünü belirli bir zaman ve mekân dilimini sıkıştırarak araştıran bu çalışmaların gençliğin ve gençlerin sorunlarının asıl ve kalıcı çözüm yeri olan ruh ve duygu âlemlerine yeterli önemi vermedikleri yapılan çalışmalardan anlaşılmaktadır.

Oysa Bediüzzaman Said Nursi, Gençlik Rehberi adlı eserinde gençlerin sorunlarına sadece maddi açıdan yaklaşmamaktadır. Ona göre gençlerin sorunlarının kaynağının merkezinde en az maddi ve rasyonel boyutun tatmini kadar hatta daha önemli derecede, kalp, ruh ve duyguların tatmini yer almaktadır. O; gençlere, genç yaşta çok kısa bir süre zevk için yaptıkları hataların bedelini ve ızdırabını çeken yetişkin insanların hastane ve hapishanelerdeki durumlarını göstererek geçmişe, inkâr edilemeyen gerçekler olan kabir ve ölüm sonrası hayatı hatırlatarak geleceğe işaret etmiştir. Gençliği ve her dönemdeki gençlerin sorunlarını geçmiş, içinde bulunduğu an ve gelecek boyutunu kapsayacak genişlikte bir bakış açısı ile aydınlatmaya ve kalıcı çözüm önerileri sunmaya çalışmaktadır.

“…Hem dünya istikbâlini, hem mesud hayatını, hem ahiretteki saadetini ve hayat-ı bâkiyesini azablara, elemlere çevirip mahveder. Ve sû-i istimâl ve sefahatle hastahânelere ve hayatın taşkınlıkları ile hapishânelere düşer. Eyvahlar, esefler ile ihtiyarlığında çok ağlayacak.”[29]

Gençlerin sorunlarından konuşulurken üzerinde durulan diğer önemli bir konunun yalnızlık sorunu olduğu görülmektedir. Bu yönde çalışma yapan Kapıkıran, araştırmasında yalnızlığın hem benlik saygısını hem de algılanan sosyal desteği olumsuz etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Sorunun çözümüne ilişkin önerileri ise özellikle erken ergenlik döneminde benlik saygısını geliştiren uygulamaların arttırılması, ebeveynlerin çocuklarının benlik saygısını destekleyen tutumlar sergilemeleri ve sosyal desteğin yalnızlık ve yaşam doyumu üzerinde azalan bir etkisi olduğu için aile, arkadaş ve öğretmen gibi sosyal destek kaynaklarının yeterli sosyal destek sağlaması yönündedir. Çalışma, sağlam ve güvenilir bir sosyal çevreye sahip olmanın gençlerin benlik gelişimleri açısından ne kadar önemli olduğuna vurgu yapmaktadır.[30] Diğer bir ifade ile sağlam bir yön gösterici rehberin önemine değinmektedir. Bu anlamda Bediüzzaman Said Nursi’nin eserinin isminin Gençlik Rehberi olması öncelikle anlamlıdır. Çünkü eser, gençler için hem bu dünyadan gerçek anlamda lezzet alabilecekleri hem de sonsuz gençliklerini elde edebilecekleri sağlam bir rehber niteliğindedir. Konuya ilişkin eserden bazı somut örnekler verecek olursak:

“İşte ey hayat-ı dünyeviyenin zevkine mübtela ve endişe-i istikbal ile istikbalini ve hayatını temin için çabalayan bîçare gençler! Dünyanın lezzetini, zevkini, saadetini, rahatını isterseniz; meşru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O, keyfinize kâfidir. Haricinde ve gayr-ı meşru dairedeki bir lezzetin içinde bin elem olduğunu sâbık beyanatta elbette anladınız. Eğer mazi, yani geçmiş zamanın hâdisatını, sinema ile hâlihazırda gösterdikleri gibi; istikbaldeki ahval dahi, meselâ elli sene sonraki hâlleri bir sinema ile gösterilse idi, ehl-i sefahat şimdiki güldüklerine yüzbinlerce nefrin ve nefret edip ağlayacaktılar. Dünya ve âhirette ebedî ve daimî süruru isteyen, iman dairesindeki terbiye-i Muhammediyeyi (asm) kendine rehber etmek gerektir.”[31]

