Bediüzzaman’ın medeniyet anlayışı çeşitli alanlarda büyük sıkıntılarla karşı karşıya olan insanlık için huzura giden bir yol haritasını sunmaktadır. Bediüzzaman’ın Kuran Medeniyeti olarak kavramsallaştırdığı bu olgu düşünce tarihi boyunca çok farklı algılamalara ve tanımlamalara konu olan medeniyete dair yeni açılımlar getirmektedir.
Risale-i Nur Enstitüsü’nün geçtiğimiz Mart ayında Uluslar arası Saraybosna Üniversitesi ile birlikte düzenlediği 7. Risale-i Nur Kongresi bu açılımların ele alındığı, Kuran medeniyetinin temel esaslarının irdelendiği ilmi bir çalışmaydı. Beş oturum halinde düzenlenen kongrenin bildirilerinin bir kısmını bir önceki sayıda sizlerle buluşturmuştuk. Bu sayımızda da İnsanlığın kurtuluş reçetesi olarak tanımladığımız Kuran Medeniyeti’ne dair diğer çalışmaları ve oturumlara ait deklarasyon ve sonuç bildirilerini sizlerle paylaşıyoruz.
Evrensel değerlerle bezenmiş olan Kuran’ın medeniyet anlayışı; insanlığı huzursuzluğa sevk eden çağımızın ilahi mesajlardan arındırılmış, kuvvet, menfaat, çatışma, ırkçılık, sefahet gibi ilkelere yaslanan seküler medeniyet anlayışına karşılık tüm insanlığa huzur, refah ve barış sunacak ilkeleri içermektedir.
Bugün düşünürler tarafından tartışılan en önemli hususlardan biri insanlığın geleceğine dair teorilerdir. Yol ayrımında bulunan insanlık ya yoksulluk, savaş ve adaletsizliğin hakim olduğu, ahlaki değerlerden yoksun bir meta düzenini devam ettirecek ve erken bir kıyametin kopmasına yol açacak bir medeniyet anlayışında ısrar edecek ya da tüm insanlığı huzura kavuşturacak, evrensel değerlerle bezenmiş, hak, adalet, yardımlaşma, dayanışma ve kardeşlik ilkeleriyle birlikte barış ve sevgi toplumlarının temelini atan yeni bir medeniyeti kabul edecektir. Kur’an medeniyetini yeniden ihya çabası ikinci yol için önem kazanmaktadır. Bu bağlamda Bediüzzaman’ın Kur’an medeniyeti açılımı ve bu medeniyeti ihya çabası insanlığın huzurlu geleceği açısından anlaşılmayı beklemektedir.
sahip olarak yaşayabileceği, yaratıcısıyla ilişkilerini tamir edebileceği, huzur içinde yaşayabileceği bir dünyanın imkanlarını ortaya koymaktadır. Bu kongrenin sonuçları itibariyle beşerin saadetine yol açan hakikatlere zemin hazırlamasını ümit etmekteyiz.
Sizi dergimizle baş başa bırakırken bir sonraki sayımızda “Yeni Anayasa” dosyasıyla karşınızda olmayı umuyoruz.