Manadan Maddeye: Türkiye’nin Genç Kuşağında Değerlerin Dönüşümü

From Meaning To Matter: Transformation Of Values In Turkey’s Young Generation

Yusuf Emre YEŞİLYURT, Dr. Öğretim Üyesi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi

 

Özet

Bu çalışma, Türkiye’deki genç nesillerin değerlerindeki değişimi ele almaktadır. Türkiye’nin din ve kültür tarihine bir bakış sunulmuş, son zamanlarda genç nesillerde artan laikleşme eğilimi incelenmiştir. Bu eğilimin nedenleri araştırılmış, politik ve toplumsal yapılardaki etkisi tartışılmıştır. Ayrıca, genç nesillerin manevi ve uhrevi yönlerine hitap eden yayınların sayısı ve kalitesinin yetersizliği gibi faktörler de ele alınmıştır. Bu çalışma, Türkiye’deki genç nesillerin değerlerindeki değişim hakkında bir anlayış sağlamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, akademisyenler, politika yapıcılar, dini kurumlar ve diğer paydaşlar da değişen değerlere ve önceliklere uyum sağlamak durumundadırlar. Hepimiz dünya ve ahiret olmak üzere iki hayatın saadetini sonuç verebilecek olan maneviyatın gençler başta olmak üzere her insanda gelişmesini ve güçlenmesini sağlayacak etkili stratejiler geliştirmek için birlikte çalışmak mecburiyetindeyiz. Bu çalışma, Türkiye’deki genç nesillerin değerlerindeki değişime odaklanarak menfi gidişatın sebeplerini irdelemiştir.

Anahtar Kelimeler: Türkiye’de inanç, materyalizm/maddecilik, sekülerleşme, küresel trendler, tüketim kültürü, sosyal medya, yozlaşan kurumlar

 

Abstract

This study focuses on the changing values of the younger generations in Turkey. An overview of Turkey’s religious and cultural history is presented and the recent trend of secularisation among the younger generations is examined. The reasons for this trend are investigated and its impact on political and social structures is discussed. In addition, factors such as the insufficient number and quality of publications addressing the spiritual and otherworldly aspects of young generations are also addressed. This study aims to provide an understanding of the change in the values of young generations in Turkey. To this end, academics, policy makers, religious institutions and other stakeholders also need to adapt to changing values and priorities. We all need to work together to develop effective strategies to ensure that spirituality, which can result in the bliss of two lives, the world and the hereafter, is developed and strengthened in every human being, especially young people. This study analyses the reasons for the negative trend by focusing on the change in the values of young generations in Turkey.

Key Words: Faith in Turkey, materialism, secularisation, global trends, consumer culture, social media, corrupt institutions.

 

  1. Giriş

1.1.  Türkiye’de İnanç ve Dini İnanışların Arka Planı

Türkiye, çoğunluğu Sünni İslam’a bağlı Müslüman nüfusu ile zengin bir dini inanç ve uygulama tarihine sahiptir. Tarih boyunca, Türkiye, Avrupa ve Asya’nın kavşağında yer alarak farklı kültürlerin ve dinlerin kaynaşmasına sahne olmuştur. Yüzyıllar boyunca bölgede hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu, İslam, Hristiyanlık ve Musevilik de dahil olmak üzere çeşitli inançları kapsayan dini bir çeşitliliğe sahipti[1]. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve Mustafa Kemal, laikleşme sürecini hızlandırmış, ülkeyi sekülerleştirmeyi amaçlayan bir dizi reforma öncülük etmiştir.

Bu laik reformlara rağmen din, günümüze kadar birçok Türk vatandaşının hayatında önemli bir rol oynamaya devam etmiştir. Nişancı[2] tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türk yetişkinlerin % 94’ü dini, hayatlarının önemli bir parçası olarak görmekte ve % 39’u her gün namaz kılmaktadır. Ancak son zamanlarda yapılan bazı araştırmalar, özellikle genç nüfusta artan laikleşme eğilimi olduğunu belirtmektedir[3] (KONDA, 2018). Bu eğilim, genç nesillerin genellikle yaşlılara göre daha az dindar olduğu şeklindedir[4].

Bu dini değişimin arkasındaki nedenleri kavramak, Türkiye’de din, kültür ve toplumun karışık etkileşimini anlamak için büyük önem taşımaktadır. Ayrıca bu eğilimin temel faktörlerini incelemek; politika yapıcılar, sivil toplum örgütleri (STK’lar), dinî yapılar ve eğitimciler için değerli bilgiler sunarak Türkiye’deki değişen inanç ve ruhani iklimle başa çıkmalarına yardımcı olabilir.

1.2.  İnanç Sistemlerindeki Değişiklikleri Anlamanın Önemi

Çeşitli sebeplerle inanç sistemlerindeki değişikliklerin, özellikle gençlerde azalan dindarlık ve materyalizm artışının incelenmesi önemlidir. İnanç sistemleri; bireysel ve toplu davranışları, değerleri ve kimlikleri etkileyerek siyasi ve ekonomik sistemlerden kişiler arası ilişkilere ve ruh sağlığına kadar toplumun birçok yönünü etkilemektedir[5]. Bu nedenle bu değişikliklere yol açan faktörlerin anlaşılması, politika yapıcıların, sivil toplum örgütlerinin (STK’lar), dinî yapılarin ve eğitimcilerin bilinçli kararlar almasına ve toplumun değişen ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirmesine yardımcı olabilir.

Öncelikle, inancın azalması ve materyalizmin artması, sosyal uyumu ve nesiller arası ilişkileri önemli ölçüde etkileyebilir. Gençler dini değerlerden uzaklaşıp maddi refaha önem verirken, geleneksel değerlere bağlı yaşlı nesille artan bir kopukluk yaşayabilirler[6]. Bu kuşak farkı, sosyal gerilimleri artırabilir ve aile ve toplum bağlarını zayıflatabilir[7].

İkinci olarak, inanç sistemlerindeki dönüşümler siyasi dinamikleri ve kamu politikalarını etkileyebilir. Gençlerin dindarlık düzeyi düştükçe, laik politikaları ve din-devlet ayrımını savunan siyasetçilere daha fazla destek verme eğiliminde olabilirler[8]. Bu, Türkiye’deki siyasi ortamda, dinin geleneksel olarak politika kararları ve kamusal söylemi şekillendirmede önemli bir rol oynadığı durumlar için önemli sonuçlar doğurabilir[9].

Son olarak, inancın azalmasına ve materyalizmin yükselişine neden olan faktörleri anlamak, ruh sağlığı ve refahı desteklemeye yönelik müdahalelerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Araştırmalar, dindarlığın düşük depresyon ve anksiyete seviyeleri gibi ruh sağlığı sonuçlarıyla olumlu ilişkiler gösterdiğini ortaya koymuştur[10]. Buna karşın, materyalizm yaşam memnuniyetinde düşüş ve psikolojik sıkıntıda artışla bağlantılıdır[11]. Bu inanç sistemi değişikliklerinin itici güçlerinin belirlenmesi, bireysel ve toplumsal dayanıklılığı teşvik etmeyi amaçlayan hedefli müdahalelerin geliştirilmesi için bilgi sağlayabilir.

Sonuç olarak, Türkiye’deki genç nesilde inancın yara alması ve materyalizmin artmasının sebeplerini araştırmak, bu değişikliklerin geniş toplumsal etkilerini anlamak için gereklidir. Araştırmacılar bu eğilimleri inceleyerek, politika yapıcıları, sivil toplum örgütleri (STK’lar), dinî yapılar ve eğitimciler için, inanç sistemlerinin değişen manzarası ve toplum üzerindeki etkilerini ele almak adına değerli içgörüler sunabilirler.

İnanç sistemlerindeki dönüşümleri anlamak ve bu dönüşümlere katkıda bulunan temel faktörleri keşfetmenin önemi, Türkiye’nin kendine özgü tarihî ve kültürel bağlamının değerli bir vaka çalışması sunduğunu kabul etmekle büyük önem taşımaktadır. Araştırmacılar, Türkiye’de inancın azalmasına ve materyalizmin yükselmesine neden olan faktörleri inceleyerek, benzer zorluklarla karşı karşıya olan diğer toplumlar için de bu eğilimlerin altında yatan itici güçler hakkında içgörü kazanabilirler. Bu daha derin anlayış, bu dönüşümlerin toplumsal etkilerini ele almayı amaçlayan politika kararlarını almada ve girişimlerde bulunmada ilgili kurumları daha iyi bilgilendirebilir. Bir sonraki bölümde, eğitimin dini inançlar ve uygulamalar üzerindeki etkisinden başlayarak, Türkiye’de inancın azalmasına katkıda bulunan temel konuları ve faktörleri inceleyeceğiz.