Hayatlarına doğru bir istikamet vermek için arayış içinde olan bazı gençler Bediüzzaman Said Nursi’ye gelerek yardım isterler:

“Bir gün yanıma parlak birkaç genç geldiler. Hayat ve gençlik ve hevesat cihetinden gelen tehlikelerden sakınmak için tesirli bir ihtar almak isteyen bu gençlere, ben de eskiden Risale-i Nur’dan meded isteyen gençlere dediğim gibi dedim ki:

Sizdeki gençlik kat’iyyen gidecek. Eğer siz daire-i meşruada kalmazsanız, o gençlik zayi’ olup başınıza hem dünyada hem kabirde, hem âhirette kendi lezzetinden çok ziyade belalar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak iffet ve namusluluk ve taatte sarfetseniz, o gençlik manen bâki kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına sebeb olacak. Hayat ise, eğer iman olmazsa veyahut isyan ile o iman tesir etmezse; hayat, zahirî ve kısacık bir zevk ve lezzetle beraber, binler derece o zevk ve lezzetten ziyade elemler, hüzünler, kederler verir. Çünki insanda akıl ve fikir olduğu için, hayvanın aksine olarak hazır zamanla beraber geçmiş ve gelecek zamanlarla da fıtraten alâkadardır. O zamanlardan dahi hem elem, hem lezzet alabilir.”[32]

“Ey zevk ve lezzete mübtela insan! Ben yetmiş beş yaşımda binler tecrübelerle ve hüccetlerle ve hâdiselerle aynelyakîn bildim ki: Hakikî zevk ve elemsiz lezzet ve kedersiz sevinç ve hayattaki saadet yalnız imandadır ve iman hakikatleri dairesinde bulunur. Yoksa dünyevî bir lezzette çok elemler var. Bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurur gibi hayatın lezzetini kaçırır.”[33]

Gençlerin sorunlarının temelinde varoluşsal sorunların yattığı düşüncesinden hareketle bir araştırma gerçekleştiren Budak ve Yıldız[34] günümüz postmodern toplum yapısı içerisinde varoluşsal süreçlerini tamamlamaya çalışan gençlerin yaşadığı sorunların başında hayatın anlamsızlığı, amaçsızlık ve yabancılaşma geldiği sonucuna ulaşmışlardır. Elde edilen bu sonuçlar Gençlik Rehberi ile örtüşür niteliktedir.

“İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi Hâlık-ı Kâinatı tanımak ve Ona iman edip ibadet etmektir. Ve o insanın vazife-i fıtratı ve fariza-i zimmeti, mârifetullah ve iman-ı billâhtır ve iz’an ve yakîn ile vücudunu ve vahdetini tasdik etmektir.

Evet, fıtraten daimî bir hayat ve ebedî yaşamak isteyen ve hadsiz emelleri ve nihayetsiz elemleri bulunan bîçare insana, elbette o hayat-ı ebediyenin üssü’l-esası ve anahtarı olan iman-ı billâh ve mârifetullah ve vesilelerinden başka olan şeyler ve kemâlâtlar o insana nisbeten aşağıdır. Belki çoğunun kıymetleri yoktur.”[35]

Hem benim, hem herkes için, şu dünya muvakkat bir ticaretgâh ve her gün dolar boşalır bir misafirhane ve gelen geçenlerin alış-verişi için yol üstünde kurulmuş bir pazar ve Nakkaş-ı Ezelî’nin teceddüd eden (hikmetle yazar bozar) bir defteri ve her bahar bir yaldızlı mektubu ve herbir yaz bir manzum kasidesi ve o Sâni’-i Zülcelal’in cilve-i esmasını tazelendiren, gösteren âyineleri ve âhiretin fidanlık bir bahçesi ve rahmet-i İlahiyenin bir çiçekdanlığı ve âlem-i bekada gösterilecek olan levhaları yetiştirmeye mahsus muvakkat bir tezgâhı mahiyetinde gördüm.”[36]

Bediüzzaman, Gençlik Rehberi’nde diğer çalışmalardan farklı olarak (genç) insanı fıtratına uygun olarak maddi ve manevi boyutları ile içinde yaşadığı mekânı ise ruhlar âlemini bu dünyayı ve ölüm sonrası devam edecek olan ahiret hayatını kapsayacak şekilde ele almıştır. Bu sayede gençlerin ve gençliğin sorunlarını teşhis ederken daha geniş perspektiften bakabilme ve kalıcı çözümler sunma fırsatı bulmuştur. Bunu gerçekleştirirken başvurduğu kaynak Allah’ın ezeli ve ebedi ilminin kitabı olan Kur’an-ı Kerim ve gönderdiği son peygamber olan Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) hadisleri olmuştur.

