Tarih boyu insanların zihin gündeminden çıkmayan bir konuyu daha
ele alıyoruz bu sayımızda: devlet ve iktidar. Manidardır, bu konu, özellikle şu
günlerin gündeminde de ilk sırada yer alıyor. Maamafih, Köprü konuyu ‘gündelik’
bakış açılarıyla değil, derinlikli ana-lizlerle çalışıyor.
"Siyaset," her zaman için insanları meşgul eden öncelikli
konulardan biri. Ehl-i dini de o denli meşgul ediyor ki, nice zamandır
ortalıkta, ‘siyasal İslam’ diye bir ifade kol geziyor. Bu deyimi ister
beğenelim, ister beğenmeyelim, bir tevhid dini olarak İslam’ın şu günlerde gerek
müntesipleri, gerek muhalifleri tarafından özellikle siyaset-eksenli bir bakışla
yorumlandığı bir gerçek.
Böylesi bir ortamda, dalları ve budakları çok geniş olan
"siyaset" konusunu, konunun odağı olan "devlet ve iktidar" ekseninde çalışmayı
düşündük. Sonuçta, ortaya, "devlet ve iktidar"ın tümüyle hayata, kâinata ve
insana bakış tarzımızla ilgisi olduğunu vurgulayan, dolayısıyla daha da
derinlere inen çalışmalar çıktı. Metin Karabaşoğlu ile Murat Çiftkaya’nın
yazıları, Risale-i Nur’un zahiren ‘ilgisiz’ görünen değişik bölümlerini ‘devlet
ve iktidar’ bağlamında ‘sentez’lerken, bunu vurguluyor. Keza Etyen Mahçupyan’ın
makalesinde, bu hususa bakan açılımlar mevcut. Her üç yazıda, farklı açılardan
da olsa, "devlet ve iktidar" karşısındaki tavrın, insanın kendine ve kâinata
bakışıyla ve dolayısıyla temel imanî tercihlerle bağının irdelendiğini, dikkatli
ve sabırlı okuyucularımız, rahatlıkla göreceklerdir.
Gerek bu yazıların, gerek diğer yazıların ortaklaştığı bir nokta
var ki, o da, İslâm açısından ‘devlet’in değil, ‘insan’ın asıl olduğu. Ayrıca,
Kur’ân’ın belirli bir ‘devlet modeli’ sunmayıp, insanlara ‘idare’ ve ‘hükû-met’
için genel ölçüleri va’z ettiği, bunların en önemlisi-nin ise ‘adalet’ olduğu
vurgulanıyor. Ve, İslâm tarihinin en köklü ayrımının işte bu noktada
düğümlendiği hususu, neredeyse tüm yazılarda işleniyor.
Tüm tahlillerin nasıl bir çerçeveye oturtulduğunu takip eden
sayfalarda göreceksiniz. Burada sözü daha fazla uzatmak istemiyor; sizi,
farklılığa açık olmanın ne denli semeredar olduğunun fiilî belgesi hükmünde olan
kapsamlı ve yetkin yazılarla başbaşa bırakıyoruz.
Yeni sayılarda yeniden görüşme dileğiyle…