  1. Anahtar Temalar

2.1.  İmanın Yara Almasına Katkıda Bulunan Faktörler

2.1.1. Seküler Eğitimin Etkisi

Eğitim, bireylerin inanç, değer ve tutumlarının şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Araştırmalar eğitim ile dindarlık arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur[12]. Eğitim seviyesi arttıkça, bireyler dini doktrinlere karşı daha eleştirel hale gelebilmekte, bu da potansiyel olarak dini inanç ve uygulamalarda düşüşe yol açabilmektedir[13]. Türkiye’de eğitim sistemi son yıllarda önemli dönüşümler geçirmiş, yükseköğretime erişim artmış ve daha çeşitli bakış açıları öğretilmeye başlanmıştır.

Türkiye’de gençler arasında inancın azalmasına neden olan kilit faktörlerden biri, öğrencileri doğa olaylarına yönelik pozitif bilimsel açıklamalara ve alternatif dünya görüşlerine maruz bırakan seküler eğitimin etkisidir[14]. Bu maruziyet geleneksel dini inançların sorgulanmasına ve yeniden değerlendirilmesine yol açarak potansiyel olarak dindarlığın azalmasına katkıda bulunuyor olabilir[15].

Ayrıca Türkiye’de yükseköğretimin yaygınlaşması; sosyal bilimler, beşerî bilimler ve felsefe de dâhil olmak üzere çeşitli akademik disiplinlere erişimin artmasına yol açmıştır. Bu alanlar; genellikle eleştirel düşünmeyi, şüpheciliği ve dini inançların tarihsel ve sosyal bağlamlarının anlaşılmasını teşvik etmekte ve bu da gençler arasında inancın azalmasına neden olabilmektedir[16].

Eğitimin inancın yara alması üzerindeki etkisi, örgün eğitim kurumlarıyla sınırlı değildir. Bilginin internet aracılığıyla yaygın bir şekilde erişilebilir olması da önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’deki gençler, çevrimiçi kaynaklar, sosyal medya platformları ve dijital topluluklar aracılığıyla din, ateizm, agnostisizm ve sekülerizm hakkındaki farklı bakış açılarına eşi benzeri görülmemiş bir şekilde erişebilmektedir. Kaynağının güvenilirliği ile ilgili kaygıların çok olduğu bilgiye erişimdeki bu artış, kişinin dini inançlarını sorgulamasına ve yeniden değerlendirmesine yol açarak gençler arasında inancın azalmasına neden olabilir.

Hem örgün hem de yaygın seküler eğitimin etkisi, Türkiye’de gençler arasında inancın azalmasına neden olan önemli bir faktördür. Pozitivist ve materyalist eğitim yoluyla farklı bakış açılarına, eleştirel düşünceye ve alternatif dünya görüşlerine daha fazla maruz kalmak, geleneksel dini inançların yeniden değerlendirilmesine ve ardından dindarlığın azalmasına yol açabilir.

İkinci olarak, inanç sistemlerindeki değişiklikler; siyasi dinamikleri ve kamu politikalarını etkileyebilir. Örneğin, gençler daha az dindar hale geldikçe seküler politikaları ve din ile devletin katı bir şekilde ayrılmasını savunan politikacıları desteklemeye daha eğilimli olabilirler[17]. Bu eğilim, dinin geleneksel olarak politika kararlarının ve kamusal söylemin şekillendirilmesinde önemli bir rol oynadığı Türkiye’deki siyasi ortam için önemli sonuçlar doğurabilir[18].

Son olarak inancın azalmasına ve materyalizmin yükselişine katkıda bulunan faktörleri anlamak, ruh sağlığını ve refahı teşvik edecek müdahalelerin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Araştırmalar, dindarlığın daha düşük depresyon ve anksiyete seviyeleri gibi ruh sağlığı sonuçlarıyla olumlu bir şekilde ilişkili olabileceğini göstermiştir[19]. Buna karşılık materyalizm, yaşam memnuniyetinin azalması ve psikolojik sıkıntının artmasıyla ilişkilendirilmiştir[20]. Bu inanç sistemi değişikliklerinin itici güçlerinin belirlenmesi, bireysel ve toplumsal dayanıklılığı teşvik etmeyi amaçlayan hedefe yönelik müdahalelerin geliştirilmesi için bilgi sağlayabilir.

Kısaca, Türkiye’deki gençler arasında inancın azalması ve materyalizmin yükselmesinin ardındaki nedenleri araştırmak, bu değişikliklerin daha geniş toplumsal etkilerini anlamak için gereklidir. Araştırmacılar; bu eğilimleri inceleyerek politika yapıcılara, dini yapılara ve eğitimcilere, inanç sistemlerinin değişen manzarasını ve toplum üzerindeki etkilerini ele alma konusunda yol gösterecek değerli içgörüler sunabilirler.

2.1.2. Bilgiye ve Farklı Bakış Açılarına Erişimin Artması

Bilginin ve farklı bakış açılarının özellikle internet aracılığıyla yaygın bir şekilde erişilebilir olması, Türkiye’deki gençler arasında inancın azalmasına neden olan bir diğer kilit faktör olarak tanımlanmıştır. Dijital teknolojinin ve internetin hızla yaygınlaşması, nitelikli veya niteliksiz her türlü bilgiye erişimi demokratikleştirmiş ve küresel iletişimi kolaylaştırarak gençleri çeşitli fikirlere, inançlara ve kültürlere maruz bırakmıştır. Bununla birlikte seküler, pozitivist ve materyalist yayınların bol miktarda olduğunu; insanların manevi ve uhrevi yönlerine hitap eden yayınların ise sayısının ve kalitesinin genellikle yetersiz olduğunu belirtmek önemlidir. Mevcut kaynaklardaki bu dengesizlik, Türkiye’deki genç nesil arasında geleneksel dini inanç ve uygulamaların erozyona uğramasına daha fazla katkıda bulunabilir.

Araştırmalar, bilgiye ve farklı bakış açılarına erişimin artmasının dini inançlara yönelik daha eleştirel ve sorgulayıcı bir tutuma yol açabileceğini göstermiştir[21]. Bu etki özellikle din, ateizm, agnostisizm ve sekülerizmle ilgili çeşitli bakış açılarıyla etkileşime girebilecekleri internet ve sosyal medya platformlarının aktif kullanıcıları olma olasılığı daha yüksek olan gençler arasında daha belirgindir[22].

Türkiye’de gençler sadece farklı dini perspektiflere değil, aynı zamanda geleneksel dini anlatılara meydan okuyan seküler ve eleştirel seslere de maruz kalmaktadır[23]. Çevrimiçi tartışma forumları, bloglar ve sosyal medya platformları, bireylerin din hakkındaki deneyimlerini, şüphelerini ve sorularını paylaşabilecekleri bir alan sağlayarak açık diyaloğu ve eleştirel düşünmeyi teşvik eden bir ortama meydan vermektedir.

Ayrıca internet, Türkiye’deki gençlerin dinle ilgili bilimsel çalışmalara, haber makalelerine ve belgesellere erişimini sağlayarak onlara inancın azalmasına daha fazla katkıda bulunabilecek kanıta dayalı perspektifler sunmaktadır[24]. Doğal olaylara yönelik bilimsel açıklamalara ve alternatif dünya görüşlerine maruz kalmak, dini doktrinlere meydan okuyarak bireyleri inançlarını sorgulamaya ve yeniden değerlendirmeye sevk edebilir[25].

Ayrıca, gençlerin farklı bakış açılarıyla etkileşimleri, yurtdışında eğitim görmek veya uluslararası programlara katılmak gibi kültürel değişimler yoluyla da gerçekleşebilir. Bu deneyimler, kültürel çeşitlilik ve hoşgörünün daha fazla takdir edilmesine yol açabilir ve potansiyel olarak gençlerin dini inanç ve tutumlarını etkileyebilir. Normalde gelişmiş olarak ileride olması gereken ve nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkelerin, diğer ülkelerden geri kalmış olması İslam inancının sorgulanmasını da beraberinde getirebilir.

Sonuç olarak internet ve küresel iletişimin kolaylaştırdığı bilgiye ve farklı bakış açılarına erişimin artması, Türkiye’deki gençler arasında inancın azalmasına önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Alternatif dünya görüşlerine, eleştirel seslere ve dine ilişkin kanıta dayalı perspektiflere maruz kalmak, bireyleri inançlarını sorgulamaya ve yeniden değerlendirmeye sevk ederek dindarlığın azalmasına yol açabilir. Bu faktörlerin etkisini anlamak, politika yapıcılar, STK’lar, dinî yapılar ve eğitimciler için gençler arasında değişen inanç sistemleri manzarasını ele almada büyük önem taşımaktadır.