Gençleri toplumun en önemli unsurlarından biri olarak değerlendiren Bediüzzaman, bunu duyguların zirve yaptığı ve suistimale müsait olduğu hassas dönemde bu duyguları bireysel ve toplumsal menfaate kanalize etmenin ve toplumsal dengeyi ve güvenliği sağlamanın en önemli aracının ahirete iman ve cehennem fikri olduğunu belirtmektedir:

“Nev-i insanın üçten birisini teşkil eden gençler, hevesatları galeyanda, hissiyata mağlûp, cüretkâr akıllarını her vakit başına almayan o gençler, ahiret imanını kaybetseler ve cehennem azabını tahattur etmezlerse, hayat-ı içtimaiyede, ehl-i namusun malı ve ırzı ve zayıf ve ihtiyarların rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır. Bazı, bir dakika lezzeti için bir mes’ut hanenin saadetini mahveder ve bu gibi, hapiste dört beş sene azap çeker, canavar bir hayvan hükmüne geçer. Eğer iman-ı ahiret onun imdadına gelse çabuk aklını başına alır. “Gerçi hükümet hafiyeleri beni görmüyorlar ve ben onlardan saklanabilirim. Fakat cehennem gibi bir zindanı bulunan bir Padişah-ı Zülcelâlin melâikeleri beni görüyorlar ve fenalıklarımı kaydediyorlar. Ben başıboş değilim ve vazifedar bir yolcuyum. Ben de onlar gibi ihtiyar ve zayıf olacağım.” diye, birden, zulmen tecavüz etmek istediği adamlara karşı bir şefkat, bir hürmet hissetmeye başlar.”[37]

“İnsanların hayat-ı içtimaiyesinin medarı olan gençler, delikanlılar, şiddet-i galeyanda olan hissiyatlarını ve ifratkâr bulunan nefis ve hevalarını tecavüzattan ve zulümlerden ve tahribattan durduran ve hayat-ı içtimaiyenin hüsn-ü cereyanını temin eden; yalnız cehennem fikridir. Yoksa cehennem endişesi olmazsa, “El-hükmü lil-galib” kaidesiyle o sarhoş delikanlılar, hevesatları peşinde bîçare zaîflere, âcizlere, dünyayı cehenneme çevireceklerdi ve yüksek insaniyeti gayet süflî bir hayvaniyete döndüreceklerdi.”[38]

Postmodern gençliğin karşı karşıya kaldığı bir önemli sorun ise onun sınırsız zevk ve eğlenceye bağımlı ama içinde yaşadığı topluma yabancı hâle gelmesidir. Postmodern gençlik özellikle teknolojik gelişmelerle birlikte sosyal medyanın ve reklam endüstrisinin en önemli hedef kitlesi hâline geldi. Çünkü değişime en çabuk ayak uyduran, modayı sıkı takip eden ve zevk ve eğlence arzusunu en yoğun hisseden kitle genç insanlardır. Bu duyguları iyi analiz eden dijital eğlence sektörü onların bu duygularına hitap eden dijital oyunlarla onları adeta cep telefonlarına ve oyun bilgisayarlarına bağımlı kılarak toplumdan kopuk, bireysel haz peşinde koşan tüketim zombileri hâline dönüştürdü. Çünkü bu platformlarda bir arada yaşamak için gerekli toplumsal değerler için yer yoktur. Bireysel eğlence, bireysel özgürlük ve bireysel çıkar ön plandadır. Bu konu üzerine araştırmalar yapan Vehbi Bayhan özellikle henüz tam sanayileşememiş ve teknolojilik gelişimini ileri seviyeye çıkaramamış ülkemizde, geleneksel ve postmodernizm kültürlerin çatışmasının yaşandığını vurgular.[39] Bu durumun ise Türk toplumunda kaos ve anomi riskini arttırdığını ifade eder. Geleneksel ile postmodern kültür yapısı arasında ikilem yaşayan gençlerin çoğulcu kimliklere sahip olduklarını bununda kuşaklar arası çatışmalara sebep olduğunu belirtir. Bu sorunların çözümü için önerdiği çözümler ise daha duyarlı ve sorumlu bireyler yetiştirmek için liselerde felsefe, sosyoloji, psikoloji ve mantık derslerinin zorunlu hâle getirilmesidir. Çalışma Türk toplumundaki gençlerin güncel sorunlarını analizi ve sorunlarının teşhisi açısından çok değerlidir. Fakat yine de Bediüzzaman’ın Gençlik Rehberi’nden hareketle gerek sorunun teşhisine gerekse çözümüne yönelik önemli katkılar yapmak mümkündür.

