064. Sayı | Güz 1998 | Hürriyet, Meşruiyet ve Cumhuriyet
-
Tarihi Bugün İçin Okumak: Yada İki Yüz Yıllık Çağını Aşan Üniversite Kanunu
Giriş Hiç şüphesiz, yeryüzünde tarihi ve kültürü olan tek varlık insanoğludur. Aynı zamanda o tarih ve kültürün üretiminde bir aktif rol oynayan varlıktır. Yani insan, tarihî ve kültürel bir varlıktır. […]
-
Maturidi’den Bediüzzaman’a İnsan Hürriyeti
İnsan hürriyeti konusu tarih boyunca düşünürleri yoğun şekilde meşgul eden bir konu olmuştur. Doğulu-Batılı yüzlerce bilim ve düşünce adamı insan hürriyeti konusunu tartışmış, bu konuda binlerce eser vermişlerdir. Konu hakkında […]
-
Dindar Cumhuriyet Arayışları
Padişahlıkla idare edilen Osmanlı Devletinin, Hitler Almanya’sında veya Mussolini İtalya’sında olduğu gibi ırkçı bir diktatörlükle idare edildiğini söylemek tarihi realiteleri saptırmak anlamına gelir. Çünkü Osmanlı yönetim şeklinde padişahlar tamamen sınırsız […]
-
Siyasal Meşruluk Meselesi ve Türkiye’nin Demokratik Meşruluğundaki Sıkıntıların Tarihi Sebepleri
İlk çağlardan beri guruplar halinde yaşamayı sürdüren insan toplulukları için, sosyal bir ortamda bulunmak bireysel bir zorunluluktur. En basitinden en karmaşık olanına kadar, ihtiyaçların karşılanması için başka bir seçenek yoktur. […]
-
Cumhuriyet İnsanı
Eğer cumhuriyet fazilet rejimi ise onu yaşayacak da fâzıl bir cumhur olmalıdır. Bunlardan hangisinin diğerini doğurduğu bir tarafa bırakılırsa, bir bütünlük ve iç içelik göze çarpar. Yani fâzıl bir cumhur […]
-
Cumhuriyet Hukukunun Özeleştirisi
1- Hukukun önemi Cumhuriyetle birlikte toplumsal hayatımızda yer alan inkılapların, belki de en önemlisi hukuk alanında yapılan devrimdir. Zaten diğer inkılapların fiiliyata geçmesi de yasal, anayasal bir takım hukuki tasarruflarla […]
-
Hürriyetin Dayanılmaz Cazibesi
Demek iman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar. İşte asr-ı saadet… —Bediüzzaman Said Nursi, Münâzarât Biz Türkiye’de yaşayanlar, yeni bir yüzyıla, geçen asırdan tevarüs ettiğimiz bir tartışma kültürüyle […]
-
İslam’da Hakimiyet Anlayışı ve Meşruiyet Sorunu
Hz. Peygamber ve Raşid Halifeler dönemindeki teorik ve pratik birikimden, yeterince yararlanıldığını söyleyemeyiz. İslam siyasi düşüncesinin laboratuvarı niteliğinde olan bu dönemdeki pratikler, hilafetin saltanata dönüşmesiyle birlikte unutturulmaya çalışılmıştır. Hatta, içine […]
-
-
-
-