2.1.3. Giderek Büyüyen Bireycilik

Türkiye’de gençler arasında inancın azalmasına katkıda bulunan bir diğer faktör de artan bireycilik eğilimidir. Bireycilik; kişisel özerklik, bağımsızlık ve kendini ifade etmeye odaklanma ile karakterize edilir ve dini kurumlar ve uygulamalar da dâhil olmak üzere geleneksel sosyal yapıların zayıflamasına yol açabilir[26].

Araştırmalar, hızlı modernleşme ve kalkınma yaşayan toplumların artan bireycilik seviyeleri sergileme eğiliminde olduğunu göstermiştir[27]. Türkiye son yıllarda önemli ekonomik, sosyal ve kültürel değişimler geçirmiş; bu da daha fazla kentleşme, yüksek eğitime daha fazla erişim ve daha küresel bir bakış açısıyla sonuçlanmıştır[28]. Bu değişiklikler, gençlerin dini inançlar da dâhil olmak üzere geleneksel norm ve değerlere bağlılık yerine kişisel özgürlük ve kendini ifade etmeye daha fazla önem vermesiyle birlikte bireyciliğin yükselişine katkıda bulunmuştur[29].

Bireyciliğe doğru kayış, dini kurumların gençlerin hayatındaki öneminin azalmasıyla da bağlantılı olabilir. Bireyler, kişisel özerkliğe öncelik verdikçe dini faaliyetlere katılma veya rehberlik için dini otoritelere başvurma olasılıkları azalabilir. Dini kurumlardan bu uzaklaşma, gençler arasında inancın azalmasına daha fazla katkıda bulunabilir.

Dahası bireyciliğe yapılan vurgunun artması, dini inançlara daha göreceli ve öznel bir yaklaşımla sonuçlanabilir. Bu bağlamda, gençler kendi inanç sistemlerini inşa etmeye veya kurumsallaşmış din yerine kişisel maneviyatı vurgulayan “manevi ama dindar olmayan” bir kimliği benimsemeye daha meyilli olabilirler[30]. Bu eğilim, geleneksel dini doktrinlere ve uygulamalara olan inancın azalmasına daha fazla katkıda bulunabilir.

Sonuç olarak Türkiye’de artan bireycilik eğilimi, gençler arasında inancın azalmasına neden olan önemli bir faktördür. Genç bireyler; kişisel özerkliğe, bağımsızlığa ve kendilerini ifade etmeye öncelik verdikçe geleneksel dini inanç ve uygulamalara bağlı kalma olasılıkları azalabilir. Artan bireyciliğin değişen inanç sistemleri üzerindeki etkisini anlamak, politika yapıcılar, dinî yapılar ve eğitimcilerin Türkiye’deki gençlerin değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmeleri için elzemdir.

2.1.4. Dini Kurumlara Karşı Hayal Kırıklığı

Dini kurumlara yönelik hayal kırıklığı, Türkiye’deki gençler arasında inancın azalmasına neden olan bir diğer faktördür. Bu hayal kırıklığı; yolsuzluk vakaları, gücün kötüye kullanılması ve dini kurumlarda algılanan ikiyüzlülük gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilmektedir[31].

Türkiye’de dini kurumlara yönelik hayal kırıklığının bir örneği, Gülen Hareketi’nin 2016 darbe girişimine karışmış olmasıdır. O tarihe kadar uzun zamanlar İslamî bir örgüt olarak bilinen ve tanınan Gülen Hareketi daha önce Türkiye’de geniş bir takipçi kitlesine sahipti. Ancak darbe girişimine karıştığı iddiası, birçok insanın özellikle de genç bireylerin dini kurumların motivasyonlarını ve dürüstlüklerini sorgulamalarına neden oldu. Bu olay aynı zamanda Türkiye’deki diğer dini cemaatlere yönelik inceleme ve şüpheciliği de artırarak dini kurumlara olan güvenin aşınmasına daha fazla katkıda bulunmuştur.

Araştırmalar, dini kurumlara ilişkin olumsuz deneyimlerin veya algıların, dini otoritelere duyulan güven ve itimat kaybına yol açabildiğini, bunun da dini bağlılık ve özdeşleşmede düşüşe neden olduğunu göstermiştir[32]. Türkiye’de, dinî yapıların ve kurumların karıştığı birçok yüksek profilli suistimal ve skandal vakası, gençler arasında dini otoritelere olan güvenin aşınmasına sebep olmuş olabilir.

Ayrıca dini kurumlara yönelik hayal kırıklığı, dini öğretiler ile modern toplumun gerçekleri arasında algılanan kopukluktan da kaynaklanabilmektedir. Türkiye’deki gençler küresel eğilimlere ve farklı bakış açılarına daha fazla maruz kaldıkça geleneksel dini kurumları çağdaş konular, değerler ve kaygılarla temastan uzak olarak algılayabilmektedir[33]. Bu algı, genç bireylerin yaşadıkları deneyimler ve değerlerle daha uyumlu alternatif rehberlik ve anlam kaynakları aramaları nedeniyle inançlarında bir düşüşe yol açabilir.

Dini kurumlara yönelik hayal kırıklığının bir başka yönü de dinin siyasallaştığı algısıdır. Türkiye’de din ve siyasetin iç içe geçmesi giderek daha belirgin hale gelmiş, bazı dini kurumlar belirli siyasi gündemlerle yakından ilişkili olarak algılanmıştır[34]. Bu siyasallaşma dini kurumlara olan güvenin aşınmasına daha fazla katkıda bulunabilir. Zira gençler, dini otoritelerin motivasyonlarını ve dürüstlüklerini sorgulayabilirler. Kendisini dindar ve mütedeyyin bir yapı olarak konumlandıran Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti/AKP) hükümetinin dine aykırılık teşkil eden icraatları da dini kurumlara yönelik hayal kırıklığında rol oynamıştır.

AKP hükümeti çoğu zaman dini cemaatlerle yakın ilişki içinde olmuş ve siyasi arenada onlardan destek almıştır. Ancak hükümet aynı zamanda yolsuzluk, sivil özgürlüklerin bastırılması ve iktidarın sağlamlaştırılması gibi bazı kişilerin dini öğretilerle bağdaşmadığını savunduğu eylemlerde de bulunmuştur. AKP’nin dini söylemleri ile icraatları arasındaki bu çelişki, dini değerler ile siyasi iktidarın gerçekleri arasında bir kopukluk olduğunu düşünen bazı gençlerin dini kurumlara karşı hayal kırıklığı yaşamasına neden olmuştur.

Sonuç olarak dini kurumlara yönelik hayal kırıklığı, Türkiye’deki gençler arasında inancın azalmasına neden olan önemli bir faktördür. Yolsuzluk vakaları, algılanan ikiyüzlülük ve dini öğretiler ile modern toplum arasındaki kopukluk, dini otoritelere olan güvenin kaybolmasına yol açarak dini bağlılık ve özdeşleşmenin azalmasına neden olabilmektedir. Dini kurumlara yönelik hayal kırıklığının etkisini anlamak; dinî yapılar, politika yapıcılar ve eğitimciler için, gençler arasında inanç sistemlerinin değişen manzarasını ele almak için çok önemlidir.

2.2.  Materyalizmin Yükselişine Katkıda Bulunan Faktörler

2.2.1. Tüketim Kültürüne Maruz Kalma

Türkiye’de gençler arasında materyalizmin yükselişine katkıda bulunan başlıca faktörlerden biri gençlerin tüketim kültürüne maruz kalmalarıdır. Tüketim kültürü; maddi malların, hizmetlerin ve deneyimlerin kişisel mutluluk, sosyal statü ve kimlik için merkezi olarak teşvik edilmesiyle karakterize edilir[35]. Küresel pazarların genişlemesi ve Batı tüketim kültürünün etkisiyle, son on yılda Türkiye’nin tüketim kültüründe önemli bir artış yaşanmıştır[36].

Araştırmalar, tüketim kültürüne maruz kalmanın özellikle gençler arasında materyalist değer ve tutumların gelişmesine katkıda bulunabileceğini göstermiştir[37]. Türkiye bağlamında genç bireyler; maddi malları, özdeğerleri ve sosyal konumları için gerekli olarak tanıtan reklam, marka ve pazarlama kampanyalarına giderek daha fazla maruz kalmaktadır. Bu maruziyet, potansiyel olarak manevi ve dini değerleri gölgede bırakarak maddi varlıklara ve zenginlik arayışına daha fazla vurgu yapılmasına yol açabilir.