Bediüzzaman’ın postmodern toplumda öne çıkan ve gençlerin hayatının adeta amacı hâline gelen hazcılık konusuna yaklaşım tarzı da yine onun bütüncül yaklaşımını gösterir niteliktedir. O konuya öncelikle insanı fıtratına uygun olarak analiz etmekle başlar ve insanda ve özellikle gençlerde var olan üç duygudan bahseder. Bunlar kuvve-i şeheviye, kuvve-i gadabiye ve kuvve-i akliyedir. Bu kuvvetlerin her birisi, tefrit, vasat, ifrat namıyla üç mertebeye ayrılırlar.

Gençlerde zirvede olan bu his, heves ve aklın dengeli bir şekilde kullanılması için ifrat, tefrit ve hadd-i vasat kavramlarının bilinmesi gerekir. İfrat, normalin çok üstünde olmak yani aşırıya kaçmak anlamına gelmektedir. Tefrit kavramı, ifratın zıddı olarak normalin çok altında kalmak manasında kullanılmaktadır. İfrat ve tefritin ortası ise ne uç ne de dip olan, yani orta yol manasında olan hadd-i vasat mertebesidir. Anlaşılacağı üzere, aşıp taşmadan yolun ortasından dosdoğru gitmek demektir. Bu üç kavramı somutlaştırmak adına, şöyle bir örnek verilebilir:

Bir insanın çok fazla miktarda yemek yemesi ifrat, sağlığına zarar gelecek şekilde az yemesi tefrit ve bu ikisinin ortasında olarak, hayatî ihtiyaçlarını karşılayacak kadar yemesi ise yemek konusunda hadd-i vasat mertebesidir.

Bediüzzaman gençlerin sahip oldukları bu duyguları inkâr etmez. Aksine gençlerin eğlenme ve dünya hayatında zevk alma duygu ve isteklerini ne kendine ne de içinde yaşadığı topluma zarar vermeyecek şekilde kullanmanın aynı zamanda da sonsuz bir gençliği kazanmanın araçları yapmanın yollarını gösterir.

Günümüz postmodern toplumunda zirve yapan hedonizmin gençleri gerçek mutluluğa götürememesinin altında bu eğlence ve zevkin geçici olması, çabucak tüketilmesi ve elde tutamama korkusu yatmaktadır.[40] Bediüzzaman’a göre zevk alma duygusu veya eğlenme isteği tatmin edilmesi gereken bir duygudur. Ne sınırsız tüketilerek (ifrat) ne de bastırılarak (tefrit) fıtrata uygun kullanılamaz. Bediüzzaman orta yolu göstererek bu duygunun helal daire içerisinde tatmin edilebileceğini şöyle ifade eder:

“Madem helâl dairesi keyfe kâfidir. Ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazen bir sene ve on sene hapis cezasını çektirir. Elbette, gençlik nimetine bir şükür olarak o tatlı nimeti iffette, istikamette sarf etmek lâzım ve elzemdir. ”[41]

Şu ifadelerle de haram dairesindeki lezzetin yani gencin kendisine ve çevresine zarar veren eğlence ve zevkin içerisindeki dünyevi ve uhrevi elemi göstermektedir:

