Aşağıdaki bağlantı üzerinden makaleye ulaşabilirsiniz.

Ayetü’l-Kübra: Marifetullaha Giden Yolda Aklın Nurunun Vicdanın Ziyası İle Buluşması – Dr. Ahmet KÜÇÜK

 

 

 

Özet

Din ve bilim, insanlığın tarihsel oluşum ve evrelerinde insan üzerinde
en etkin rol oynayan, bizzat kendi varlığı hakkındaki inancı kadar gerçek
iki hakikattir. Dinamik bir karakter taşıyan ve sürekli gelişen bilim ve onun
ürün veren yönünü oluşturan teknolojinin, artık insanın hayatında, dünya
görüşünde ve yaşam tarzında vazgeçilmez bir yere sahip olduğu aşikârdır.
Dinin de bir bütün olarak değer üretmek başta olmak üzere, nihai açıklamalar
ve anlamlandırmalar konusunda insanı geçmişten geleceğe uzanan
var oluşta, hiçbir zaman yalnız bırakmayacağı son iki yüzyıldaki yaşanan
deneyimlerden sonra daha iyi anlaşılmış gözükmektedir. O halde insanoğlunun
bu iki gerçekten birini tercih etme hakkı yoktur. O her ikisine de
muhtaçtır. Onlardan birinin diğerine tercih edilmesi veya ihmal edilmesi
beraberinde çok büyük sıkıntılar doğuracaktır. Bu gerçeği kaleme aldığı iki
ciltlik son eseri ile ortaya koymaya çalışan Habermas, dünyevi ilimlerin din
ilimleri ile aynı kökene sahip olduğunu ve günümüzün post-seküler toplumunda
yaşayan ve aklı önceleyen seküler fertlerin de bunu kabul etmeleri
gerektiğini vurgulamaktadır. Bediüzzaman ise bu gerçeği kaleme aldığı
Ayetü’l-Kübra risalesinde ele alarak aklı ve kalbi birlikte işlettirerek en kısa
yoldan marifetullaha ulaşmanın yöntemini göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Din İlimleri, Fen Bilimleri, Habermas, Bediüzzaman, Ayetü’l-Kübra

 

 

 

Ayetü’l-Kübra As The Meeting of the Light of Mind with the Light of Conscience In The Way To The Knowing About Allah

 

Abstract

Religionand sciencearet wotruth sthat play the most effective role on humanity
in the historical formation and stages of humanity, andare as real as
their belie fabout the irow nexistence. It is obvious that science, which has a
dynamic characterand is constantly developing, andtechnology, which constitutes
its product-giving aspect, now has an indispensable place in people’s
life, world view and lifestyle. After the experiences in the last two centuries,
it seems that religion will never leave people alone in the existence extending
from the past to the future in terms of final explanations and interpretations,
especially in producing value as a whole.Therefore, humanbeings do
not have the right to choose one of the set worealities. He need sboth. Preferringone
of the mover the other or neglecting them will cause great difficulties.
Habermas, who tries to reveal this fact in his last two-volume work,
emphasizes that science have the same origin as religious sciences and that
secular citizensliving in today’s post-secular society and prioritizing reasons
hould accept this fact. Bediuzzaman, on the other hand, deals with this fact
in his work Ayetü’l-Kübra, and shows the method of knowing Allah in the
shortest way by bringing the mind and heart work to gether.
Key Words: Religious Sciences, Natural Sciences, Habermas, Bediuzzaman, Ayet’ül Kübra