Ayrıca, sosyal medya ve dijital teknolojilerin yükselişi, tüketim kültürünün Türkiye’deki gençler üzerindeki etkisini daha da artırmıştır. Instagram ve Facebook gibi sosyal medya platformları, bireylerin sahip oldukları şeylerin, deneyimlerinin ve hayat tarzlarının görüntülerini ve hikâyelerini paylaştıkları, genellikle maddi başarı ve göze çarpan tüketim için bir vitrin görevi görmektedir[38]. Materyalist değerlere ve isteklere sürekli maruz kalmak, gençlerin hayatlarında maddi malların ve zenginliğin önemini pekiştirerek materyalizmin yükselişine daha fazla katkıda bulunabilir[39].

Buna ek olarak, küreselleşme ve toplumların birbirine bağlılığının artması, tüketim kültürünün Türkiye’ye yayılmasını kolaylaştırmıştır. Gençlerin seyahat, uluslararası eğitim ve kültürel değişimler yoluyla farklı hayat tarzlarına ve maddi isteklere maruz kalma olasılığı artık daha yüksektir[40]. Bu deneyimler, -genç bireyler küresel akranlarının maddi başarı ve tüketim kalıplarını taklit etmeye çalıştıklarından- materyalist değer ve tutumların benimsenmesine de neden olabilir.

Sonuç olarak tüketim kültürüne maruz kalma, Türkiye’deki gençler arasında materyalizmin yükselişine katkıda bulunan önemli bir faktördür. Reklamların, sosyal medyanın ve küreselleşmenin etkisi; maddi varlıklara, zenginliğe ve tüketime yapılan vurgunun artmasına yol açarak potansiyel olarak manevi ve dini değerleri gölgede bırakmıştır. Tüketim kültürünün gençler arasında değişen inanç sistemleri ve değerleri üzerindeki etkisini anlamak, politika yapıcılar, dinî yapılar ve eğitimcilerin bu demografinin değişen ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için elzemdir.

2.2.2. Sosyal Medyanın Etkisi

Sosyal medyanın gençlerin değerleri ve öncelikleri üzerindeki etkisi, Türkiye’de materyalizmin yükselişine katkıda bulunan bir diğer önemli faktördür. Sosyal medya platformları; bireylerin kendilerini, başkalarını ve çevrelerindeki dünyayı algılama biçimlerini şekillendirmede baskın bir güç haline gelmiştir[41].

Araştırmalar, sosyal medyanın gençler arasında materyalist değerlerin gelişmesine ve pekişmesine katkıda bulunabileceğini göstermiştir[42]. Maddi başarı, zenginlik ve tüketimi vurgulayan görüntü ve içeriklere sürekli maruz kalmak, kişisel değer ve sosyal statü göstergesi olarak maddi varlıklara yapılan vurgunun artmasına yol açabilir[43]. Örneğin, Instagram gibi platformlarda sık sık lüks hayat tarzlarını ve eşyalarını sergileyen “influencer “ların yaygınlığı, materyalizmin kutlandığı ve ödüllendirildiği bir ortama zemin hazırlayabilir[44].

Dahası, sosyal medyanın etkileşimli yapısı, Türkiye’deki gençler arasında materyalizmin yükselişine daha fazla katkıda bulunabilir. Sosyal medya platformları; kullanıcıları beğeniler, yorumlar ve paylaşımlar yoluyla içerikle etkileşime geçmeye teşvik etmekte, bu da kullanıcılar arasında rekabet ve karşılaştırma duygusuna sebep olabilmektedir[45]. Bu rekabet dinamiği, bireylerin akranları tarafından onaylanma ve sosyal kabul görme aracına dönüşerek gençlerin maddi başarı ve mal varlığına daha fazla önem vermelerine yol açabilir.

Sosyal medya, materyalist değerleri teşvik etmenin yanı sıra Türkiye’deki gençler arasında inancın azalmasına da neden olabilir. Dijital ortam, dini inanç ve kurumlara yönelik eleştiriler de dahil olmak üzere farklı bakış açılarının ve bilgilerin hızla yayılmasına olanak sağlamaktadır. Genç bireylerin alternatif dünya görüşleriyle karşılaşmaları ve dinle – maneviyatla ilgili çevrimiçi tartışmalara katılmaları, gençlerin inançlarını sorgulamalarına ve yeniden değerlendirmelerine neden olabilir. Bu da potansiyel olarak inancın yara almasına yol açabilir.

Sonuç olarak sosyal medyanın etkisi, Türkiye’deki gençler arasında materyalizmin yükselmesine ve inancın yara almasına katkıda bulunan önemli bir faktördür. Materyalist içeriğe sürekli maruz kalmak, sosyal medya platformlarının rekabetçi ve karşılaştırmalı dinamikleri ile birleştiğinde, maddi varlıklara ve zenginliğe daha fazla vurgu yapılmasına yol açabilir. Ayrıca sosyal medya, dini inançlara yönelik farklı bakış açıları ve eleştiriler için bir platform sunarak genç kullanıcılar arasında inancın erozyona uğramasına katkıda bulunabilir. Sosyal medyanın gençler arasında değişen inanç sistemleri ve değerler üzerindeki etkisini anlamak, politika yapıcılar, dinî yapılar ve eğitimcilerin bu demografinin değişen ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için zaruridir.

2.2.3. Bireysel Ekonomik İstikrar Arzusu

Ekonomik istikrar arzusu, Türkiye’deki gençler arasında materyalizmin yükselişine katkıda bulunan bir diğer faktördür. Ekonomik istikrar genellikle kişisel refah, sosyal statü ve güvenlik duygusu için gerekli görülmektedir[46]. Son yıllarda Türkiye, yüksek enflasyon oranları, para birimindeki değer kaybı ve işsizlik gibi çeşitli ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Bu da genç bireylerin maddi başarı ve finansal istikrara dini ve manevi kaygılardan daha fazla öncelik vermesine neden olmuş olabilir.

Araştırmalar, ekonomik belirsizliğin bireylerin öngörülemeyen bir ortamda güvenlik ve kontrol hissi elde etmeye çalışması nedeniyle maddi varlıklara ve servete daha fazla odaklanılmasına yol açabileceğini göstermiştir[47]. Türkiye’de gençler, maddi başarıyı ekonomik istikrarı sağlamanın ve kendilerini finansal zorlukların olası sonuçlarından korumanın bir aracı olarak algılayabilmektedir.

Ayrıca, ekonomik istikrar arayışı, arzu edilen ve saygı duyulan bir sosyal statüye ulaşmada maddi başarının önemini vurgulayan sosyal ve kültürel normlardan da etkilenebilir[48]. Türkiye’de toplumsal beklentiler ve aile baskıları, toplumlarının ve ailelerinin beklentilerini karşılamaya çalışan gençlerin finansal başarı isteklerine katkıda bulunabilir.

Ekonomik istikrar arzusu, daha önce tartışıldığı gibi tüketim kültüründeki küresel yükselişten de etkilenebilir. Maddi başarı ve tüketimi teşvik eden imaj ve mesajların çoğalması, finansal istikrarın kişisel mutluluk ve sosyal konumla eş tutulduğu bir ortama zemin hazırlayabilir[49]. Bu durum, medyada ve popüler kültürde tasvir edilen maddi zenginlik ve başarıya ulaşmak için çabalayan Türkiye’deki gençler arasında materyalizmin yükselişine daha fazla katkıda bulunabilir[50].

Sonuç olarak ekonomik istikrar arzusu, Türkiye’deki gençler arasında materyalizmin yükselişine katkıda bulunan önemli bir faktördür. Ekonomik belirsizlik, toplumsal beklentiler ve tüketim kültürünün etkisi, kişisel refah ve sosyal statü elde etmenin bir aracı olarak maddi varlıklara ve zenginliğe verilen önemin artmasına katkıda bulunabilir. Ekonomik isteklerin gençler arasında değişen inanç sistemleri ve değerler üzerindeki etkisini anlamak, politika yapıcılar, dinî yapılar ve eğitimcilerin bu demografinin değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmeleri için elzemdir.

2.2.4. Akran Etkisi

Akran etkisi, Türkiye’deki gençler arasında materyalizmin yükselmesine ve inancın azalmasına katkıda bulunan bir diğer önemli faktördür. Akran etkisi, bireylerin arkadaşları ve tanıdıkları gibi sosyal ağlarının tutumları, davranışları ve değerleri üzerindeki etkisini ifade etmektedir[51]. Araştırmalar, ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerinde kimliklerini ve sosyal konumlarını oluşturmaya çalışan gençlerin özellikle akran etkisine açık olduğunu göstermiştir[52].

Materyalizm bağlamında akranlar; genç bireylerin maddi varlıklara, zenginliğe ve tüketime yönelik tutumlarını şekillendirmede önemli bir rol oynayabilir[53]. Örneğin, gençler akranlarının maddi mallara değer verdiğini ve göze çarpan tüketimde bulunduğunu gözlemlediklerinde, sosyal gruplarına uyum sağlamak amacıyla benzer tutum ve davranışları benimseyebilirler[54]. Bu durum, kişisel değer ve sosyal statü göstergesi olarak maddi varlıklara ve servete verilen önemin artmasına yol açabilir[55].