“Kuşkusuz, insanlar hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli heveslere, nefsin hoşuna giden eğlencelere de ihtiyacı var. Fakat bunlar, genel programlar arasında ancak beşte biri olabilir. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine münafi olur. Hem insanların tembelliğine ve sefahatine ve lüzumlu vazifelerinin noksan bırakılmasına sebebiyet verir. İnsanlar için büyük bir nimet iken, büyük bir bela, bir musibet olur. İnsanlara çok elzem olan gerekeli çalışma ve teşebbüs şevkini kırar.[42]

Bediüzzaman’ın Kur’an’dan alarak günümüz insanının ve gençlerinin anlayışına uygun olarak tefsir ettiği bir ayet zamanın hazcı ruhunu ve sonuçlarını yansıtması açısından çarpıcıdır:

“Onlar dünya hayatını seve seve ahirete tercih ederler.” (İbrahim Sûresi, 14:3.)

Nursi, bu ayetin tefsirini yaparken günümüz insanının ve gençlerinin karşı karşıya kaldığı iki dehşetli durumdan bahseder. Birinci dehşetli hâl; günümüz insanının ve gençlerinin eğlence ve zevkin verdiği sarhoşlukla duygularının, aklını ve fikrini susturmasına izin vermesi ve ileride başına gelecekleri görememesi, dünyanın geçici çok az lezzetini ileride elde edebileceği kalıcı sonsuz lezzetlere tercih etmesidir.

Bu dehşetli hâlden insanları ve gençleri kurtarmanın tek bir çaresi vardır o da aldıkları o geçici lezzetin zirve noktası aynı anda ızdırabı da hissetmelerini ve duygularını kontrol etmelerini sağlamaktır. Duyguyu zevkin zirve noktasında kontrol edemememin acı sonuçlarını göstermek açısından uyuşturucu bağımlılığında “altın vuruş” olarak tanımlanan ve ölümle sonuçlana durum somut bir örnek olarak verilebilir.

“Altın vuruş” olarak bilinen yüksek dozda madde kullanımı, üç farklı şekilde ölüme neden olmaktadır. İlk olarak, madde bağımlısı bir kişi, maddeden kurtulmak istediğinde daha fazla almak isteme dürtüsüyle tekrar kullanmaya başlar ve vücudu bu ani ve aşırı miktara hazırlıksız yakalanarak zehirlenir. İkinci olarak, bilerek veya bilmeyerek madde miktarını artırarak intihar etmek isteyen bağımlılar, aşırı dozda madde kullanımıyla sonuçlanabilecek riskli davranışlarda bulunurlar. Üçüncü olarak, toleransın artmasıyla birlikte madde miktarını artıran kişinin vücudu, bir noktadan sonra bu maddenin etkileriyle başa çıkamaz ve ölüm gerçekleşebilir.[43]

Bağımlılar, bu ölümcül durumu önlemek için tedavi arayışına girerek madde kullanımını kontrol altına almaya çalışırlar. Ancak, genellikle eğlence ve zevkin doruk noktasına ulaşma arzusu o kadar güçlüdür ki duygusal kontrollerini kaybederek anlık zevki tatmak için kendilerine büyük bir acı yaşatabilirler. Zirvedeki zevkin aynı zamanda en büyük acıyı içerdiğini gösterebilmek ve hissettirebilmek bu sorunu çözmenin tek çaresi olarak gözükmektedir.

İkinci dehşetli hâl ise; bu zamanda ahiretin elmas gibi nimetlerini, lezzetlerini bile bile kendi rızasıyla kırılacak şişe parçaları değerindeki dünyevî zararlı şeylere tercih etmek, yani Allah’a inanan biri iken Allah yolundan sapanlara geçici dünya sevgisi uğruna bağlanmak durumudur.

