Solution: To Become Democratic

Güneydoğu merkezli yaşanan problemi nasıl tanımlıyorsunuz?

Devlet birey ilişkilerindeki bir zafiyet olarak algılıyorum.

İnsan hakları, terör sorunu, geri kalmışlık sorunu gibi
çeşitli tanımlamalar var? Bunların özünde de bu zafiyet mi söz konusu?

Güneydoğu sorunu, Kürt sorunu, geri kalmışlık sorunu bunların
tümünü devlet birey ilişkilerinin doğmamış olmasına, doğanların da yeşertilmemiş
olmasına bağlıyorum.

Ulus devlet anlayışı, otoriter yaklaşımlar bunda etkili
olmuş mudur?

Bundaki etki, her yerde, klasik süreçte ulus devleti yaratırken
bizde devlet ulusu yaratmaya kalkmıştır. Bu tersliğin rolü büyüktür.

Çözüme yönelik ne tür adımlar atılmalıdır?

Çözüm AB sürecinde kendini hissettiriyor. Kürt ve Türk
şahinlerinin dayanışarak statükoyla işbirliği yapmalarının da nedeni bence AB
sürecinin hızlanması halinde bu sorunun çok hafifleyeceğinden korkmaları ve
kendi pozisyonlarını kaybetmelerinden endişe duymalarıdır. AB süreci sorunu
etkiliyor, sorunu hafifletiyor. Oradaki siyasetçi "sorun çözülürse bana yer
kalmayacak" diye ürküyor. Onun için de çatışmayı tercih ediyor.

Bu bağlamda bir Türk-Kürt çatışması tehlikesi görüyor
musunuz?

Bizi bu tuzağa düşürmek isteyen iç ve dış odaklar var; ama bu
tuzaktan haberdar oldukça da bu tuzağa düşmeyebiliriz diye düşünüyorum.

Bölgenin kültürel değerlerini, inançların, sosyo-ekonomik ve
sosyo-kültürel durumunu göz önüne alırsak çözüm olarak neleri öneriyorsunuz?

Demokratikleşmenin süratle hızlandırılması ve kendi ifadesini
Diyarbakır Valisi Efkan Ala’nın sözlerinde ve görüşlerinde bulan pratik
önlemlerin hayata geçirilmesi çözüm için önemli bir adımdır.