Akran etkisi de Türkiye’deki gençler arasında inancın azalmasına katkıda bulunabilir. Genç bireyler; farklı inançlara ve dünya görüşlerine sahip akranlarıyla etkileşime girdikçe din ve maneviyatla ilgili alternatif bakış açılarına maruz kalabilir ve bu da onları kendi inançlarını sorgulamaya ve yeniden değerlendirmeye sevk edebilir. Bazı durumlarda, bu sorgulama ve yeniden değerlendirme süreci, gençler daha seküler veya din dışı bakış açılarını benimsedikçe inançlarında bir düşüşe yol açabilir.

Dahası, daha önce de tartışıldığı gibi, akranların etkisi sosyal medya aracılığıyla artırılabilir. Sosyal medya platformları sosyal karşılaştırmayı ve farklı bakış açılarının yayılmasını kolaylaştırarak Türkiye’deki gençler arasında materyalist değerlerin benimsenmesine ve inancın azalmasına katkıda bulunabilir[56] [57].

Sonuç olarak akran etkisi Türkiye’deki gençler arasında materyalizmin yükselmesine ve inancın azalmasına katkıda bulunan önemli bir faktördür. Akranlar, bireylerin maddi varlıklara ve zenginliğe yönelik tutumlarını şekillendirebildikleri gibi dini inançlarını ve maneviyatlarını da etkileyebilmektedir. Akran etkisinin gençler arasında değişen inanç sistemleri ve değerler üzerindeki etkisini anlamak; politika yapıcılar, dinî yapılar ve eğitimcilerin bu demografinin değişen ihtiyaçlarını karşılamaları için elzemdir.

2.3.  Maddeciliğin Yükselişi ve İmanın Yara Alması Arasındaki Etkileşim

Türkiye’de gençler arasında inancın azalması ve materyalizmin yükselmesi, birbirini çeşitli şekillerde etkileyebilen, birbiriyle bağlantılı olgulardır. Bu etkileşim, Türkiye’deki genç bireyler arasında değişen inanç sistemleri ve değerlerin daha geniş seyrini anlamak için çok önemlidir.

Bu etkileşimin bir yönü, materyalist değerlerin dini inançtaki düşüşün bıraktığı boşluğu doldurma potansiyelidir. Araştırmalar, güçlü dini inançların yokluğunda bireylerin maddi başarı ve zenginlik gibi alternatif anlam ve amaç kaynakları arayabileceğini öne sürmektedir[58]. Bu bağlamda, maddi zenginlik arayışı; güvenlik, kişisel değer ve sosyal konum hissi sağlayarak dini inançların yerine geçebilecek bir unsur olarak görülebilir[59]. Bu ikame, genç bireylerin dini ve manevi kaygılar yerine materyalist hedeflere giderek daha fazla öncelik vermesi nedeniyle inancın azalmasına daha fazla katkıda bulunabilir[60].

Tersine, inancın azalması da materyalizmin yükselişini şiddetlendirebilir. Dini inançlar ve kurumlar, bireylerin değerleri ve öncelikleri üzerindeki etkilerini kaybettikçe gençlerin başarı ve mutluluk algılarını şekillendirmede materyalist değerler daha belirgin hale gelebilir[61]. Dini normların ve değerlerin zayıflaması, kişisel ve sosyal değerin göstergesi olarak maddi varlıklara ve servete daha fazla odaklanılmasına neden olabilir.

İnancın azalması ve materyalizmin yükselişi arasındaki etkileşim, eğitim, sosyal medya ve akran etkisi gibi daha önce tartışılan sosyal, kültürel ve teknolojik faktörlerin etkisiyle daha da karmaşık hale gelmektedir. Bu faktörler, Türkiye’deki gençler arasında hem dini inançların erozyona uğramasına hem de materyalist değerlerin teşvik edilmesine katkıda bulunabilir[62].

Sonuç olarak Türkiye’de gençler arasında inancın azalması ve materyalizmin yükselmesi; birbirini etkileyebilen ve güçlendirebilen, birbiriyle bağlantılı olgulardır. Bu faktörler arasındaki karmaşık etkileşimi anlamak, politika yapıcılar, dinî yapılar ve eğitimciler için bu demografinin değişen ihtiyaçlarını ele almak ve maneviyat ve maddi başarıya dengeli bir yaklaşımı teşvik eden stratejiler geliştirmek için gereklidir.

2.4.  Küresel Eğilimlerle Karşılaştırma

Türkiye’deki gençler arasında azalan inanç ve artan materyalizm eğilimleri, daha geniş küresel kalıplar bağlamında anlaşılabilir. Bu eğilimlerin karşılaştırmalı bir analizi, Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki ortaklıklar ve farklılıkların yanı sıra inanç sistemleri ve değerlerinde gözlemlenen değişikliklere katkıda bulunabilecek faktörler hakkında değerli bilgiler sunabilir.

Küresel olarak son yıllarda özellikle genç nesiller arasında dini bağlılık ve katılımda bir düşüş yaşanmıştır[63]. Bu eğilim Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Asya’nın bazı bölgeleri de dahil olmak üzere hem Batılı hem de Batılı olmayan ülkelerde gözlemlenmiştir. Dini inançtaki düşüş sekülerleşme, eğitime erişimin artması ve küreselleşmenin etkisi gibi çeşitli faktörlere bağlanmaktadır[64].

Aynı zamanda, ekonomik küreselleşme, teknolojik ilerlemeler ve Batı kültürel değerlerinin yayılması gibi faktörlerin etkisiyle dünya genelinde materyalizm yayılmış, tüketim kültüründe bir artış yaşanmıştır. Materyalizmdeki bu artış Çin, Hindistan ve Brezilya gibi yükselen ekonomiler de dâhil olmak üzere hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde gözlemlenmiştir[65].

Bu küresel eğilimlerle karşılaştırıldığında, Türkiye’deki gençler arasında inancın azalması ve materyalizmin yükselişi bazı benzerlikler göstermekle birlikte, bazı benzersiz özellikler de sergilemektedir. Örneğin, eğitimin ve bilgiye erişimin artmasının Türkiye’de inancın azalması üzerindeki etkisi, diğer ülkelerde gözlemlenen örüntülerle paralellik göstermektedir. Benzer şekilde, Türkiye’de materyalizmin yükselişi, daha önce tartışıldığı gibi, tüketim kültürünün küresel yayılımı ve sosyal medyanın etkisiyle ilişkilendirilebilir.

Bununla birlikte, Türkiye’nin kendine özgü kültürel, tarihi ve siyasi bağlamı, inanç ve materyalizm arasındaki ilişkide benzersiz dinamiklere katkıda bulunabilir. Örneğin, Türkiye’nin uzun bir laiklik geçmişine sahip olması, dini kurum ve değerlerin gençlerin inanç sistemlerini ve önceliklerini ne ölçüde şekillendirdiğini etkilemiş olabilir (Kuru, 2009). Buna ek olarak Türkiye’nin son dönemde karşılaştığı siyasi ve ekonomik zorluklar, daha önce de tartışıldığı gibi genç bireylerin maddi başarı ve ekonomik istikrara odaklanmasını yoğunlaştırmış olabilir. Bunun yanısıra Türkiye’ye has olarak uzun zamandır kendisini dindar ve muhafazakâr olarak tanımlayan bir siyasi aktörün ve onunla irtibatlı ve iltisaklı olarak işbirliği yapan dini yapıların dine münafi icraatlarde bulunmaları da Türkiye’de gençlerin dine ve inanca mesafe koymalarına büyük oranda katkı sunmuş olabilir.

Sonuç olarak Türkiye’deki gençler arasında inancın azalması ve materyalizmin yükselmesi, küresel eğilimlerin daha geniş bağlamına yerleştirilebilir. Türkiye ile diğer ülkeler arasında ortak noktalar olsa da Türkiye’nin kendine özgü kültürel, tarihi ve siyasi faktörleri de bu eğilimlerin kendine özgü dinamiklerini şekillendirebilir. Bu küresel örüntülerin karşılaştırmalı bir analizi, Türkiye’de ve ötesinde gençler arasında değişen inanç sistemleri ve değerler manzarasını ele almak isteyen politika yapıcılar, dinî yapılar ve eğitimciler için değerli bilgiler sunabilir.