Bu dehşetli hâle düşen insanları ve gençleri kurtarmanın tek çaresi ise henüz kabre girmeden dünyada dahi cehennem azabı gibi elemleri göstermektir. İşte Bediüzzaman’ın Risale-i Nur genelinde ve Gençlik Rehberi özelinde kullandığı yöntem Allah’ı ve ahireti inkâr ederek geçici dünya zevk ve eğlencelerine dalan, inatçı ve nefsi arzu ve isteklerine tapan insanları o uğursuz ve helal olmayan lezzetlerden ve sefahatlerden nefret ettirip aklı başında olanları tövbeye sevk etmektir. Bu sayede günümüz postmodern gençliğini kendine ve içinde yaşadığı topluma karşı sorumsuzlaştıran, yabancılaştıran, kimliksizleştiren hazcılık sorununa farklı ve oldukça etkili bir çözüm sunmaktadır.

Bediüzzaman, gençleri öncelikli olarak ahiret hayatı için hazırlarken, onları dünyadan soyutlamaz. Sosyal hayatın içerisinde aktif bir genç modelini benimser. Kendisinden ahiretini nasıl kurtaracakları konusunda yardım isteyen gençlere öncelikle kabir gerçeğini ders verir. O, gençlere ölüm var demez. Genç için ölüm, soyut bir kavramdır. Kabir ise somut bir kavramdır. O, gencin hem dünya hayatına bakar hem ahiret hayatına. Bir gencin 50 yıl sonraki kabir hayatına bakıp, ağlarken gençliğin 50 yıl sonraki toplum hayatında eğer doğru eğitim verilmezse nasıl bir anarşi tehlikesi oluşturacağı konusunda da ciddi endişeler taşır.

Toplumda gerçek anlamda huzurun ve güvenliğin sağlanması için Kur’an ahlakıyla ahlaklanmış yani adaletli, doğru sözlü, çevresindeki kişilere karşı saygılı, şefkat ve merhamet duygusuna sahip, doğruyu yanlıştan ayırabilecek basirete sahip olan, Allah korkusu ile hareket eden imanlı genç bireylere ihtiyaç vardır. Günümüzde, genelde Risale-i Nur’un ve özelde Gençlik Rehberi’nin bu ihtiyaca cevap veren güvenilir ve sağlam bir kaynak olduğunun en açık delili, bu eserleri okuyarak imanlarını güçlendiren ve kendilerine ve topluma faydalı fertler olarak yetişen gençlerdir.

 

 

 

Kaynakça

Altın Vuruş Nedir? (2023,1 Mayıs) https://aliunlu.com/altin-vurus-nedir/

Baran, A. G., Genç ve Gençlik: Sosyolojik Bakış. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 1(1), (2013)

Bauman, Z., “Sociology and Postmodernity.” The Sociological Review 36 (4), (1988).

Bauman, Z., Parçalanmış Hayat: Postmodern Ahlak Denemeleri. (Çev. İ. Türkmen), Ayrıntı Yayınları, İstanbul, (2014).

Bayhan V., (10-15 Eylül 2011), “Hedonist ve Püriten Etik Sarmalında Postmodern Gençlik”, [Sözlü sunum], 38. ICANAS, Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi, Ankara.

Baykal, B., Sosyal Dışlanma Kıskacındaki Gençler, Emek Araştırma Dergisi, 5(2), (2020).

Biçer S., Ertan, T., Arafta Kalan Gençlik: Arsız Bela Hayranları Üzerine Etnografik Bir Çalışma. Kurgu, 25 (3), 2017.

Birleşmiş Milletler Geliştirme Programı UNDP (2023, 29 Nisan). What are the Sustainable Development Goals? https://www.undp.org/sustainable-development-goals.

Budak, H. Yıldız, Y. Günümüz Gençliğini ve Sorunlarını Gençlerin Kaleminden Süzülen Hikâyelerden Anlamak. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 10(26), (2022)

Dünya Sağlık Örgütü DSÖ-WHO (2023, 29 Nisan). Adolescent and young adult health, https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/adolescents-health-risks-and-solutions.

Gündüz M. M., Gelişim Özellikleri Doğrultusunda Gençliğin Din Eğitimi. Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 12(4), (2020).

Harvey, D., The condition of postmodernity. In The New social theory reader (pp. 235-242). Routledge, (2020).

Huyssen, A., After the great divide: Modernism, mass culture, postmodernism. (399), Indiana University Press, (1986).

Kanık, C. Zygmunt Bauman’ın Modern ve Postmodern İnsan Metaforları. İlahiyat Tetkikleri Dergisi, (50), (2018).

