Vth National Risale-i Nur Congress Final Declarations

“Çağımız Sorunlarına Çözüm Arayışları ve Said Nursi Modeli”

1. Dünyanın birçok ülkesinde komünizm, sosyalizm, kapitalizm ve
hedonizmin çarkları arasında kalan aile, gittikçe yozlaşmakta, aile kavramı yerini
başka kavramlara bırakmaktadır. Dinî değerlerin kıymetini kaybettiği, inançların
etkisini bir hayli yitirdiği, ahlakın hedonist ahlaka dönüştüğü toplumlarda böyle
bir sonuçla karşılaşılması hiç de sürpriz sayılmamalıdır.

2. Ülkemizde ve dünyada boşanma oranlarının son on yılda hızlı bir
şekilde artması, aile kurumunun gittikçe bozulmaya uğradığını göstermektedir. Boşanmaya
sebep olan unsurlar ele alınınca aile kurumunun temellerinin ve amacının tekrar
gözden geçirilmesi gerekmektedir.

3. Batılı bazı bilim adamları, devlet adamları bu çözülmeye çareler
bulmaya çalışırken, Batıyı taklit etmekte bir yarış içinde olan bizim gibi ülkelerde
de, ailede yozlaşmanın gittikçe arttığı bir realitedir. Hâlâ romantik aşkın evliliklerin
ve mutlulukların tek sebebi olarak gösterildiği filimler, televizyon dizileri hem
Batıdan ithal edilmekte, hem de bizdeki kanalların birçoğu benzer şeyleri insanlara
sunmaktadır.

4. Postmodern çağın kadın kimliği tüketim kültürünün her seferinde
daha ağır dozlarla pompaladığı genç kalmak, sağlıklı olmak, iyi görünmek temalarıyla
şekillenmektedir. Bu tür duyguların uzun süre yaşanması da, kadınlarda kaygı bozuklukları
ve depresyon gibi tabloların artışını netice vermektedir. Tüketim toplumu ve kadının
çalışma hayatının içinde yoğun olarak bulunması, anne ve eş rolünün ikinci plana
düşmesine sebep olmuştur.

5. Aile ile ilgili bütün bu sorunların çözümü ise, sadece eğitim
sisteminde değildir; bu sorun ancak genelde aile kurumunun, özelde de anne-çocuk
ilişkisinin yeniden diriltilmesinde yatmaktadır. Bu ilişkinin sağlıklı zeminlere
çekilmesi İslami terbiyenin esas alınmasına bağlıdır.

6. Çağımızın sorunlarını geçen asrın başlarından itibaren itinayla
okuyan Bediüzzaman Said Nursi ailenin gittikçe artan yozlaştırılmasına karşın İslam
dininin inanç ve ahlak ilkeleri doğrultusunda çözüm önerileri sunmuştur. Nursi’nin
ortaya koyduğu aile modelinin temelinde, tahkiki iman, Allah için sevmek, özellikle
de ahirete iman bulunmaktadır. Allah rızasının esas alındığı bu modelde evlilikler
menfaat, güzellik ve soy sop üzerine kurulmaz. Ahlak güzelliğini de içine alan dini
terbiye üzerine kurulur.

O’na göre evlilik insanın kalbine mukabil bir kalp bulmasının, sevgi,
lezzet, gam ve kederlerinin yanında hayret ve tefekkür paylaşımının da yapıldığı
en doğru adrestir. Esasen bunlar bir ailenin mutlu olması için de gerekli olan alt
yapıyı oluşturur.

7. Bediüzzaman’ın tespitlerine göre, aile kurmada İslamiyet’in sunduğu
esaslar, ebedi bir hayat arkadaşı olmak, dünya hayatında mutluluğu kazanmak ve günahlardan
korunmak gibi hususlardır. Allah için olan bu sevgi, hataları birlikte düzeltmeyi,
affedici olmayı, sorun odaklı değil, çözüm odaklı olmayı gerektirir. Ahiret arkadaşlığını
hedefleyen eşlerin yaşın ilerlemesiyle, fiziksel özelliklerinin kaybolması nefret
ve ayrılığı değil, ebedi arkadaşlık inancıyla güzel muameleyi doğurur.

Ona göre ailede tesettür de, eşler arasında samimi sevgi, güven,
sadakat ve gerçek şefkatin teminatıdır.

8. Said Nursi’nin önerdiği bu modelde, eşler birbirini Allah için
sevdiği gibi, çocuklarını da Allah için severler, çocuklarıyla masumane sohbet etmeyi,
bütün eğlence vasıtalarına tercih ederler. Bediüzzaman’a göre kadınlar fedakâr ve
kahramanane olan şefkatlerini suiistimal etmemeli, çocuklarının ebedi hayatlarını
kurtarmak için ciddi çaba göstermelidir.

9. Kâinat kitabını yaratıcı hesabına okuyan anne babalar çocuklarını
da birer kitap gibi okuyarak yaratılış gayelerini keşfetmelidirler. Böylece çocuklarına
da İslam’ın öngördüğü şekilde iyi birer model olabilirler. Bu modelin yaygınlaşması,
çocukların fıtratlarına uygun eserlerin çocuksu duyarlılıkla hazırlanması ve çocukça
tabiratın kullanılmasıyla mümkündür.

Bu çerçevede Risale-i Nur Enstitüsü’nün bir alt kuruluşu olarak
ya da bağımsız bir ÇOCUK ENSTİTÜSÜ kurulması, çocukları önemseyen Said Nursi’nin
misyonuyla paralellik arzetmektedir.

10. İman, sevgi, şefkat ve ahlak üzerine kurulmuş olan ailelerde
sıkıntılar asgariye iner. Bugün insanlık Nursi’nin Kur’an ve sünnet referanslarıyla
ortaya koyduğu bu iman, ahlak, sevgi ve şefkat temelli aile modeline ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu model üzerinde ciddi çalışmalar yapılması ve insanlığa bir reçete olarak sunulması,
İslami olduğu kadar insani bir borçtur.