  1. Tartışma ve Sonuç

3.1.  Türkiye’deki Toplumsal Değişimin Anlaşılması İçin Çıkarımlar

Türkiye’de gençler arasında gözlemlenen yara alan inanç ve yükselen materyalizm eğilimleri, ülkede meydana gelen daha geniş toplumsal değişimleri anlamak açısından önemli sonuçlar doğurmaktadır. Akademisyenler, politika yapıcılar ve diğer paydaşlar bu eğilimleri ve bunlara katkıda bulunan faktörleri inceleyerek genç bireyler arasında değişen değerleri ve öncelikleri daha iyi anlayabilir ve bu da sosyal uyumu, refahı ve ekonomik kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlayan politikalara ve müdahalelere yardımcı olacak bilgiyi sağlayabilir.

İlk olarak Türkiye’de gençler arasında inancın azalması, dini kurumların ve liderlerin değişen inanç sistemleri ve değerler ortamına uyum sağlama ihtiyacını vurgulamaktadır[66]. Bu, genç bireylerin bakış açılarını ve endişelerini daha iyi anlamak için onlarla diyalog kurmayı ve dini çeşitliliğe daha kapsayıcı ve hoşgörülü bir yaklaşımı teşvik etmeyi içerebilir. Ayrıca, din eğitimi ve sosyal yardım çabalarının hızla değişen bir toplumda gençlerin manevi ihtiyaç ve ilgilerine hitap etmede uygunluk ve etkinliklerini sağlamak için yeniden değerlendirilmesi gerekebilir

İkinci olarak materyalizmin yükselişi ve bunun refahın azalması ve sosyal eşitsizliğin artması gibi potansiyel olumsuz sonuçları, daha sürdürülebilir ve adil bir topluma katkıda bulunabilecek alternatif değerlerin ve önceliklerin teşvik edilmesinin önemini vurgulamaktadır. Bu; gençler arasında sosyal dayanışmayı, sivil katılımı ve çevre bilincini teşvik etmeye yönelik çabaların yanı sıra tüketim kültürünün ve sosyal medyanın gençlerin değerleri ve istekleri üzerindeki etkisini azaltmaya yönelik girişimleri de içerebilir.

Üçüncü olarak Türkiye’de inancın azalması ve materyalizmin yükselişi arasındaki etkileşim; bu eğilimlerin sosyal uyum, siyasi istikrar ve demokratik kalkınma üzerindeki potansiyel sonuçları hakkında önemli sorular ortaya çıkarmaktadır. Politika yapıcılar ve araştırmacılar, bu değişen değer ve önceliklerin kurumların işleyişini, kaynakların dağılımını ve ülkedeki sosyal ilişkilerin kalitesini nasıl etkileyebileceğini araştırmalıdır. Bu anlayış, bu toplumsal değişimlerden kaynaklanan potansiyel zorlukları ve fırsatları ele almayı amaçlayan hedefli politikalara ve müdahalelere bilgi sağlayabilir.

Sonuç olarak Türkiye’de gençler arasında azalan inanç ve artan materyalizm eğilimleri, ülkede meydana gelen daha geniş toplumsal değişimlerin anlaşılması ve ele alınması açısından önemli sonuçlar doğurmaktadır. Akademisyenler, politika yapıcılar ve diğer paydaşlar bu eğilimleri ve bunların altında yatan faktörleri inceleyerek değişen değerler ve öncelikler karşısında sosyal uyumu, refahı ve ekonomik kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlayan etkili stratejilerin ve müdahalelerin geliştirilmesine katkıda bulunabilirler.

3.2.  Değişimin Olası Sonuçları

3.2.1. Değişen Değerler ve Öncelikler

Türkiye’de gençler arasında inançtan materyalizme geçiş, toplumun çeşitli yönleri üzerinde önemli etkileri olabilecek değer ve önceliklerin değişmesine yol açmıştır. Genç bireyler maddi başarıya ve kişisel başarıya giderek daha fazla öncelik verdikçe aile, toplum ve dini yükümlülükler gibi geleneksel değerler daha az önemli görülebilir. Değerlerdeki bu değişim nesiller arası ilişkileri, sosyal normları ve toplumun genel dokusunu etkileyebilir. Dahası, materyalist değerlerin yükselişi bireyciliğin, rekabetin ve tüketimciliğin artmasına da katkıda bulunarak sosyal eşitsizlikleri ve çevresel zorlukları potansiyel olarak daha da kötüleştirebilir.

3.2.2. Dini Kurumlar ve Cemaatler İçin Çıkarımlar

Türkiye’de gençler arasında inancın azalması, dini kurumlar ve cemaatler için önemli sonuçlar doğurmaktadır. Genç bireyler daha az dindar hale geldikçe dini kurumlar toplumdaki etki ve alakalarını sürdürmekte zorlanabilir. Bu durum, dini katılımda, mali destekte ve dinî yapılarin ve eğitimcilerin gelişiminde düşüşe yol açabilir. Ayrıca, dini cemaatlerin üyelerinin değişen inanç ve değerlerine uyum sağlamaları ve ortak zorlukları ele almak ve sosyal uyumu teşvik etmek için toplumun diğer kesimleriyle diyalog ve iş birliği içinde olmaları gerekebilir.

Bu değişikliklere uyum sağlamak ve toplumda anlamlı bir rol oynamaya devam etmek için dini kurumların ve cemaatlerin kendi kendilerine düşünmeleri ve önceliklerini, uygulamalarını ve mesajlarını yeniden değerlendirmeleri gerekebilir. Bu, gençlerle bağlantı kurmak ve onları desteklemek için teknoloji ve sosyal medya kullanımı gibi yeni stratejiler geliştirmenin yanı sıra diyalog, sorgulama ve kişisel gelişim için alanlar açmayı da içerebilir.

Ayrıca, dini kurum ve toplulukların, ortak zorlukları ele almak ve sosyal uyum ve refahı teşvik etmek için eğitim, hükümet ve sivil toplum gibi toplumun diğer sektörleriyle iş birliği içinde çalışması gerekebilir. Bu, sosyal eşitsizlik, çevresel sürdürülebilirlik ve ruh sağlığı gibi konuları ele alan dinler arası girişimler, toplum temelli programlar ve savunuculuk çabaları geliştirmeyi içerebilir.

Son olarak, dini kurumlar ve topluluklar, üyeleri arasındaki inanç ve değer çeşitliliğini tanımalı ve bunlara saygı göstermeli ve aidiyet duygusunu ve manevi beslenmeyi teşvik eden kapsayıcı ve misafirperver ortamlar oluşturmaya çalışmalıdır. Bu, farklı dini ifade biçimlerini kucaklamayı, nesiller arası diyaloğa katılmayı ve empati, şefkat ve sosyal sorumluluk kültürünü teşvik etmeyi içerebilir.

3.2.3. Toplumsal Etki

Türkiye’de gençler arasında inançtan materyalizme geçişin toplumsal etkisi çok yönlüdür. Bir yandan, artan materyalizm ve tüketimcilik ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkıda bulunabilir ve bireysel ilerleme ve sosyal hareketlilik için fırsatlar sağlayabilir. Öte yandan, inancın azalması ve materyalizmin yükselişi sosyal eşitsizlikleri şiddetlendirebilir, sosyal uyumu zayıflatabilir ve geleneksel destek ve anlam kaynaklarını aşındırabilir. Ayrıca, bireylerin içsel değerler ve ilişkiler yerine dışsal başarı göstergelerine giderek daha fazla öncelik vermesi nedeniyle, materyalizme geçişin ruh sağlığı, esenlik ve genel hayat memnuniyeti üzerinde olumsuz sonuçları olabilir. Bu toplumsal etkilerin anlaşılması ve ele alınması, değişen değerler ve öncelikler karşısında Türkiye’deki gençlerin refahının ve dayanıklılığının desteklenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

3.2.4. Sonuç Niyetine

Türkiye’deki gençler arasında gözlemlenen inancın yara alması ve sekülerleşme, toplumsal değişimin ve bu değişimin potansiyel etkilerinin anlaşılması ve ele alınması açısından önemli sonuçlar doğurmaktadır. Bu sebepleri, dini referanslarla birlikte ele alacağımız ve bu referanslar ışığında çözüm önerileri sunacağımız bir yazı kaleme almayı planlıyoruz. Bu kapsamda, akademisyenler, politika yapıcılar, dini kurumlar ve diğer paydaşlar da değişen değerlere ve önceliklere uyum sağlamak durumundadırlar. Hepimiz dünya ve ahiret olmak üzere iki hayatın saadetini sonuç verebilecek olan maneviyatın gençler başta olmak üzere her insanda gelişmesini ve güçlenmesini sağlayacak etkili stratejiler geliştirmek için birlikte çalışmak mecburiyetindeyiz.

 

 

Kaynaklar

Adil Yükleyen, Localizing Islam in Europe: Türkish Islamic Communities in Germany and the Netherlands, Syracuse University Press, Syracuse, 2012.