Kapikiran, Ş. Loneliness and Life Satisfaction in Turkish Early Adolescents: The Mediating Role of self Esteem and Social Support. Social Indicators Research, 111(2), (2013).

Şahin, H., Postmodern Sanatta Eklektik Nesneler. Karadeniz Araştırmaları, 36 (36), (2013).

Şengül, F. N., Aydınalp, H. Yeni Bir Gençlik Tipolojisi ve Ölçek Denemesi: Hedonist Gençlik. Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 1(50), (2021).

Troc, G., Fredric Jameson, Postmodernism or the Cultural Logic of Late Capitalism. Journal for the Study of Religions and Ideologies, 2(4), (2010).

Ulusal Sağlık Enstitüler NIH (2023, 29 Nisan). Child and Adolescent Mental Health https://www.nimh.nih.gov/health/topics/child-and-adolescent-mental-health

Willette Jeanne, Jean-Francois Lyotard: The Postmodern Condition, Part One. Art, History Unstuffed, (2014).

Yeni Asya. (2023, 29 Nisan). Risale-i Nur Nedir, Nasıl Bir Eserdir? https://www.yeniasya.com.tr/hesna-nur-erdogdu/risale-i-nur-nedir-nasil-bir-eserdir

Yeni Asya. (2023, 29 Nisan). Risale-i Nur tehlikeli hastalıklara çare sunan yegâne eser, https://www.yeniasya.com.tr/gundem/prof-dr-colin-turner-risale-i-nur-tehlikeli-hastaliklara-care-sunan-yegane-eser

 

[1]       Said Nursi, Asa-yı Musa, Yeni Asya Yayınevi, İstanbul 2007

[2]       Bauman, Z. (2988). “Sociology and postmodernity.” The Sociological Review 36 (4) 790-813.

[3]       Şahin, H. (2013). Postmodern Sanatta Eklektik Nesneler. Karadeniz Araştırmaları, 36 (36), 235-255

[4]       Willette Jeanne. (2014). Jean-Francois Lyotard: The Postmodern Condition, Part One. Art, History Unstuffed.

[5]       Harvey, D. (2020). The condition of postmodernity. In The New social theory reader (pp. 235-242). Routledge.

[6]       Troc, G. (2010). Fredric Jameson, Postmodernism or the Cultural Logic of Late Capitalism. Journal for the Study of Religions and Ideologies, 2(4), 197-205.

[7]       Huyssen, A. (1986). After the great divide: Modernism, mass culture, postmodernism. (399), Indiana University Press.

[8]       Bauman, Z., (2014). Parçalanmış Hayat: Postmodern Ahlak Denemeleri. (Çev. İ. Türkmen), Ayrıntı Yayınları İstanbul.

[9]       Kanık, C. (2018). Zygmunt Bauman’ın Modern ve Postmodern İnsan Metaforları. İlahiyat Tetkikleri Dergisi, (50), 363-375.

[10]     Yeni Asya. (2023, 29 Nisan). Risale-i Nur nedir, nasıl bir eserdir? https://www.yeniasya.com.tr/hesna-nur erdogdu/risale-i-nur-nedir-nasil-bir-eserdir.

[11]     Yeni Asya. (2023, 29 Nisan). Risale-i Nur tehlikeli hastalıklara çare sunan yegâne eser, https://www.yeniasya.com.tr/gundem/prof-dr-colin-turner-risale-i-nur-tehlikeli-hastaliklara-care-sunan-yegane-eser.

 

[12]     Dünya Sağlık Örgütü DSÖ-WHO (2023, 29 Nisan). Adolescent and young adult health, https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/adolescents-health-risks-and-solutions.

[13]     Birleşmiş Milletler Geliştirme Programı UNDP (2023, 29 Nisan). What are the Sustainable Development Goals? https://www.undp.org/sustainable-development-goals.

[14]     Ulusal Sağlık Enstitüler NIH (2023, 29 Nisan). Child and Adolescent Mental Health https://www.nimh.nih.gov/health/topics/child-and-adolescent-mental-health.

[15]     Gündüz M. M., (2020). Gelişim Özellikleri Doğrultusunda Gençliğin Din Eğitimi. Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 12(4), 1092-1117.

