Kısa bir “fetret”ten sonra siz değerli okurlarımıza tekrar
“merhaba” demenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dergiciliğin/yayıncılığın tabiatında
olan bir takım problemler nedeniyle gecikmeli olarak iki sayıyı (59-60) bir
arada yayınlamak durumundayız. Bu hoş olmayan durumdan dolayı abonelerimizden ve
bütün okuyucularımızdan özür diliyoruz.
Dosya konusu olarak “Dünyevileşmenin Farklı Boyutları” başlığı
altında “ilerleme”, “kalkınma”, “endüstri” , “teknoloji” gibi kavramlar
tartışmaya açıldı.
“Din terakkiye manidir” teziyle “Din terakki sebebidir” karşı
tezi irdelendi.
Son zamanlarda daha bariz bir biçimde görülmeye başlanan Batılı
kurum ve modellerin “İslami” versiyonlarının—banka-İslam bankası, kreş-İslami
kreş, moda-İslami moda, radyo-İslami radyo—nasıl bir dönüşümü işaretlediği
sorgulandı.
Ayrıca bugün ehl-i din, sergilediği “üretim” ve “tüketim”
faaliyetiyle modernitenin mi yoksa İslam’ın mı safında yer alıyor? sorusuna
cevap arandı.
Bunların yanında son dönemlerin gündemdeki konusu olan eğitim,
dünyevileşme penceresinden sorgulandı. “Niçin ve nasıl bir eğitim?” sorusuna
cevap arandı.
Dosya yazıları dışında üç önemli çalışmaya da sayfalarımızda yer
veriyoruz. Prof. Dr. Mehmet Aydın, “Risale-i Nur’da ‘Kötülük’ Problemi” başlıklı
makalesinde, Batı ve İslam felsefesindeki “kötülük” tartışmalarını özetledikten
sonra, konunun Risale-i Nur’da yer alış biçimini ortaya koyuyor. Risale-i Nur’a
göre, zahiren çirkin görünen her şey çirkin değildir. Kötü olan, nahoş olan bir
şey varsa, o da “günahtır, sefahettir, bid’atlardır, dalalettir.”
Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç ilim kavramını tarif ettikten
sonra, ilimlerin tasnifi ve bu tasnif içinde Risale-i Nur’un yerini ortaya
koyuyor.
Diğer bir dosya dışı yazıda ise Abdünnasır Yiner Meşrutiyetten
Cumhuriyete İslamcılık düşüncesinin seyrini çalışıyor.
Kış’98 sayımızda “Çağdaşlaşma, Batılılaşma ve Modernleşme”
konusuyla karşınızda olamayı ümit ediyoruz.