Ali Çarkoğlu ve Ersin Kalaycıoğlu, Turkish Democracy Today: Elections, Protest and Stability in an Islamic Society, I.B. Tauris, Londra, 2007.

Ali Köse, “Conversion to Islam: Between Syncretism and Symbolic Battle”, International Journal of Social Inquiry, 3(1), 2010.

  1. Bradford Brown, “Adolescents’ relationships with peers”, R. M. Lerner ve L. Steinberg (Eds.), Handbook of adolescent psychology (2nd ed., s. 363-394), John Wiley & Sons, Hoboken, 2004.

Banu Gökarıksel ve Anna J. Secor, “Post-secular geographies and the problem of pluralism: Religion and everyday life in Istanbul, Türkiye”, Political Geography, 64, 2018.

Bruce Hunsberger and Bob Altemeyer, Atheists: A Groundbreaking Study of America’s Nonbelievers, Prometheus Books, Amherst, NY, 2006.

Christian Smith, Religion: What It Is, How It Works, and Why It Matters, Princeton University Press, Princeton and Oxford, 2017.

David Voas and Mark Chaves, “Is the United States a Counterexample to the Secularization Thesis?”, American Journal of Sociology, 121(5), 2016.

David Voas and Mark Chaves, “Is the United States a Counterexample to the Secularization Thesis?”

Don Slater, Consumer culture and modernity, Polity Press, Cambridge, 1997.

Elmira Djafarova ve Catherine Rushworth, “Exploring the credibility of online celebrities’ Instagram profiles in influencing the purchase decisions of young female users”, Computers in Human Behavior, 68, 2017.

Harold G. Koenig, “Religion, Spirituality, and Health: The Research and Clinical Implications”, ISRN Psychiatry, 2012,

Harry C. Triandis, “Individualism-collectivism and personality”, Journal of Personality, 69(6), 2001.

Helga Dittmar, Rod Bond, Megan Hurst, and Tim Kasser, “The Relationship between Materialism and Personal Well-Being: A Meta-Analysis”, Journal of Personality and Social Psychology, 107(5), 2014.

Helga Dittmar, Rod Bond, Megan Hurst, and Tim Kasser, “The Relationship between Materialism and Personal Well-Being: A Meta-Analysis”.

Jacqueline Nesi ve Mitchell J. Prinstein, “Using social media for social comparison and feedback-seeking: gender and popularity moderate associations with depressive symptoms”, Journal of Abnormal Child Psychology, 43(8), 2015.

Jasmine Fardouly, Phillippa C. Diedrichs, Lenny R. Vartanian ve Emma Halliwell, “Social comparisons on social media: the impact of Facebook on young women’s body image concerns and mood”, Body Image, 23, 2018.

Joseph O. Baker and Buster Smith, “None Too Simple: Examining Issues of Religious Nonbelief and Nonbelonging in the United States”, Journal for the Scientific Study of Religion, 48(4), 2009.

Karen Barkey, Empire of Difference: The Ottomans in Comparative Perspective, Cambridge University Press, Cambridge, 2008.

Kasser, T., Materialistic Values and Goals.

Keith Wilcox ve Andrew T. Stephen, “Are close friends the enemy? Online social networks, self-esteem, and self-control”, Journal of Consumer Research, 40(1), 2013.

KONDA, Gençlik Raporu: Türkiye’de Gençlik ve Değerler, 2018. https://konda.com.tr/tr/rapor/turkiyede-genclik-ve-degerler/

Laurence Steinberg ve Kathryn C. Monahan, “Age differences in resistance to peer influence”, Developmental Psychology, 43(6), 2007.

  1. Hakan Yavuz, Secularism and Muslim Democracy in Türkiye, Cambridge University Press, Cambridge, 2009.

Mark Cleveland, Rajesh Iyer ve Barry J. Babin, “Social media usage, materialism and psychological well-being among immigrant consumers”, Journal of Business Research, 155, 2023.

Michelle R. Nelson ve Leslie E. McLeod, “Adolescent brand consciousness and product placements: Awareness, liking and perceived effects on self and others”, International Journal of Consumer Studies, 29(6), 2005.

Monika Wohlrab-Sahr. Conversion to Islam: Between syncretism and symbolic battle. Social Compass 46.3 (1999): 351-362.

Nancy T. Ammerman, “Spiritual but not Religious? Beyond Binary Choices in the Study of Religion”

Özlem Sandıkcı ve Güliz Ger, “Veiling in style: How does a stigmatized practice become fashionable?”, Journal of Consumer Research, 37(1), 2010, s. 15-36. https://doi.org/10.1086/649910

Patti M. Valkenburg ve Jochen Peter, “The differential susceptibility to media effects model”, Journal of Communication, 63(2), 2013.

Pew Research Center, The Age Gap in Religion Around the World, 2018. https://www.pewforum.org/2018/06/13/the-age-gap-in-religion-around-the-world/

Phil Zuckerman, The Nonreligious: Understanding Secular People and Societies, Oxford University Press, Oxford and New York, 2016.

Phil Zuckerman, The Nonreligious: Understanding Secular People and Societies, Oxford University Press, Oxford and New York, 2016.

Robert D. Putnam, Bowling Alone: The Collapse and Revival of American Community, Simon & Schuster, New York, 2000.

Ronald Inglehart and Christian Welzel, Modernization, Cultural Change, and Democracy: The Human Development Sequence, Cambridge University Press, Cambridge, 2005.

Ryan T. Cragun ve Ronald Lawson, “The Secular Transition: The Worldwide Growth of Mormons, Jehovah’s Witnesses, and Seventh-day Adventists”, Sociology of Religion, 71(3), 2010.

Simon Marginson, “Student self-formation in international education”, Journal of Studies in International Education, 18(1), 2014, https://doi.org/10.1177/1028315313513036

Tamara F. Mangleburg, Patricia M. Doney ve Terence A. Bristol, “Shopping with friends and teens’ susceptibility to peer influence”, Journal of Retailing, 80(2), 2004.

Tim Kasser ve Yashpal S. Sharma, “Reproductive freedom, educational equality, and females’ preference for resource-acquisition characteristics in mates”, Psychological Science, 10(4), 1999.

Vern L. Bengtson, Norella M. Putney, and Susan C. Harris, Families and Faith: How Religion is Passed Down across Generations, Oxford University Press, Oxford, 2013.

William H. Swatos ve Kevin J. Christiano, “Secularization Theory: The Course of a Concept”, Sociology of Religion, 60(3), 1999.

William R. Swinyard, Ah Keng Kau ve Hwee Yong Phua, Happiness materialism and religious experience in the US and Singapore, Journal of Happiness Studies Dordrecht 2001.

Zuckerman P., The Nonreligious: Understanding Secular People and Societies, Oxford University Press Oxford 2016.

Zübeyir Nişancı, Sayılarla Türkiye’de İnanç ve Dindarlık (Faith and Religiosity in Türkiye), International Institute of Islamic Thought (IIIT), 2023.

[1]       Karen Barkey, Empire of Difference: The Ottomans in Comparative Perspective, Cambridge University Press, Cambridge, 2008.

[2]       Zübeyir Nişancı, Sayılarla Türkiye’de İnanç ve Dindarlık (Faith and Religiosity in Türkiye), International Institute of Islamic Thought (IIIT), 2023, s. 43, 163

[3]       KONDA, Gençlik Raporu: Türkiye’de Gençlik ve Değerler, 2018. https://konda.com.tr/tr/rapor/turkiyede-genclik-ve-degerler/

[4]       Pew Research Center, The Age Gap in Religion Around the World, 2018. https://www.pewforum.org/2018/06/13/the-age-gap-in-religion-around-the-world/

[5]       Ronald Inglehart and Christian Welzel, Modernization, Cultural Change, and Democracy: The Human Development Sequence, Cambridge University Press, Cambridge, 2005.

[6]       Pew Research Center, The Age Gap in Religion Around the World, 2018.

[7]       Robert D. Putnam, Bowling Alone: The Collapse and Revival of American Community, Simon & Schuster, New York, 2000.

[8]       David Voas and Mark Chaves, “Is the United States a Counterexample to the Secularization Thesis?”, American Journal of Sociology, 121(5), 2016, pp. 1517-1556.

[9]       M. Hakan Yavuz, Secularism and Muslim Democracy in Türkiye, Cambridge University Press, Cambridge, 2009.

[10]     Harold G. Koenig, “Religion, Spirituality, and Health: The Research and Clinical Implications”, ISRN Psychiatry, 2012, p. 278730.

[11]     Helga Dittmar, Rod Bond, Megan Hurst, and Tim Kasser, “The Relationship between Materialism and Personal Well-Being: A Meta-Analysis”, Journal of Personality and Social Psychology, 107(5), 2014, pp. 879-924.