[16]     Baran, A. G., (2013) Genç ve Gençlik: Sosyolojik Bakış. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 1(1), 6-25.

[17]     Said Nursi, Gençlik Rehberi, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2020)

[18]     Said Nursi, Gençlik Rehberi, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2020)

[19]     Budak, H. Yıldız, Y. (2022) Günümüz Gençliğini ve Sorunlarını Gençlerin Kaleminden Süzülen Hikâyelerden Anlamak. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 10(26), 41-70.

[20]     Budak, H. Yıldız, Y. (2022) Günümüz Gençliğini ve Sorunlarını Gençlerin Kaleminden Süzülen Hikâyelerden Anlamak. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 10(26), 41-70.

[21]     Budak, H. Yıldız, Y. (2022) Günümüz Gençliğini ve Sorunlarını Gençlerin Kaleminden Süzülen Hikâyelerden Anlamak. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 10(26), 41-70.

[22]     Şengül, F. N., Aydınalp, H. (2021). Yeni Bir Gençlik Tipolojisi ve Ölçek Denemesi: Hedonist Gençlik. Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 1(50), 124-138.

[23]     Kapikiran, Ş. (2013). Loneliness and life satisfaction in Turkish early adolescents: The mediating role of self esteem and social support. Social Indicators Research, 111(2), 617-632.

[24]     Baykal, B., (2020). Sosyal Dışlanma Kıskacındaki Gençler, Emek Araştırma Dergisi, 5(2), 97-118.

[25]     Baykal, B., (2020). Sosyal Dışlanma Kıskacındaki Gençler, Emek Araştırma Dergisi, 5(2), 97-118.

[26]     Bayhan V., (10-15 Eylül 2011), “Hedonist ve Puritan Etik Sarmalında Postmodern Gençlik”, [Sözlü sunum], 38. ICANAS, Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi, Ankara.

[27]     Şengül, F. N., Aydınalp, H. (2021). Yeni Bir Gençlik Tipolojisi ve Ölçek Denemesi: Hedonist Gençlik. Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 1(50), 124-138.

[28]     Baykal, B., (2020). Sosyal Dışlanma Kıskacındaki Gençler, Emek Araştırma Dergisi, 5(2), 97-118.

[29]     Said Nursi, Gençlik Rehberi, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi,2020)

[30]     Kapikiran, Ş. (2013). Loneliness and life satisfaction in Turkish early adolescents: The mediating role of self esteem and social support. Social Indicators Research, 111(2), 617-632.

[31]     Said Nursi, Sözler, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2013), 235

[32]     Said Nursi, Sözler, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2013), 236

[33]     Said Nursi, Sözler, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2013), 244

[34]     Budak, H. Yıldız, Y. (2022) Günümüz Gençliğini ve Sorunlarını Gençlerin Kaleminden Süzülen Hikâyelerden Anlamak. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 10(26), 41-70.

[35]     Said Nursi, Şualar, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2013), 172

[36]     Said Nursi, Lemalar, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2013), 521

[37]     Said Nursi, Şualar, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2013), 172

[38]     Said Nursi, Şualar, (İstanbul: Yeni Asya Yayınevi, 2013), 299

[39]     Bayhan V., (10-15 Eylül 2011), “Hedonist ve Puritan Etik Sarmalında Postmodern Gençlik”, [Sözlü sunum], 38. ICANAS, Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi, Ankara.

[40]     Biçer S., Ertan, T., (2017). Arafta Kalan Gençlik: Arsız Bela Hayranları Üzerine Etnografik Bir Çalışma. Kurgu ,25 (3), 96-119, 2017.

[41]     Said Nursi, Şualar, (İstanbul: Yeni Asya Neşriyat, 2013), 362

[42]     Said Nursi, Emirdağ Lahikası, (İstanbul: Yeni Asya Neşriyat, 2013), 362

[43]     Altın Vuruş Nedir? (2023,1 Mayıs) https://aliunlu.com/altin-vurus-nedir/

 

Soyut

sıfat: soyut, abstre, kuramsal, teorik
isim: özet, soyut düşünce
fiil: soyutlamak, özetlemek, özet çıkarmak, ayırmak, damıtmak, aşırmak, çalmak