[12]     Joseph O. Baker and Buster Smith, “None Too Simple: Examining Issues of Religious Nonbelief and Nonbelonging in the United States”, Journal for the Scientific Study of Religion, 48(4), 2009, pp. 719-733.

[13]     Bruce Hunsberger and Bob Altemeyer, Atheists: A Groundbreaking Study of America’s Nonbelievers, Prometheus Books, Amherst, NY, 2006.

[14]     Ali Köse, “Conversion to Islam: Between Syncretism and Symbolic Battle”, International Journal of Social Inquiry, 3(1), 2010, pp. 29-49.

[15]     Vern L. Bengtson, Norella M. Putney, and Susan C. Harris, Families and Faith: How Religion is Passed Down across Generations, Oxford University Press, Oxford, 2013.

[16]     Christian Smith, Religion: What It Is, How It Works, and Why It Matters, Princeton University Press, Princeton and Oxford, 2017.

[17]     David Voas and Mark Chaves, “Is the United States a Counterexample to the Secularization Thesis?”

[18]     M. Hakan Yavuz, Secularism and Muslim Democracy in Türkiye.

[19]     Harold G. Koenig, “Religion, Spirituality, and Health: The Research and Clinical Implications”.

[20]     Helga Dittmar, Rod Bond, Megan Hurst, and Tim Kasser, “The Relationship between Materialism and Personal Well-Being: A Meta-Analysis”.

[21]     Phil Zuckerman, The Nonreligious: Understanding Secular People and Societies, Oxford University Press, Oxford and New York, 2016.

[22]     Pew Research Center, The Age Gap in Religion Around the World, 2018.

[23]     Monika Wohlrab-Sahr. Conversion to Islam: Between syncretism and symbolic battle. Social Compass 46.3 (1999): 351-362.

[24]     Phil Zuckerman, The Nonreligious: Understanding Secular People and Societies, Oxford University Press, Oxford and New York, 2016.

[25]     Bruce Hunsberger and Bob Altemeyer, Atheists: A Groundbreaking Study of America’s Nonbelievers.

[26]     Ronald Inglehart ve Christian Welzel, Modernization, Cultural Change, and Democracy: The Human Development Sequence

[27]     Harry C. Triandis, “Individualism-collectivism and personality”, Journal of Personality, 69(6), 2001, s. 907-924.

[28]     Adil Yükleyen, Localizing Islam in Europe: Türkish Islamic Communities in Germany and the Netherlands, Syracuse University Press, Syracuse, 2012.

[29]     KONDA, Gençlik Raporu: Türkiye’de Gençlik ve Değerler, 2018.

[30]     Nancy T. Ammerman, “Spiritual but not Religious? Beyond Binary Choices in the Study of Religion”, s. 258-278.

[31]     Ryan T. Cragun ve Ronald Lawson, “The Secular Transition: The Worldwide Growth of Mormons, Jehovah’s Witnesses, and Seventh-day Adventists”, Sociology of Religion, 71(3), 2010, s. 349-373

[32]     William H. Swatos ve Kevin J. Christiano, “Secularization Theory: The Course of a Concept”, Sociology of Religion, 60(3), 1999, s. 209-228.

[33]     Banu Gökarıksel ve Anna J. Secor, “Post-secular geographies and the problem of pluralism: Religion and everyday life in Istanbul, Türkiye”, Political Geography, 64, 2018, s. 56-65.

[34]     Ali Çarkoğlu ve Ersin Kalaycıoğlu, Turkish Democracy Today: Elections, Protest and Stability in an Islamic Society, I.B. Tauris, Londra, 2007.

[35]     Don Slater, Consumer culture and modernity, Polity Press, Cambridge, 1997.

[36]     Özlem Sandıkcı ve Güliz Ger, “Veiling in style: How does a stigmatized practice become fashionable?”, Journal of Consumer Research, 37(1), 2010, s. 15-36. https://doi.org/10.1086/649910

[37]     Tim Kasser, Materialistic Values and Goals, Annual Review of Psychology, 67, 2016, s. 489-514.

[38]     Mark Cleveland, Rajesh Iyer ve Barry J. Babin, “Social media usage, materialism and psychological well-being among immigrant consumers”, Journal of Business Research, 155, 2023, s. 113419.

[39]     Jasmine Fardouly, Phillippa C. Diedrichs, Lenny R. Vartanian ve Emma Halliwell, “Social comparisons on social media: the impact of Facebook on young women’s body image concerns and mood”, Body Image, 23, 2018, s. 69-78.

[40]     Simon Marginson, “Student self-formation in international education”, Journal of Studies in International Education, 18(1), 2014, s. 6-22. https://doi.org/10.1177/1028315313513036

[41]     Patti M. Valkenburg ve Jochen Peter, “The differential susceptibility to media effects model”, Journal of Communication, 63(2), 2013, s. 221-243.

[42]     Keith Wilcox ve Andrew T. Stephen, “Are close friends the enemy? Online social networks, self-esteem, and self-control”, Journal of Consumer Research, 40(1), 2013, s. 90-103.

[43]     Jasmine Fardouly, Phillippa C. Diedrichs, Lenny R. Vartanian ve Emma Halliwell, “Social comparisons on social media: the impact of Facebook on young women’s body image concerns and mood”.

[44]     Elmira Djafarova ve Catherine Rushworth, “Exploring the credibility of online celebrities’ Instagram profiles in influencing the purchase decisions of young female users”, Computers in Human Behavior, 68, 2017, s. 1-7.

[45]     Jacqueline Nesi ve Mitchell J. Prinstein, “Using social media for social comparison and feedback-seeking: gender and popularity moderate associations with depressive symptoms”, Journal of Abnormal Child Psychology, 43(8), 2015, s. 1427-1438.

[46]     Abraham H. Maslow, “A theory of human motivation”, Psychological Review, 50(4), 1943, s. 370-396.

[47]     Tim Kasser ve Yashpal S. Sharma, “Reproductive freedom, educational equality, and females’ preference for resource-acquisition characteristics in mates”, Psychological Science, 10(4), 1999, s. 374-377.

[48]     Tim Kasser, Materialistic Values and Goals.

[49]     Don Slater, Consumer culture and modernity.

[50]     Özlem Sandıkcı ve Güliz Ger, “Veiling in style: How does a stigmatized practice become fashionable?

[51]     Laurence Steinberg ve Kathryn C. Monahan, “Age differences in resistance to peer influence”, Developmental Psychology, 43(6), 2007, s. 1531-1543.

[52]     B. Bradford Brown, “Adolescents’ relationships with peers”, R. M. Lerner ve L. Steinberg (Eds.), Handbook of adolescent psychology (2nd ed., s. 363-394), John Wiley & Sons, Hoboken, 2004.

[53]     Michelle R. Nelson ve Leslie E. McLeod, “Adolescent brand consciousness and product placements: Awareness, liking and perceived effects on self and others”, International Journal of Consumer Studies, 29(6), 2005, s. 515-528.

[54]     Tamara F. Mangleburg, Patricia M. Doney ve Terence A. Bristol, “Shopping with friends and teens’ susceptibility to peer influence”, Journal of Retailing, 80(2), 2004, s. 101-116.

[55]     Tim Kasser, Materialistic values and goals.

[56]     Jacqueline Nesi ve Mitchell J. Prinstein, “Using social media for social comparison and feedback-seeking: Gender and popularity moderate associations with depressive symptoms”.

[57]     Jasmine Fardouly, Phillippa C. Diedrichs, Lenny R. Vartanian ve Emma Halliwell, “Social comparisons on social media: the impact of Facebook on young women’s body image concerns and mood”.

[58]     Zuckerman P., The Nonreligious: Understanding Secular People and Societies, Oxford University Press Oxford 2016.

[59]     Kasser, T., Materialistic Values and Goals.

[60]     Ronald Inglehart ve Wayne E. Baker, Modernization, cultural change, and the persistence of traditional values.

[61]     William R. Swinyard, Ah Keng Kau ve Hwee Yong Phua, Happiness materialism and religious experience in the US and Singapore, Journal of Happiness Studies Dordrecht 2001 s. 13-32.

[62]     Jasmine Fardouly, Phillippa C. Diedrichs, Lenny R. Vartanian ve Emma Halliwell, Social comparisons on social media: the impact of Facebook on young women’s body image concerns and mood.

[63]     Pew Research Center, The Age Gap in Religion Around the World, 2018.

[64]     Pippa Norris and Ronald Inglehart, Sacred and Secular: Religion and Politics Worldwide, Cambridge University Press, Cambridge, 2011.

[65]     Tim Kasser, Materialistic Values and Goals

[66]     Ahmet T. Kuru, Secularism and State Policies toward Religion: The United States, France, and Turkey, Cambridge University Press, Cambridge, 2009.